- O zaman kanıtları getrin ve yemekleri tadan leydi de öldü mü?
İmparatorun amcasının elleri titremeye başlamıştı. Çünkü...
İmparator buz gibi gözlerle amcasına bakmıştı.
- O zaman kanıtları getrin ve yemekleri tadan leydi de öldü mü?
İmparatorun amcasının elleri titremeye başlamıştı. Çünkü muhafızların komutanı onu dinlememiş ve olası kanıtları koruma altına almıştı. İmpratorun amcası da imparator ölecek gözüyle baktığı için pekte umursamamıştı. İmparator ve tüm bakanlar imparatorun dairesine gitmişlerdi. Yemekleri tadan leydi de oraya getirilmişti.
- Söyle bakalım sen de zehirlendin mi?
Leydi dizlerinin üstüne çökmüş ve korkudan titreyerek konuşmaya başlamıştı.
- Hayır majesteleri.
- Saray hekimi ben zehirlendikten sonra olanları anlat.
- Majesteleri cansız bir halde baygın kaldınız. Pazar yerinden gelen hekimin hazırladığı ilacı içirdik ve sonra nabzınız normale dönmeye başladı.
- Diğer saray hekimi nerede?
- Affedin majesteleri bu sabahtan beridir onu bulamıyoruz. Sanırım prensesin ölümünden sonra sarayı terk etti.
İmparator buz gibi gözlerle başını sallamıştı.
- Demekki yiyeceklerde zehir yoktu.
- Ama majesteleri siz zehirlendiniz.
- Biliyorum amca o yüzden şimdi sende oturup dün benim yediğim bu tabaklardan yemek yiyeceksin.
İmparatorun amcası yere diz çökmüş titriyordu.
- Majesteleri lütfen. Ben suçsuzum neden beni öldürmek istiyorsunuz?
- Pekala. Kanıtlar bulunana kadar her şey muhafızlar komutanının idaresinde olacak. Hekimler ve müfettişler her şeyi incelesin. Bakalım sonuçlar ne olacak?
- Majesteleri prensesin suçlu olduğu ortaya çıkarsa eski saygınlığımı iade edin ve kızımla evlenin.
- Ama suçunu kanıtlarsam sen ve ailenden kimseyi canlı bırakmayacağım amca. Taht için beni öldürmeye çalışmanı anlarım ama sujini öldürmemi affetmemi bekleme.
- Peki majesteleri.
Muhafızlar komutanı imparatorun amcasını konutuna hapsetmişti. İmparatorun eli kolu bağlanmıştı. Sujinin ölümü kalbini paramparça etmiş ve sönmeyecek bir ateş bırakmıştı. Bu da yetmezmiş gibi suçluları cezalandırmak için kanıt bulması gerekiyordu. Amcasının kendinden emin tavrı imparatorun sinirlerini bozmuştu. Kahrolası bu zehir neredeydi ya da neydi de bulamıyordu. Ayrıca bu zehri kim koymuştu? Maşa olan kişi bulsa arkasındakini bulmak çok kolaydı ama elinde hiçbir ipucu yoktu.
3 gün sonra
Prensin sarayına da prensesin ölüm haberi gelmişti. Başbakan kızı hükümdar prenses olacağı için çok mutlu olmuştu. Önündeki son engelden de ellerini kana bulamadan kurtulmuştu. Prens bu habere rağmen yas tutamadan bugün düğününü gerçekleştirecekti. öğlen olmuş ,gelin ve damat kırmızı düğün kıyafetlerinin içinde saray bahçesinde konukların ortasından yürüyüp tahtlarına gitmişlerdi. Suyang hükümdar prenses koltuğuna oturunca prensin tepkisi sert olmuştu.
- Kalk oradan ve yerine geç. Bu ülkenin tek hükümdar prensesi var. Ölse de yaşasa da bu değişmeyecek.
Başbakan ve suyangın yüzleri sinirden kızarmıştı. Başbakan sinirden elindeki yemek çubuklarını kırmıştı.
- Demekki sujin ölse bile kızı onun yerini alamayacaktı.
Gözlerini yumup sinirlerini kontrol etmeye çalışmıştı. Sakin olmalıydı. Saraydaki tek prenses kızı olacaktı ve geleceğinde kraliçesi. Kızı bir prens doğurduktan sonra hükümdar prensten de bir şekilde kurtulabilirdi. Şimdi sakinliğini korumalı ve bu anın tadını çıkarmalıydı. Prens hissettiği şeyle birden sol tarafına dönmüştü...
![](https://img.wattpad.com/cover/99310393-288-k657328.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
prensesin yolu
Historická literaturayarı asil olarak doğan kahin bir kız prenses olursa ne olur? peki ya kraliyet ailesi onu kabul edecek mi? neden sürekli hayatı kraliyet ailesi ve veliaht prensle kesişiyor?