Meng Feng "Kaçmış olmalı" dedi. "Kimmiş gibi davrandığını bilmiyorum. Karargahla iletişime geçip onu geri göndermeliyiz..."
Lai Jie "Hayır, ben örgütün onu gönderdiğine inanıyorum" dedi. "Her neyse, buradaki görev daha tamamlanmadı; onu geri almaları için karargahla iletişime geçmemizin hiçbir yolu yok. Uyanmasını bekle, sonra konuşuruz."
Meng Feng "Hayır! Bu konuda çoktan bir mektup göndermiştim..." dedi.
Liu Yan oturmak için mücadele vererek "Biz çoktan ayrıldık, Meng Feng" dedi.
Tam o anda Meng Feng'in sol elini fark etti. Yüzük orada değildi.
Liu Yan da yüzüğü parmağından çekti ve soğuk bir şekilde "Kasırga ekibine sadece Lai Jie'ye yardım etmek için başvurdum" dedi.
Soluk gökyüzünün altındaki düzensiz bina yığınlarından duman yükseliyordu. Tüm şehir feryat ve inlemelerle doluydu. Liu Yan yavaşça gözlerini tamamen açtı. Meng Feng'in sesi kesilmişti, çatının kenarına yürümüş aşağı bakıyordu.
Lai Jie, Meng Feng, Wen Qiege ve Xiaoli'nin dördü de siyah isle kaplıydı; vücutları oldukça kirliydi. Meng Feng kolsuz bir yelek giyiyordu, güçlü omuzları çıplaktı. Ama yüzü yorgundu.
Kısa süren bu tuhaf andan sonra, ağzını ilk açan kişi Lai Jie oldu.
"Paraşütle atlama nasıldı?" diyerek sırıttı. "Zevke mi geldin?"
Liu Yan o anda fark etmişti. Pantolonunu çekiştirdi, alt tarafı ıslaktı.
"Binadan düşeceğimi düşünmüştüm." Liu Yan etrafına baktı. "Mekanikçi Liu Yan görev için rapor veriyor! Bunlar sektör altı tarafından imzalanan belgeler. Buyur. Bu da General Meng Jianguo'nun damgası."
"Buraya gelmene izin mi verdi yani?!" Meng Feng çok kızmıştı.
Xiaoli "Gerçekten de gidip başardın" diyerek güldü. "Hangi gizli silahları getirdin?"
"Hiç (gizli silah getirmedim)." Liu Yan oturarak şapkasını taktı. "Sadece birkaç küçük robot getirdim. Hadi çalışmaya başlayalım. Ne yapmama ihtiyacınız var? Wen, uzun zaman oldu. Benim için biraz sihir yapacak mısın?"
Liu Yan (bunları söylerken) gülüyordu. Wen Qiege, parmaksız bir eldiven giydiği sol elini ona hafifçe vurmak için uzattı, sonra da onu yerden kaldırdı.
Sonra da gülümseyerek "Hayır" dedi. "Gelecekte bunun için çok zamanımız olacak. Hoş geldin Doraemon."
Liu Yan "Peki şimdi ne olacak?" diye sordu.
Lai Jie "Önce buradan çıkmanın bir yolunu bulmalıyız" dedi. "Bu binanın yapısı hakkında hiçbir fikrim yok. Yerde çok sayıda zombi var ve sanki birbirleriyle iletişim kurabiliyor gibiler. İçlerinden biri Meng Feng'i fark eder etmez geri kalanı da geldiler. Çatıya koşmak zorunda kaldık."
Liu Yan aşağı baktı ve "Birbirleriyle iletişim mi kuruyorlar?" diye sordu.
Wen Qiege, rüzgarda durarak mesafeye baktı. "Şimdi, şehirdeki tüm zombiler yolumuza çıkacaklar."
Meng Feng (Liu Yan'a) "Harika olan sen değil misin? Belki birkaç bambu kopterin vardır. Herhangi bir yere bir kapı çağırabilirsen bu daha da iyi olur" dedi. [1]

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dawn of the World
ActionDiğer Adları: 2013, Mo Ri Shu Guang ya da 二零一三 (末日曙光). *** Liu Yan ile Meng Feng çocukluk arkadaşlarıydılar. Yedi yıl önce ikisi birlikte Z şehrine taşınmışlar ve henüz lisedeyken sevgilerini birbirlerine itiraf ederek çıkmaya başlamışlardı. Ünivers...