Lai Jie herkese kulis yapmasına rağmen, hala yeterli insan gücüne sahip değildi. Liu Yan ise öğleden sonra odasına kapanmıştı.
"Ne oldu?" Liu Yan gözlerini kaldırdı.
Deng Changhe'nin ifadesi sertti. Bir an sonra "Sana bir şey sormamı istediler" dedi.
Liu Yan "Otur" diyerek oturmasını işaret etti. "Lai Jie sana ne söyledi?"
Deng Changhe tereddüt etti, ta ki Liu Yan "Öfkemi biliyorsun. Söylemeyeceksen git. Zamanımı çalma" deyinceye kadar.
"Lai Jie birçok insana... Başkalarını kurtarmaya yardım etmezsek eğer, kurtarılmamız için sinyal göndermeyeceğini söyledi. Bu şekilde... Kurtarma ekibi, Xian bölgesi ve çevresindeki alanlarda hiç kurtulan olmadığından emin olarak buraya gelmeyecekmiş. Xie Fenghua, Meng Feng'e de bir şeyler söylerken duyduğunu söyledi..."
Liu Yan inanamıyordu, nazikçe "Ne söylemiş?" diye sordu.
Deng Changhe içini çekerek "Asker ve halk adına senden yardım istiyorum demiş" dedi.
Sonra da Liu Yan'a bakmak için bakışlarını kaldırdı.
Liu Yan "Wen Qiege zaten ona katılmamış mıydı? Daha kaç kişiye ihtiyacı varmış?" dedi.
Deng Changhe başını salladı. "Neden ben seninle birlikte gitmiyorum. Meng Feng, Zhang Min ve Wen; herkes onu takip edecek."
Liu Yan "Gerek yok" dedi. "Ben gidip onunla konuşurum."
Liu Yan eşyalarını toplayarak aşağı indi. Lai Jie, çiçek tarlasında boş bir şırıngayla oynuyor ve elindeki bir deste turnusol kağıdı ile tembellik ediyordu.
Anlaşılan yine başka bir doz kullanmıştı. Liu Yan kaşlarını çattı. 'Kimin üzerinde?'
Lai Jie, uygunsuz bir şekilde Liu Yan'ın yüzüne dokunmak için elini kaldırdı. "Fikrini mi değiştirdin?"
Liu Yan dokunuşundan tamamen kaçınarak "Ne yapmamı istiyorsun, söyle" dedi. "Aşıyı kime vurdun? Başka birini daha mı işe aldın yoksa?"
Liu Yan arabanın arka koltuğuna doğru yürüdüğü sırada Lai Jie, yolunu kesmek için hemen bacağını kaldırdı. "Girme. İçeride biri dinleniyor."
"Kim olduğunu bilmeye hakkım var."
Lai Jie hafifçe gülümsedi. Zhang Min ve Meng Feng'den oldukça farklıydı. Olgun bir adamın çekiciliğine sahipti. Teni bronzdu, vücudu orantılıydı, zayıftı ama kırılgan değildi, tüm yıl boyunca sıcak güneşe maruz kalmış bir asker nasıl görünürse öyle görünüyordu. Liu Yan'dan sadece dört yaş büyüktü, ama pek çok şey yaşamış gibi konuşuyordu.
Saçları çok kısaydı ve gülmeyi seviyordu. Ancak Zhang Min'in kibar, açık ve güneşli tavrına kıyasla; bir kabadayı edasına sahipti.
Lai Jie "O bir kahraman" dedi. "Bir gün ben ölürsem, Kasırga ekibinin yeni kaptanı o olacak. Böylece ekip bir kaptan var olduğu sürece asla yok olmayacak."
Liu Yan uzun bir süre sessiz kaldıktan sonra "O zaman bana da aşı vur" dedi. "Sen kazandın."
Lai Jie "Hayır. Denizdeki üsse gitmelisin" dedi. "General Meng Jianguo tüm üniversite öğrencilerinin, akademisyenlerin, bilim adamlarının ve uzmanların; dil, finans veya doğa bilimleriyle ilgileniyor olsalar bile denizdeki üsse gitmeleri gerektiği emrini verdi.
Sizler önemlisiniz ve korunmanız gerekiyor. Biz senin gibileri korumak için yaşıyoruz. Sen bu ülkenin geleceğisin."
Liu Yan kaşlarını çattı. "Sana katılamayacak mıyım yani?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dawn of the World
AzioneDiğer Adları: 2013, Mo Ri Shu Guang ya da 二零一三 (末日曙光). *** Liu Yan ile Meng Feng çocukluk arkadaşlarıydılar. Yedi yıl önce ikisi birlikte Z şehrine taşınmışlar ve henüz lisedeyken sevgilerini birbirlerine itiraf ederek çıkmaya başlamışlardı. Ünivers...