Dawn of the World

Bölüm 14

25 Ağustos 2012

Meng Feng ve Zhang Min güvenli bir şekilde geri döndüler. İlk ateş gücünü elde ettik. Lin Musen hırslı birisi. Hırsları saklı olmasına rağmen küstah, sessiz olduğu kadar da tehlikeli. Herkes hayatta kalmak için savaşırken, o sadece hayatta kalmak istemiyor. Tahminim doğruysa eğer, bu zombi dalgasından sonra bir şeyler kazanmak için de savaşmak istiyor.

Bir ülke? Belki de bir rejim? Ama bu hala imkansıza yakın bir düşünce, çünkü fazla insanı yok. Katılan yeni siviller de dahil olmak üzere, şu anda savaşabilecek durumda olan elli adamı anca var.

Meng Feng ve Zhang Min'in -kendisi de dahil olmak üzere- bu elli kişiyi eğitmesini istiyor.

Nehir kıyısına hedef tahtaları kurdular. Sabahları Zhang Min'in eğitiminden sonra öğlenleri Meng Feng onları yanına alarak, bacaklarına 10 kg kum torbaları bağlayacak, dağlarda yürüyüşe çıkaracak ve bedenlerini eğitsinler diye sularda yürümelerini sağlayacak.

Fang Xiaolei korkunç bir düşünce ortaya attı, ama Lin Musen bunu umursamadı.

Zombiler yavaş yavaş evrim geçiriyor ve bağımsız düşünceler kazanıyorlar. Bunun ne anlama geldiğini yalnızca biz biliyoruz... İnsanların zombi salgını sırasında kendilerini koruyabilmelerinin nedeni zombilerin düşünme yeteneğine sahip olmaması ve -beslenmek, saldırmak gibi- hareketlerinin tamamen hayatta kalmaya dayalı olmasıydı. Bireysel olarak savaşıyorlardı çünkü birlikte nasıl çalışacaklarını ve isyan edeceklerini bilmiyorlardı. Bu da zombilerin dağınık kum taneleri gibi olmalarına neden oluyordu. Çok fazla sayıda zombiyle karşılaşılmadığı sürece de uygun silahlarla donanmış küçük bir grup insanın bile kaçması mümkün olabiliyordu.

Eğer bu evrim teorisi doğru çıkarsa zombilerin ne kadar güçlü olabileceğini hayal bile edemiyorum. Zombilerin gizlice hareket etmeleri, hatta kendilerini organize edip disipline bile etmeleri mümkün olabilir. Artık sadece insanlara değil de diğer canlı yaratıklara da saldırmaya başlarlarsa eğer bunun sonucu düşünülemeyecek kadar korkunç olur.

Günlüğüm yazdıkça uzuyor. Umarım işler daha da kötüye gitmez...

''Liu Yan.'' Biri kapıyı çalmıştı. "Dışarı çıkıp antremana katıl hadi."

Liu Yan defterini kapatarak yatağının altına itti ve "Ben bir mühendisim" diyerek onu yanıtladı.

"Bu, SenSen'in emri. Herkes avludaki eğitimden geçmeliymiş."

Liu Yan'ın odayı terk etmekten başka seçeneği yoktu. Koridor, aşağıda neler olduğunu görmeye çalışarak etrafta dolanan insanlarla doluydu. Lin Musen sol omzuna beyaz bir demir zırh giymişti ve sağ elinde bir hançer tutarken vücudunu hafifçe eğmişti.

Önündeyse bir zombi vardı!

Liu Yan şok olmuştu. Zombinin Lin Musen'e doğru hamle yaptığını gördü. Lin Musen zombinin kolundan kaçmak için kabaca yana atıldı. Zombi bir ulumayla omuz korumasını sıkıca ısırdı. Lin Musen hançerini kaldırdı. O anda Meng Feng "Dur!" diye bağırdı.

Lin Musen uzaklaşmak için yerde yuvarlandı. İzleyenler tezahürat yapmaya başladılar.

Meng Feng, bacağını hızlı bir şekilde kaldırarak zombiyi kafesine itti. Kafesin iki tarafındaki insanlar hemen koşarak kafesi kapattılar ve demir sürgüyü bir çın sesi ile sürdüler.

"Hançeri yanlış yere saplıyordun" dedi Meng Feng. "Elinde hâlâ güç eksikliği var. Alt çeneden yukarı doğru girmen ve kafasının arkasından çıkman gerekiyor. Bu, öldürme etkisini arttıracaktır."