14

437 58 112
                                    

oy vermeyi unutmayin :3

Zhan hastalarına bakıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Zhan hastalarına bakıyordu. Yibo ise kendi odasında kitabını okuyordu. 

Saati gözledi. İlaç saati gelmişti ama Zhan daha gelmemişti. Yüzünü düşürdü.

Kalkıp ilaçlarını içti ve pencerenin karşısına geçti. Gökyüzünü seyretmeye başladı.

"Ah anneciğim orada mısın?" Yibo her gökyüzüne baktığında annesinin orda olduğunu biliyordu. "Keşke bir kerecik olsada seni görebilsem." Yibo saçlarını araladı.

"Anneciğim sence buradan çıkabilir miyim? Çıkarsam nereye giderim? Bay Xiao Zhan'ı bir daha görebilir miyim sence?"

Yibo'nun arkasından birisi ona seslendi. "Yibo!" Arkasına dönüp baktığında bir kadın vardı. Bu annesiydi. Bunu hissedebiliyordu. "Anne!" Annesi ellerini yanlara açtı.

Beyaz bir elbisenin içindeydi. Saçları up uzundu. Parlıyordu. Aynı bir melek gibi. "Geldin! Biliyordum sonunda beni almaya geleceğini!" (aglamwk)

Yibo kalkıp annesine sarılmak için koştu ama çoktan gitmişti bile. "Anne?" Gözünden yaş süzüldü. Yere bıraktı kendisini.

Ağlamaya başladı. Annesine sadece bir kere olsun sarılmak istiyordu. Onun kokusunu saçlarını hissetmek istiyordu. Yibo her zaman kaybediyordu. Her zaman kanıyordu böyle şeylere.

Başını yukari kaldırdı ve daha fazla ağlamaya başladı. Annesinin yokluğu ile bağırdı. Yanağından süzülen göz yaşları boynuna kadar akıyordu.

Kolu ile gözlerini sildi. Ama durmuyorlardı. Buna engel olamamaktan nefret ediyordu.

Zhan içeri girdi. Yerde oturmuş hıkçıra hıkçıra ağlayan Yibo'nun yanına koştu. Oda yere yanına bıraktı kendini. "Yibo ne oldu iyi misin?!"

"B-bay Xiao Zha-" Dahada ağlamaya başladı. Yibo Zhana sarıldı. Zhanda ona sarıldı."Canın mı yanıyor Yibo? Neden ağlıyorsun."

Yibo konuşmaya çalıştı ama yapamadı. "Tamam anlatmak zorunda değilsin. Sakin ol."

Zhan Yiboyu bu halde her gördüğünde boğazı düğümleniyordu. Ona yardım etmek istiyordu ama elinden hiçbir şey gelmiyordu. "B-bay... Xiao Z-zhan... nolur b-beni... hiçbir... z-zaman... b-bırakmayın. Herkesimi... k-kaybettim... s-sizi kaybetmek.... istemiyorum..." 

Yibo şuan sadece Zhan'ın kollarının arasında kalıp sakinleşmek istiyordu. Asla ayrılmak istemiyordu. Onun kollarının arası Yiboyu huzurlu hissettiriyordu.

"Hayır Yibo öyle bir şey asla olmayacak. Seni hiçbir zaman bırakmayacağım. Bak buradayım her zamanda olacağım. Ama sende beni hiçbir zaman bırakmayacaksın tamam mı?" Yibo burnunu çekti. "Tamam mı dedim."
"T-tamam B-bay Xiao Z-zhan." Zhan gülümsedi.

Çekildiler. Zhan ayağa kalkıp masadan suyu aldı ve uzattı. Yibo hıkçırarak ve nefesini zar zor alarak suyu içti. Zhan ellerinden tutup ayağa kaldırdı.

"Te-" Eli ile Yibo'nun ağzını kapattı. "Artık gereksiz yere teşekkür etme Yibo." Onayladı.

Zhan masaya baktı. "Bu gün geciktiğim için özür dilerim." Gecikmeseydi eğer bunlar olmayacaktı diye düşündü ve kendini suçladı.

"Sorun değil Bay Xiao Zhan. Kendim içtim ilaçlarımı." İkiside birbirine gülümsedi.

----
aboo yizhanin ayni havadan solmasina son 2 gun kaldi bismillahirahmanirahim

hikaye 1k'ya yaklasti gidip aglicam 😭

hikayeyi okuyanlar instagram hesabimi takip etmeyi unutmayin @yvuxue

her neyse cok cok iyi geceler

🙆🏽‍♀️🙆🏽‍♀️🙆🏽‍♀️🐇🐇🤍🤍

cafuné // yizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin