9

448 63 25
                                    

Oy vermeyi unutmayin :3

Zhan hareketlendi ve göz yaşlarını sildi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Zhan hareketlendi ve göz yaşlarını sildi. "Söz veriyorum." Yataktan kalktı ve odadan çıktı.

Yibo'nun bilinci ancak 15 saat sonra yerine gelebilirdi.
Uyguladıkları doz normaldende daha fazlaydı.

Xia yanına geldi. "Bir şey oldu mu?"
"Hayır ama bilinci fazlasıyla kapalı."
"Anladım."
"Ah Xia bir şey soracağım."
"Tabii buyur?"

Zhan sormaktan çekindi. "Yiboyu hastaneden alabilir miyim?" Xia başını yana eğdi ve kaşını kaldırdı. "Ha? Nasıl yani?" Zhan başını öne eğdi ve kaşıdı. "Eve götürebilir miyim?"
"NEE?! Neden!?"
"Çünkü burada güvende değil belki onu eve alırsam daha iyi olabilir. Hem tedavisinide orada yaparım."
"Zhan iyice saçmalamaya başladın. Çocukla tanışalı bir hafta olmadı ve sen onu hemen eve mi götürmek istiyorsun!?"
"E ne var bunda götüremez miyim?"

Xia elini yüzüne vurdu. "Zhan eğer onu eve götürüp tedavisini orda yaparsan gün içinde diğer hastalarına kim bakacak ben mi?"

Haklıydı ama Yiboyu burada yalnız bırakmak istemiyordu. "Ama Xia-"
"Hayır Zhan. Bir iki ay burada tedavi olması gerekiyor. Eğer durumu düzelmeye başlarsa büyük ihtimalle dediğin şey gerçekleşebilir. Ama eğer durumu ciddiye giderse biraz imkansıza kaçar."

"Düzelicek."
"Umarım."

Xia odasına gitti. Zhan ise yarım bıraktığı hastanın yanına gitti.

Zhan başka hastalarla ilgilenirken çoktan gece olmuştu bile. Bu gün çok yoğundu.

Yibo'nun gece hapını içirmek için odasına girdi.

Bilinci hâlâ kapalıydı. Tahmini gece 4 gibi tam yerine gelirdi.

Yatağın yanına oturdu ve Yibo'yu yatakta oturur bir şekle getirdi.

Hapları ağzına koyup içirdi.

Yibo birden başını Zhan'ın omzuna düşürdü. Zhan yutkundu. Yibo bir şeyler mırıldandıyordu ama duyamıyordu
Zhan ellerini Yibo'nun beline sardı. Tuhaf bir şekilde onu huzurlu hissettiriyordu.

Elleri ile Yibo'nun saçını araladı. Saçlarına uzandı ve kokladı.

Çok güzeldi. Anlatılamayacak kadar güzeldi.

Zhan düşündü, neydi onu bu kadar bağlayan şey? Yibo diğerleri gibi değildi. O özledi. Zhan hiç kimseye karşı böyle hissetmemişti.

Ellerini belinden çekti ve Yibo'yu geri yatırdı.

Yataktan kalkıp önlüğünü düzeltti ve odadan çıktı.

Odasına doğru adımlarken hemşire yanına geldi. "Bay Xiao Zhan Yibo uyandı mı?"
"Hayır daha değil."
"Bu kadar fazla zararlı değil mi?" Zhan hemşireye döndü. "Evet zararlı ama şunu unutma ki, her zarardan bir kâr çıkar."

Başı ile onayladı ve uzaklaştı. Odasına girdi ve masaya oturdu. Hastalarının dosyalarını inceledi.

Bir yandanda Yibo'yu izleyip duruyordu.

Saat çoktan sabahın 5'i olmuştu. Yibo şimdiye kadar iyiydi. Zhan bir şey olmayacağını düşünüp uyudu.

Sabah uyandığında bilgisayara baktı ve Yibo hâlâ uyuyordu. Bir nöbet geçirmemişti.

Xia odaya girdi. "ZHAAAAAAAN!" Başını ona çevirdi.
"Hadi kahvaltılık bir şeyler yiyelim!"
"Günaydın Xia..."
"Ah günaydın." Xia Zhan'a göre çok enerjikti.

Zhan gözlerini ovalayıp kalktı ve Xia'nın yanına geldi. Birlikte kafeteryaya yürümeye başladılar.

"Gece Yibo nöbet geçirdi mi?"
"Hayır sanırım sakinleşiricinin etkisinden dolayı geçirmedi. Garip."
"Onu özel odaya almak mantıklıydı." Zhan onayladı.

Birlikte kahvaltılarını yaptılar. "İlaçları ne zaman almayı düşünüyorsun?"
"Hmm hafta sonu maaşımı alacağım. Ondan sonraki gün almaya giderim."
"Eminsin değil mi almakta?"
"Evet eminim."
"Peki eve götürmekte?"
"Evet ondada eminim."

----
hikaye 400 okunma olacak!! aglayacagim huu T T

okunmalar ve oylariniz icin cok tesekkur ederim
yorum yapan arkadaslarim beni cok mutlu ediyor sizede tesekkur ederim!! :33

hepinize iyi mi iyi geceler dilerim (*˘︶˘*).。*♡

cafuné // yizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin