Adam "Bana yardım et!" diyerek kanalizasyon tünelinden çıktı. Meng Feng geçmesine izin vermek için yana adım attığında, adam drenaj deposunun ortasına atladı ve silahını ateşlemeye başladı.
Meng Feng "Ne yapıyorsun?!" diye bağırdı.
Adam "Beni koru! Kabloyu bağlamalı ve buradaki tüm zombileri patlatmalıyım!" diye karşılık verdi.
Meng Feng adamı takip ederek drenaj deposuna atladı. Tüm bu hareketler zombileri uyarmıştı. Meng Feng, üç metre yüksekliğindeki atlamadan aşağı doğru düştü ve birkaç kez nefes aldıktan sonra güçlükle ayağa kalktı. Tam o sırada bir zombi ileri atıldı.
Ama Meng Feng, bir dizi silah sesi ve mermi atışı ile otomatik silahının tetiğini çekerek ondan kurtuldu. Arkasını döndü ve geriye doğru giderken sırtı su pompasına dönük olacak şekilde bir sürü mermi ateşledi.
Adam da hemen su pompasına atlayarak telin üzerinden zıplayıp kabloları birbirine bağladı ve "Acele et ve git buradan!" diye bağırdı.
Meng Feng silahını kaldırdı ve ateş etmeye devam etti, silah sesleri sağır ediciydi. Kafasını bile çevirmeden "Ne?" dedi.
"Başka kurşunum kalmadı! Bana bir silah ver ve beni takip et!"
Meng Feng belinin arkasına bağlı olan av tüfeğini çıkararak yere fırlattı. Adam onu aldı ve bir patlama sesiyle drenaj deposunun dibindeki bir zombinin kafasını havaya uçurdu. Pelletler[1] yakınlardaki ondan fazla zombinin daha kafasını patlatmıştı.
Adam "Bu tüfek modifiye mi edildi?" dedi. "Kimsin sen? Hangi birimdensin, servis numaranı bildir çabuk!"
Meng Feng kükredi. "Aktif hizmette değilim! Konuşmayı kes ve harekete geç artık! Hangi yön?!"
O anda bir bip sesi duydular. Sinyal, bir yerlerdeki bir elektronik kutusundan geliyordu. Çok geçmeden uzakta bir patlama oldu ve su pompasıyla kasaya bağlanan kanalizasyon açıklığından alevler fışkırmaya başladı. Tüm drenaj deposu titremeye ve çökmeye başlayarak çimento ve molozların sesiyle yere düşmüştü. Hemen ardından çevresini üç kişinin sarılabileceği kadar geniş olan bir su borusu da kırılarak çöktü ve karanlık endüstriyel kanalizasyonda üstlerine doğru döküldü.
"Burada ne yapıyorsun (amacın ne)?!" Meng Feng, tünele yapışılı dururken boruyu takip etti ve adamı da beraberinde götürerek hayatı pahasına koşmaya başladı. Bir yandan da yolu açmak için ateş etmeye devam ediyor, adam da av tüfeğiyle arka tarafı temizliyordu.
"Lanet olsun, bu av tüfeğini kim modifiye etti?! Çok güçlü!" diye bağırdı adam. "Bu arada ben Lai Jie! Senin adın ne?"
Meng Feng bir el bombası çıkarıp arkasına fırlatarak bağırdı. "Meng Feng!" Adam bir elini yere bastırarak güzel bir ön atış yaptı, sonra da ayağının topuğuyla havadaki el bombasını tekmeleyerek ekstra bir itme kuvveti sağlayıp bombanın tünelden bir top gibi dümdüz uçmasını sağladı.
El bombası havada patlamıştı. Patlama sesine bakılırsa kanalizasyon tüneli devrilmiş olmalıydı. Bu ses yüzünden kulak zarları yarılmışçasına ağrımaya başlamıştı. İkisi, patlamanın etkisiyle ileri doğru itildiler ve ağır bir şekilde yere düşmeden önce bir metre kadar uçtular.
"Meng Feng!" diye seslendi Liu Yan (kulaklığa doğru). "İyi misin?!"
Meng Feng "İyiyim..." dese de ayağa kalkmakta zorlanıyordu. "Bahsettiğin adamı dışarı çıkardım. Liu Yan çevremizdeki alana bir bakar mısın, yer çöktü sanırım..."
"Dikkat et!" Lai Jie, Meng Feng'i yoldan çekerek yana doğru hareket ettirdi. Çünkü o sırada yukarıdan büyük bir taş parçası düşüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dawn of the World
AcciónDiğer Adları: 2013, Mo Ri Shu Guang ya da 二零一三 (末日曙光). *** Liu Yan ile Meng Feng çocukluk arkadaşlarıydılar. Yedi yıl önce ikisi birlikte Z şehrine taşınmışlar ve henüz lisedeyken sevgilerini birbirlerine itiraf ederek çıkmaya başlamışlardı. Ünivers...