40 FINAL

635 47 124
                                    

Oy vermeyi unutmayin :"3

Oy vermeyi unutmayin :"3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Zhan artık ümitsizdi. Hayatının aşkını bulmuşken onu kaybetmişti. Kendisini suçlayıp duruyordu. Her gün Yibo'nun kaldığı hastaneyi öğrenmeye çalışıyordu ama bulamıyordu.

Ondan artık vazgeçmek üzereydi. Onsuzluğa alışmak zorundaydı.

Yibo ise... onun durumu gerçektende kötüydü. Sevdikleri her zaman elinden alınıyordu. Oda yorulmuştu artık sevip kaybetmekten.

Birkaç kez intihar etmeyi denemişti ama her seferinde doktorlar yakalamıştı. Kollarında kesik izleri bile vardı.

Doktorlardan bir nefret etme sebebi daha buydu. Hiçbir şey yapmasına izin vermiyorlardı.

Her gün bir kez olsa bile Zhanı görmeyi diliyordu. Ama oda ümitsizdi birbirlerinden vazgeçmek üzereydiler.

6 sene sonra...

Yibo'nun tedavisi bitmişti.

Hastane dışına çıktı. Artık özgürdü. Bazı yerlerinde intihar izleri vardı. "Özgür olduğuma gore artık ölebilirim sanırım." O hâlâ Zhanı seviyordu. Vazgeçememişti.

Nöbet geçirmeyi artık çok istiyordu çünkü onu sadece nöbetlerinde görebiliyordu. Ama nöbet geçiremeyecek kadar iyileşmişti.

Xia Yibo'nun yanına koştu. "Yibo~!"
"Bunun ne işi var bu arada." Xia yanında durdu ve biraz soluklandı. "Bay Xia sizin ne işiniz var burada?"
"Söyleyeceğim... bekle... biraz..."

Yibo çantasını yere koyarak Xia'nın yanına oturdu. Bir şise su uzattı. Xia alıp içti. "Siz benim burada olduğumu nerden ve ne zamandan beri biliyorsunuz?"
"Neredeyse en başından beri." Yibo şaşırmıştı. "N-nasıl?"

"Günlerdir bugünü bekliyorum ben sen biliyor musun Yibo! Tedavinin süresini kısaltacağım diye ömrüm bitti." Yibo saçlarını arkaya attı ve merakla dinlemeye başladı.

"Yıllardır her gün her ay senin tedavinin süresini azaltmaya çalışıyordum. Normalde 6 senede değil daha uzun süre sonra çıkacaktın. Sana biraz kaba davrandılar özür dilerim hepsi benim suçum ama bu kaba davranmaları senin erken çıkmana yardımcı oldu." Başını geriye attı.

"Gege? O iyi mi?"
"Gege mi?"
"Bay Xiao Zhan işte."
"O iyi. Ama istifa etti."
"Neden?! Ne zamandan beri!?"
"Oda senin yerini öğrenmeye çalışıyordu ama bulamıyordu hiçbir kimse ona söylemeyince 5 yıl önce istifa etti."
"Neden? Neden ona söylemediniz?"
"Çünkü bu seferde Zhan ve benim sağlığım tehlikeye girerdi."

Yibo onu görmek istiyordu. "Bay Xia onu görmeme izin verin lütfen." Başını kaldırıp Yiboya baktı. "Aptal burda neden olduğumu düşünüyorsun? Tabikide ikinizi tekrar bir araya getirmek için." Yibo'nun kalbi hızla atmaya başladı.

"Daha hastaneden çıktığını bilmiyor. Ne zaman çıkacağınıda bilmiyor. Ona sürpriz yapacağız." Xia Yibo'nun kollarını farketti. "Sen-" Kolunu eliyle kapattı. "Boş verin onu. Siz sürprizden bahsedin."

Xia Yiboya olayı anlattı ve birlikte arabaya bindiler.

Uzun bir yolculuk sonrası Xia'nın evine gelmişlerdi. "Sizce beni hâlâ seviyor mu?"
"Tabiki Yibo ne saçmalıyorsun sen? Senden vazgeçmeyi çok denedi ama yapamadı. Senin olmadığın bir aşka bile inanmıyordu." Yibo gülümsedi.

Yemeklerini yedikten sonra Yibo kıyafetlerini değiştirip evden çıktılar. Bir çiçekçiye uğrayıp beyaz karanfillerle dolu bir buket aldı.

Arabaya bindiler ve sahile doğru sürmeye başladı. "Sizin bu beyaz karanfil zaafınızı hiç anlamıyorum."
"Anısı büyük Bay Xia." Çiçeklere bakıp gülümsedi.

Arabayı park etti ve indi. Biraz etrafına bakındı. "Nerde onu göremiyorum?" Xia denizin biraz ötesinde kumsalda oturan Zhanı gösterdi. "Her zaman burada mı?" Xia başıyla onayladı. "Burada hep seni bekliyor." Yibo gülümsedi.

Artık dayanamayacaktı. Kalbi deli gibi atıyordu. "E gitmeyecek misin yanına?" Başıyla onayladı ve kumsala girdi. "Gege!" Diye seslendi.

Zhan arkasına baktığına şok olmuştu. "N-ne?" Ayağa kalktı. "Yibo!?" Koşarak sarıldı. Yibo'nun elindeki çiçekler yere düştü.

Xia çiçeklerin acısı ile sızladı.

Birbirlerine sıkıca sarılmışlardı. Neredeyse nefes alamıyorlardı ama bu akıllarına bile gelmiyordu.

Zhan çekilip Yibo'nun yüzünü ellerinin arasına aldı. "B-bu sen misin?" Ağlamaya başladı. "Tabiki benim gege!" Tekrar çekip sarıldı.

"Seni b-bir daha göremeyeceğim z-zannettim." Kokusunu içine çekti.

Zhan bu an'a inanamıyordu. Sanki bir rüyadaydı. "B-bu şaka olmalı." Çekilip Yiboya tekrar baktı. "Sensin bu g-gerçekten." Gülümsediler.

Zhan emin olmak için Yibo'nun yanaklarını cimcikledi. "Agh gege!" Gülerek özür diledi.

Yibo Zhan'ın göz yaşlarını sildi.

"B-ben rüyadamıyı-" Yibo Zhan'ın yüzünü ellerinin arasına aldı ve çekip dudaklarından öptü.

"Upsies..." Xia gözlerini kapattı.

Yibo çekilip Zhana baktı. "Bundan sonra hiçbir zaman ayrılmayacağız. Her zaman sonsuza kadar beraber olacağız. Söz." Birbirlerinin parmaklarını kenetlediler. "Söz." Tekrar öpüştüler

son
07032021

----ah fice veda konusmasi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

----
ah fice veda konusmasi... hic sevmiyorum bu olayi

oncellikle soylemek isterim ki bu hikayeyi okuyan herkese okumus olan herkese cok cok tesekkur ederim verdiginiz oylar icinde cok tesekkur ederim iyi ki varsiniz ♡

agliyorum suan sifir saka

bu fici cok severek yaziyordum ve bitmesi beni gercekten kalbimden yaraladi

ficte gercekten aglayanlar oldu mu bilmiyorum ama aglayanlar varsa cok ozur dilerim hgghahshahdhs

unutmayin ki bir insanin psikolojik sorunlarinin olmasi onun bizden farkli oldugu anlamina gelmiyor eger sizofren hastaligi olan psikolojisi bozuk olan veya anksiyete gibi hastaliklari olan varsa ona deli manyak kelimelerle yaklasmayin her ne kadar hasta olsada onunda duygulari var sonucta

umarim baska bir ficte sizlerle yollarimiz tekrar kesisir hepinizi cok seviyorum iyi ki varsiniz gorusmek uzere karanfillerim <3

cafuné // yizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin