oldukça uzun beklediniz sanırım. teşekkür ederim okuduğunuz için. en sevdiğiniz ya da en nefret ettiğiniz kısmı yazar mısınız? kalp atıldı mı? yorum atıldı mı?eğer yarına kadar 15 yorum 5 kalp atılırsa yeni bölüm atacağım. bundan sonra diğer bölümü okumayı da unutmayın hh bu gece 2 bölüm atıyorum uzun süre beklediğiniz için. okurlarıma yeni bir isim buldum.umarım beğenirsiniz. ''kar tanelerim'' iyi okumalar:)
Sujine tedavi yapılmış ve sonunda 9. Gün gelmişti. İmparator heyecandan tırnaklarını yemişti. Sonunda sabah olunca sujinin kapısının önünde soluğu almıştı. Kapıyı açıp içeri girmişti. Hizmetkarlara sujini kimse uyandırmasın diye emir vermişti. imparator odaya girip hızlı bir şekilde prensesin yatağının kenarına gelmişti. Sujin yorganı başına kadar çekmiş uyuyor görünüyordu. İmparator yumuşak yorganı yavaşça kaldırıp sujini uyandırmayı planlıyordu ama yatakta sadece yastık vardı.
İmparator tüm daireyi aramıştı ama sujinden eser yoktu. Saray muhafızlarını harekete geçirmişti. Tüm hizmetçiler,saray leydileri imparatoriçeyi aramış ama bir türlü bulamamıştı. İmparator sujinin tüm hizmetçilerini sorgulatmış ama hep aynı cevabı almıştı. İmparatoriçe uyurken imparatorun emirleri doğrultusunda kapıda bekledikerini söylemişlerdi. Hepsi diz çöküp imparator canlarını bağışlasın diye yalvarıyordu. İmparator ne yaacağını bilmiyordu. En önemlisi de sujinin durumunu merak ediyordu. Düzelmiş miydi? Biri onu kaçırmıştı? Yoksa kendi mi kaçmıştı?
Sujin sabah bilmediği odada uyanınca kağıt olan pencere camlarını açıp zaten çok alçak olan yükseklikten atlayıp sarayda kimseye görünmeden gezintiye çıkmıştı. Birisini gördüğünde saklana saklana koku çeke çeke mutfağa gitmişti. Mutfakta kimselerin olmadığını görünce tabaklara konulmuş olan yemeklerin tadına bakmaya başlamıştı. tama yemeğin ortasında kollarından tutulup sürüklenmeye başlamıştı. hiç beklemediği bu tepki nedeniyle şok olmuştu. Kollarından tutan iki kişiden kurtulmaya çalışmıştı ama günlerdir tedavi yüzünden doğru dürüst yemek yemediği ve son zamanlarda kukla gibi hareket ettiği için kasları yeterince güçlü değildi. Zaten güçlü olup kaçsa bile saray muhafız kaynıyordu. 2 saray hizmetçisinden kaçması yeterli olmayacaktı. Elbette sujinin sürüklenmesi sadece saray mutfağının dışına kadar olmuştu. Onları bu halde gören saray leydisi nedeniyle saray hizmetçileri durup açıklamaya yapmaya başlamıştı.
- Mutfaktan majestelerinin yemeğini çalan bir hırsız yakaladık. Muhafızlara teslim edeceğiz şimdi.
Sujinin arkası dönük olduğu için saray leydisi sujinin yüzünü görmemişti. Saray hizmetçileri saray leydsiine açıklama yaptıktan sonra sujinin kollarından tutup tekrar götürmeye başlamışlardı. Saray leydisi hırsızın yüzünü görmek için arkalarından bakarken hırsızın imparatoriçe olduğunu anlayınca hizmetçileri durdurup yere diz çökmüştü. Hizmetçiler şaşkın bir şekilde saray leydisine bakıyorlardı. Saray leydisi onlara kızıp yanına diz çökmelerini istemişti.
- İmparatoriçem bizi bağışlayın lütfen, bu cahil köleleriniz siz olduğunuzu anlamadılar.
Saray hizmetçileri saray leydsinin sözlerinin ardından şok olmuş birşekilde başlarını yere vurarak özür diliyorlardı. Sujin şaşkın bir halde önünde di çökmüş insanlara bakıyorlardı.
- Lütfen saçmalamayın ve ayağa kalkın.
- Cesaret edemeyiz imparatoriçem.
Saray bahçesi kargaşa halindeydi. Yerde diz çökmüş saray leydilerini fark eden birkaç muhafız onlara doğru gelmeye başalmışlardı. İmparatoriçeyi fark edince içlerinden biri imparatora haber vermek için gitmişti. Muhafızlar sujini selamladıktan sonra imparatorun yanına gitmeleri gerektiğini söylemişlerdi. Sujin imparatorun yanına giderken hiç gitmediği bu yolu merakla inceliyordu. Sujin bir kapıdan farklı bir bahçeye girmişti. Bahçe çok görkemli ağaçlar ve çiçekler vardı. Sujin elinde olmadan girdikleri kapının yanında duvara en yakın ekilmiş çiçeklerin oraya gitmişti. Çiçekleri tam koklayacakken muhafız özür dileyip hızlı hareket etmeleri gerektiğini hatırlatmıştı. Sujin de nereye gittiklerini merak ediyordu ama çevredeki ağaçları inceleyerek yürümeye devam etmişti. Duvar boyunca çamlar,akçalar,erguvanlar ve adını bile bilmediği düzinelerce ağaç vardı. Sarayın bu kısmında minik bir orman olduğu bile söylenebilirdi. Saray bahçesinin ortasında duran imparator koşarak sujine sarılmıştı. Ama beklemediği bir tepki almıştı. Ayağına aldığı darbe nedeniyle kollarını gevşetmişti. Sujin imparatorun kollarından böylece kurtulabilmişti.
- Kimsin ve ne cüretle bir kıza sarılıyorsun?
İmparator şaşkın şaşkın sujine bakmıştı. Sujin arkasını dönüp oradan ayrılırken muhafızlar onu durdurmaya çalışırken saniyeler içinde muhafızlarda tek ayak üstünde sekmeye başlamışlardı. Bir tanesini bacak arasına aldığı darbe yüzünden yerde sürünürken diğer ikisi ayaklarına aldığı darbeyle uğraşıyrdu.
Çevredeki hizmetkarlar eğer imparatordan korkmasalar gülme krizi geçirecek gibi bakıyorlardı. Önce imparator daha sora da muhafızlar aldığı darbelerle şaşkın bir halde sujine bakıyordu. sujin tam imparatorluk bahçesinden ayrılacakken bir el onu durdurmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
prensesin yolu
Ficción históricayarı asil olarak doğan kahin bir kız prenses olursa ne olur? peki ya kraliyet ailesi onu kabul edecek mi? neden sürekli hayatı kraliyet ailesi ve veliaht prensle kesişiyor?