10

459 62 30
                                    

Oy vermeyi unutmayin :3

Hemşire Zhan'ın yanına geldi. "Bay Xiao Zhan Yibo sizi görmek istiyor."
"Ah uyandı mı?"
"Evet yarım saat önce. Ama bir türlü bizimle konuşmuyor illaha sizi görmek istiyor."

Zhan kalktı ve Yibo'nun odasına doğru yol aldı.

Kapıyı tıklatıp içeri girdi. "Yibo günaydın!!"

Kapıyı kapatıp sandalyeye oturdu. Yibo yeni bir resim çiziyordu. Ama bu sefer renkler vardı. "Bu sefer ne çiziyorsun?"

Cevap vermedi. Ama Zhan göz ucu ile baktığında kırmızı renkte olan çiçekleri çizdiğini gördü. "Gerçekten güzeller."

Yibo gülümsedi. "Nasıl hissediyorsunuz Bay Xiao Zhan?" Zhan ellerini masaya koydu. "Gayet iyi hissediyorum Bay Wang Yibo siz?" Bu Yibo'nun hoşuna gitmişti.

"Bende öyle. Dün gece çok rahat uyudum. Daha önce hiç bu kadar huzurlu hissetmemiştim. Teşekkür ederim Bay Xiao Zhan."
"Neden ben bir şey yapmadım ki?"
"Bana sarıldınız. Eğer sarılmasaydınız hiç iyi hissetmezdim."

Ne yani Yibo'nun bilinci açık mıydı?! "Ah sen uyanık mıydın?"
"Hayır ama sizi hissettim Bay Xiao Zhan. Karanlığın içinde birden teninizi hissettiğimde etraf aydınlandı."

Yibo başını kaldırdı ve Zhan'a gülümsedi. Zhanda ona gülümsedi.

"Bunun için teşekkür etmene gerek yok Yibo." Resmini çizmeye devam etti. "Yemek yedin mi?" Kafasını iki yana salladı. "Hadi gel beraber kafeteryaya gidelim. Olur mu? Hem yemek yemeden ilaçlarını içemezsin."

Yibo onaylayıp ayağa kalktı. Ama hiç enerjisi yoktu. Düşecek gibi oldu fakat Zhan hemen yanına geldi ve elini beline sardı.

Yibo'yu tutup birlikte kafeteryaya gittiler.

Zhan Yibo'yu bir sandalyeye oturttu ve onun için bir şeyler almak için yemek sırasına girdi.

Yemekleri alıp masaya koydu ve sandalyeye oturdu. "Siz yediniz mi Bay Xiao Zhan?" Onayladı.

Yibo yemeğini yemeye başladı. Zhan telefonunu çıkardı ve weiboya girdi..

Yibo burada olmaktan rahatsız oluyordu. Etrafındaki insanlar ona çok garip geliyordu. Doktorlar, hemşireler ve hastalar. Sadece Zhan onun için iyi geliyordu.

Elini çenesinin altına koydu ve Zhan'ı izlemeye başladı.

Biraz zaman geçtikten sonra Zhan Yiboya döndü. "Gel ilaçlarını içmeye gidelim. Kalka bilecek misin?"

Yibo'nun yürüyecek hiç ama hiç hali yoktu. Sakinleşiricinin dozu çok yüksek olduğundan dolayı çok yorgun hissediyordu. "Özür dilerim Bay Xiao Zhan ama ayakta duramayacak kadar halsizim."

Zhan Yibo'nun yanına geldi ve elinden tutup kaldırdı. Elini tekrar beline attı ve onun kolunu kendi boynuna attı.

"Yavaş yavaş adımlar at acele etme."

Yibo acıdan ağlayacaktı. Bir yandan canınıda yakıyordu. "Asıl ben özür dilerim Yibo. Sana bu kadar yüksek dozlu bir sakinleşirici yapmamalıydım."

"S-sorun değil Bay Xiao Z-zhan. İyiliğim için y-yaptınız sonuçta." Yibo yutkundu.

Zar zor olsa bile odasına gelebilmişti. Zhan yavaşça yatağa oturttu. "İlacını içtikten sonra biraz dinlen. Bu gün yatağında kal. Aksine bacakların dahada ağrayabilir."

Zhan Yiboya ilaçlarını uzattı ve içti.

Yiboyu tutup yatmasına yardımcı oldu.

Zhan odadan çıkarken Yibo seslendi. "Bay Xiao Zhan gitmeden önce bana bir kere daha sarılır mısınız?"

Zhan istemsizce gülümsedi. "Tabiki Yibo."

Yanına gitti ve sarıldı. Yibo'nun kalbini hissedebiliyordu kendi kalbinide öyle.

Yibo bırakmak hiç istemiyordu. Tek Zhan'ın kollarının arasında güvende hissediyordu.

Zhan çekilip odadan çıktı. Kapıyı kapatıp gülümsedi. Gülümsemesine engel olamıyordu.

----
way be ask iste ne denir ...
bu arada sanirim bir cogunuz Xiayi kiz zannediyor ama Xia erkek

aaaa btww 400 okunma ve 100 oy icin hepinize cok cok cok tesekkur ederim iyi ki varsiniz beni cok mutlu etti

hepinize iyi mi iyi geceler tatli mi tatli ruyalar dilerim :3333

cafuné // yizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin