- Majestleri beni dinlemeyip ders çalışmaması çok kötü olur. O yüzden şunu mu yapsak acaba? Eksalanslarının beni dinlemesini sağlarsam benim bir isteğimi yerine getireceksiniz. Şayet başaramazsam beni cezalandırın.
- Sen gerçekten sıra dışı birisin.
Sujin kralın yanından ayrıldıktan sonra veliaht prensin nasıl kendisini dinleyeceğini düşünüp durmuştu. Veliaht prens ona iyi davransada işlerine karışırsa bu durumun kötü sonuçları olacağını bilyordu. Ama ne yapmalıydıu ki? Yakında batı krallığının hükümdarı da gelecekti. Babası öldüğü için genç yaşta kral olmuştu. Aslında ülkenin yönetimi çok basitti. İlk kurulduğunda iki kardeş olduğu için biri doğuyu diğeri batıyı yönetmeye başlamıştı. Batı hükümdarlığı daima doğu krallığının dış siyasette dinlemiş sadece iç işlerinde bağımsız olmuştu. Ama nedense batı kralları her zaman daha akıllı ve iyi siyasetler uyguladığı için halkı daha zengindi. Doğu krallığına göre halkının hakları daha fazlaydı. Hatta bu sebepten doğudan batıya gdenlerin sayısı son zamanlarda artmıştı. Prenses hizmetçisini yanına çağırmıştı.
- Brinin seni dinlemesini istersen ya da senin istediğin gibi hareket etmesini ne yaparsın?
- Eğer rütbe olarak benden aşağıysa emrederim benden daha yetkili biriyse o zaman sadece rica edebilirim.
- Peki ya bunlar işe yaramazsa?
- Hımm kadın ve erkek olmasına göre durum değişir.
- Ne demek istiyorsun?
- Eğer kadınsa ona sevdiği şeylerden satın alıp verirdim şayet erkekse beni sevmesini sağlar ve istediğimi yaptırmak için önce ben aynı davranışı yapardım ya da istediğim şeye çok imrendiğimi söylerdim.
- Peki. Gidebilirsin.
Prenses ne yapacağını biliyordu. Devlet işleriyle ilgili evrakları okumak için kütüphaneye gitmeye karar vermişti. Prensin konutunun önünden geçerek gitmeye karar vermişti. Prens bahçesinde ok atışı yapıyordu. Prensesi görünce şaşırmıştı. Normalde pek konutunun önünden geçmezdi. Ok atışlarına devam ederken yanındaki saray beyine prensesi takip etmesini söylemişti. Saraybeyi döndüğünde prensesin kütüphaneye gittiğini söylemişti. Prens bu duruma önce aldırmamıştı ama sonra bu durum bir hafta tekrarlanınca en sonunda prensesi kütüphanede ziyaret etmişti.
- Burada bir haftadır ne yapıyorsun?
- Halkı sadece para yardımıyla koruyamacağımı anladım. O yüzden halka verilen hakları inceliyorum geçen gün kimse bana yardım etmek bile istememişti. Çünkü soyluların işine karışanlar ağır bir şekilde cezalandırılıyor. Halkın neredeyse hiçbir hakkı yok ama aşırı vergi alınıyor. Soylular kan emen sinekler gibi. O yüzden halkımız batıya göç ediyor. Batı krallığı bunu reddetse de maalesef gizlice batı krallığına gidenler her geçen gün çoğalıyor.
- Ne yapmayı düşünüyorsun?
- Ne yazıkki elimden pek bir şey gelmez. Ama yinede kraldan rica edeceğim.
- Benden rica et.
- Anlamadım?
- Ben veliaht prensim isteğini söyle bakanlara kabul ettireceğim emin olabilirsin.
- Öncelikle vergiler halktan %60 alınıyor soylulardansa %40 alınıyor. Bu halk için çok fazla. Soylulardan %60 halktan %40 olmalı. Birde halk ile soylulara verilen haklar eşitlenmeli.
- Yani diyorsunki prensim seni bakanlar çiğ çiğ yesin. Siyasetten pek anlamıyorsun anladığım kadarıyla.adım adım gitmezsem bu bakanlar benim kellemi alır ya da olmadı ben onların kellesini alırım. Benim küçük soylulara ihtiyacım var. Tüm bunları doğum günümde yapacağım izle ve gör.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
prensesin yolu
Historical Fictionyarı asil olarak doğan kahin bir kız prenses olursa ne olur? peki ya kraliyet ailesi onu kabul edecek mi? neden sürekli hayatı kraliyet ailesi ve veliaht prensle kesişiyor?