Bölüm 13 (M)

1.8K 160 298
                                    

!!! UYARI !!!: Bu bölüm 18 yaşından büyük okuyucular içindir. Cinsellik barındırır. 18 yaşından küçük olanlar ve o tarz şeyler okumak istemeyenler 'Bölüm 13' yazan bölüme gidebilirler... Geri kalanlar içinse iyi okumalar~

◾◾◾◾

Fabrikanın üçüncü katındaki loş bir odada güneş ışığı şeritler halinde jaluzilerden süzülerek Meng Feng ve Zhang Min'in yüzlerinde parıldadı.

Lin Musen sırtı ışığa dönük oturuyordu ve ifadesi net olarak görülemiyordu. Arkasında da dört adam vardı.

"Beş kutu silah" dedi Meng Feng. "Her kutuda 75 tane var, toplam 375 tane. Bir kutudaysa 5.400 mermi ve 120 adet el bombası var. Getirebileceğimizden fazlasını getirdik."

"Kaç yoldaşımızı kaybettik?" diye sordu Lin Musen.

Meng Feng "Hepsi geri döndü. Dışarıda bekliyorlar" dedi.

"Kimse yaralanmadı mı yani?"

Meng Feng'in sesi sakindi, kendine özgü bir tını taşıyordu. "Emin değilim. Kendin bir baksan daha iyi olur."

"Peki siz ikiniz iyi misiniz? Adamlarımızdan herhangi biri incinirse bu çok can sıkıcı olur."

Meng Feng cevap vermedi.

Lin Musen altı kutuya kapsamlı bir bakış attı ve açıkça "İyi iş" dedi. "İkinize kredi vereceğim ve bu yaptığınızı asla unutmayacağım. Hadi geri dönüp duşunuzu alıp dinlenin. "

Zhang Min bir şey söylemek istiyormuş gibi görünüyordu, ama Meng Feng ona baktı ve dürtüsel olarak başka konuları gündeme getirmemesini söyledi. İkisi arkalarını döndü ve arkalarından kapıyı kapatarak dışarı çıktılar.

Göreve katılan diğer kişiler alt katta bitkin düşmüşlerdi. Adamlardan biri aceleyle aşağı indi ve "SenSen dışarı çıktı. Ancak yarın buraya dönebilecek. Ayrılmadan önce bazı düzenlemeler yaptı. Siz ikiniz burada bekleyin. Liu Yan nerede? Liu Yan yukarı gelsin, onunla konuşmam gereken bir şey var" dedi.

Meng Feng ve Liu Yan birbirlerinin yanından geçtiler. Meng Feng yavaşça, "O burada" dedi.

Liu Yan "Tamam. Sen gidip temizlen" diyerek yukarı çıktı.

Bir süre sonra Liu Yan ikinci kattan aşağı indi, o inerken peşinden dört adam daha inmişti.

Zhang Min duşa gitmişti ancak Meng Feng salonda Liu Yan'ı bekliyordu.

Liu Yan, Meng Feng'e tek kelime etmeden şöyle bir baktı ve diğerlerine dönerek "Herkes beni takip etsin" dedi.

On bir kişi fabrikadan ayrılarak nehir kenarına dizildiler. Liu Yan "Tam şu anda yaralılar öne çıksın lütfen" diye bağırdı.

Meng Feng "Ne demek istiyorsun?" diye sordu.

Liu Yan sesini alçalttı ve "Senden bahsetmiyorum" dedi.

Meng Feng de sesini alçalttı. "Onu sormuyorum. Senden kendi insanlarını araştırıp öldürmeni mi istemiş?"

Liu Yan'ın sesi iyice kısılmıştı. Ses tonunda zorlukla bastırılmış bir öfke gizliydi. "Bütün bunlar olmadan önce sana ne söyledi? Yaralanan tüm üyeleri terk etmeni istedi öyle değil mi? Neden bana haber vermedin? Bunun için hiç hazırlıklı değildim, bu yüzden de hiçbir plan yapamadım!"

İkisi tartışırken onlardan beş adım uzakta duran bir kişi sordu. "SenSen bizi terk mi etti?"

"SenSen şu an burada değil!" Liu Yan'ı denetlemekten sorumlu olanlardan biri silahını doldurarak bağırdı. "Bu Liu Yan'ın fikri! Bunu yapmaktan o sorumlu! Yaralanan herkes kendi başına öne çıksın çabuk!"

Dawn of the WorldHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin