3

606 85 51
                                    

Oy vermeyi unutmayin :3

Yibo hapları içti ve konuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yibo hapları içti ve konuştu. "Bay Xiao Zhan teşekkür ederim." Zhan tek kaşını kaldırdı. "Neden Yibo."
"Bana baktığınız için."

"Ne demek Yibo bu benim görevim." İkiside gülümsedi.

"Ah Yibo bu arada sana bir kaç soru sormak istiyorum."
"Tabiki Bay Xiao Zhan."
"Dosyanı inceledim ve bir takım halisüninasyonlar ve sesler duyduğun gözlenmiş. Bu halisüninasyonların neler olduğunu veya neler duyduğunu söyleyebilir misin?"

Yibo korktu ve yutkundu. "A-aslında Bay Xiao Zhan bunu size s-söylemek istemiyorum."
"Neden kendini güvende hissetmiyor musun?"
"Hayır ondan değil. Sadece kendimce sebeplerim var."

Zhan ikna etmek için konuşacaktı ama hastayı ne kadar daraltırsa durumu o kadar kötüye giderdi. "Peki Yibo. Ama eğer söylemek istersen ben buradayım." Onayladı.

Zhan odada göz gezdirdi. Duvarın üst köşesine baktı ve bir kamera olduğunu gördü. "Bu benim işime yarayabilir."
"Ney Bay Xiao Zhan?"
"Ahh hiçbir şey."

"Bay Xiao Zhan sizde resim çizmeyi sever misiniz?"
"Evet ama pek resim çizemem." Güldü. "İsterseniz size resim çizmeyi öğretebilirim."
"Tabiki çok sevinirim Yibo." Gülümsedi.

"Yibo resim çizmekten başka yapmayı sevdiğin şeyler var mı?" Yibo ellerini masaya koyup üst üste koydu.

"Evet aslında motorları çok severim. Kaykayda sürmeyi çok severim ama babam kızdığı için çok uzun zaman önce bıraktım."

"Ailen hayatta mı?"
"Annem hayatta mı bilmiyorum. Babam ise sanırım hapiste." Zhan buruk bir gülümseme ile konuştu.

"Baban hapiste ise neden ondan korkuyorsun?" Yibo cevap vermedi. Etrafa bakıyordu ve hep göz temasından kaçınıyordu.

"Yibo?"
"Bay Xiao Zhan?"
"Soruma cevap vermeyecek misin?" Kafasını iki yana salladı. 

"Peki öyleyse. Ben çıkayım artık." Masadan kalktı. Yibo'nun yanından geçerken Yibo onun kolunu tuttu.

"Bay Xiao Zhan lütfen benimle biraz daha kalın." Yibo'nun gözlerinde korku vardı. Hemde çok fazla korkuyordu.

"Tamam Yibo oturayım." Tekrar geçti karşısına.

Yibo resmini çizmeye devam etti. Zhan onun hakkında düşüncelere dalmıştı.

"Bay Xiao Zhan beni duyuyor musunuz?"
"Ha nededin Yibo?"
"Resmi bitirdim görmek ister misiniz?"
"Tabiki." Yibo ellerini kağıttan çekip resmi ona döndürdü.

Bu Zhan'ın resmiydi. Yibo Zhan'ı çizmişti.

Zhan şaşırdı ve gülümsedi. "Beğendiniz mi Bay Xiao Zhan?" Zhan o kadar beğenmişti ki resimden gözlerini ayıramıyordu. Sanki resme değilde aynaya bakıyordu.

"Yibo bu resim harika olmuş. Bende kalabilir mi?"
"Tabiki Bay Xiao Zhan sizin için çizdim sonuçta."

Yibo kağıdı tutup arkasına çevirdi. Beyaz bir karanfil resmi vardı.

Bu çiçekler Zhan'ın en sevdiği çiçeklerdi.

"Bay Xiao Zhan beyaz karanfilleri seviyorsunuz değil mi?" Zhan şaşırmış bir şekilde onayladı. "Evet ama bunu nereden biliyorsun?" Yibo kafasını kaşıdı.

"A-eh... Aslinda benimde en sevdiğim çiçek k-karanfildir kendimden tahmin ettim."

Zhan gülümsedi.

"Yibo şimdi gitmem gerekiyor. Odamda yapılacak bir sürü işim var. Daha sonra tekrar geleceğim." Yibo gerçekten gitmesini istemiyordu. Uzun zaman sonra gerçekten birisine bu kadar güvenip sevmişti.

"T-tamam Bay Xiao Zhan..."

Zhan resmi alıp odadan çıktı. Resime bakıp odasına doğru ilerledi.

Kapıyı açıp odaya girdi ve masasına oturdu. Resmi masanın bir kenarına oturup bilgisayarını açtı ve Yibo'nun odasındaki kamerayı açtı.

Sadece masada oturuyordu. Yarım saat sonra kalktı ve yavaşça perdeleri açtı. Biraz gözünü yakmıştı.

Camın önüne oturdu ve bir şarkı mırıldanmaya başladı. 'Zero-project So many lonely nights'

Şarkının hangi şarkı olduğunu anlayamamıştı. Ama mırıldanması çok huzur vericiydi.

Yibo aniden kafasını kameraya çevirdi. "Siktir!" Tekrar başını cama gökyüzüne çevirdi. "Beni korkuttun Yibo."

Gece

Saat gece 12 civarlarıydı Yibo çoktan uyumuştu. Zhan bu gün mesaiye kalacaktı.

Bütün gece boyunca Yiboyu seyretmeyi düşünüyordu sanırım.

Yibo saat gece 2'de yatakta hareketlenmeye başladı.

Korku ile mırıldanıyordu. Yatağı ve kendisi terden sırıl sıklam olmuştu.

Ağlıyordu. Yatakta çırpınıyordu. Zhan ayağa kalktı.

"Ne oluyor bu çocuğa?" Yibo uykuda olmasına rağmen çığlık atmıştı. Zhan odadan hemen çıkıp Yibo'nun odasına koştu.

----
yine cok uzun yazdim :Dd
keske hikaye birazcik olsa bile okunsa T_T
her neyse umarim bir gun aktiflesir ve okunur iyi geceler!!

cafuné // yizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin