Meng Feng cipi karla kaplı kaplı olan, rüzgarlı huş ağacı ormanına park etti. İçerideki dört kişi kırk sekiz saatten fazla uyumamıştı ve artık dayanamıyorlardı.
Ön koltuklarda oturan Liu Yan ve Meng Feng, sanki hayatları buna bağlıymışçasına bir ceketle örtülmüş vaziyette birbirlerine yaslanmışlardı.
Zhang Min arka koltukta yatıyordu ve başını Jue Ming'in baldırına koymuştu. Jue Ming ise arabanın camına yaslanıyordu. Pencereler kapatılmış, ısıtıcılar çalıştırılmış ve uyuşuk bir uykuya dalınmıştı.
Hiç kimsenin bir saat içinde devriyeye çıkacak kadar enerjisi yoktu. Bu yüzden tam on saat uyudular. Jue Ming ilk uyanan ve dışarıda bir zombi olduğunu ilk fark eden kişi oldu.
Gökyüzü çoktan aydınlanmıştı. Zombi, donmuş bir şekilde arabanın camının dışına yapışmıştı. Gözleri içerideki insanlara sabitti ve pencereye uzandığı pozda sabit kalmıştı.
Jue Ming bir parmağını kaldırdı ve sola doğru hareket ettirdi.
Zombi ağzını açtı ve blurlu göz bebekleri parmağını sola doğru takip etti.
Jue Ming'in parmağı sağa doğru hareket etti.
Zombinin gözbebekleri de sağa doğru hareket ettiler.
Jue Ming'in parmağı bu sefer de ortaya gitti.
Zombinin gözleri artık şaşıydı.
Jue Ming iki parmağını bir araya getirdi. Tam onları ayırmak üzereyken, Meng Feng uyandı.
"Zombilerle dalga geçmek hoş değil canım" diyerek esnedi.
Arabadaki herkes artık uyanıktı.
Liu Yan tembelce oturdu ve zombiye bakmak için başını çevirdi. "Vücudunun büyük çoğunluğu donmuş durumda, ama bilinci hala açık."
"Mn" diyen Zhang Min, bacağı gerilmiş olarak dik oturmaya çalıştı ve kaşlarını çatarak uzun bir iç geçirdi. "Temel zekası hala mevcut. Sizce beyinlerinde neler dönüyor?"
Meng Feng omuz silkti. "Kim bilir. Zombiler tam bir gizem."
Arabanın motorunu çalıştırdı ve zombiyi bir ağaç gövdesine çarparak garip bir ses çıkmasına neden oldu. Sonra da ana yol boyunca sürmeye devam etti, böylece olay yerinden ayrıldılar.
Liu Yan bir süre sonra bir miktar yiyecek dağıttı. Üç gün önce Yu teyzenin buharda pişirdiği çöreklerle, acı biber sosunu ve bir kutu soğuk konserve sığır etini açıp yemeye başladılar.
Bunlar, Meng Feng devriye gezisine gittiğinde arabaya getirdiği malzemelerdi. Zhang Min "Ne kadar yiyeceğimiz var?" diye sordu.
Liu Yan "Dört günlük kadar" diye yanıtladı.
Zhang Min aceleyle "Ben daha az yiyebilirim" dedi.
Meng Feng ve Liu Yan onun dediğiyle eğlenerek Zhang Min'e baktılar.
Liu Yan dürüstçe "Seni arabadan atmayı planlamıyordum" dedi. "Ama sen illa bunu istiyormuş gibi davranıyorsun."
Meng Feng direksiyonu tutarak ıslık çaldı ve Lin Musen'in konuşma tarzını esrarengiz bir şekilde taklit etti. "En çok bu tür insanları seviyorum. Aferin! Hemen sana akıl hocalığı yapacağım!"
Arabadaki herkes kahkahalara boğuldu.
"Şimdi nereye gidiyoruz? Bir göz atmak için geri dönelim mi?" diyen Meng Feng arabayı yol ayrımına park etti. Zombiler oradaydı, toprak çoraktı ve yerin her tarafından dağınık/devasa ayak sesleri geliyordu. Vahşi doğada donmuş birkaç zombi bile vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dawn of the World
ActionDiğer Adları: 2013, Mo Ri Shu Guang ya da 二零一三 (末日曙光). *** Liu Yan ile Meng Feng çocukluk arkadaşlarıydılar. Yedi yıl önce ikisi birlikte Z şehrine taşınmışlar ve henüz lisedeyken sevgilerini birbirlerine itiraf ederek çıkmaya başlamışlardı. Ünivers...