Bölüm 37

512 91 92
                                    

Xiaoli "O zamanlar insan gücümüz eksikti. Lao Xiao, meslek okulunu bitirmeden cepheye gönderilmişti" dedi.

Liu Yan aniden "Sen ne zaman orduya katıldın?" diye sordu.

Xiaoli "Uzun zaman önce" dedi. "Biraz wushu biliyordum ve siyaset bilimi fakültesindeki tekvando kulübünün bir parçasıydım. Okuldan ayrıldığımda, bir dizi zırhlı polis arabasını takip ettim. Polis memurlarından biri emir alarak beni ve birkaç kişiyi kurtarılmayı beklemek üzere sahile götürdü. Çok fazla zombi vardı. Arkadaşlarımın hepsi enfekte olmuşlardı. O polis, enfekte olmamı önlemek için beni depoda tuttu. Orada yaklaşık iki ay bekledim. Neyse ki yiyecek vardı. Lai Jie kurtarma görevindeyken buldu beni. Sırf kendini benim için feda eden polisin borcunu ödemek için Lai Jie'ye vasıflı olup olmadığımı sordum. Cevap verirken zorlandı ama başka kimseleri yoktu, bu yüzden Kasırga ekibine dahil oldum."

Meng Feng "O, Li Song'un küçük erkek kardeşi" dedi.

Liu Yan inanamamıştı. "Sen, Li Song'un küçük kardeşi misin?!"

"Evet" dedi Xiaoli. "Abimle tanıştın değil mi?"

Liu Yan içini çekti.

"Lin Musen'in uşağı bile ölmüş. O pislik her zaman abimin etrafında dolanıyordu" dedi Xiaoli.

Liu Yan rahatlatıcı bir şekilde "Abin hala iyi olabilir, Fenghua'yı sağ salim buldun sonuçta değil mi?" dedi.

Xiaoli dikkati dağınık bir şekilde "Mm" dedi. "Hala iki canım var. Ama patron tehlikeli şeyler yapmama asla izin vermiyor. Hayatta kaldığım sürece yeniden görüşeceğimize eminim."

Liu Yan "Wen'in durumu ne?" diye sordu.

Xiaoli "Dört canı da duruyor" dedi. "Umut Kasabası'ndan ayrıldıktan sonra herhangi bir tehlikeyle karşılaşmadık."

"Peki ya Lai Jie?"

"Bilmiyorum. Hiç söylemedi. Lao Xiao, aşılar yapıldığı sırada aşı olamamıştı. Patron, mekanikçiklerin buna gücünün yetmediğini söyledi. O, kasırga ekibinin beşinci mekanikçisiydi. Her zaman patronu takip etmeyi severdi."

Liu Yan ani gelen bir dürtüyle "Kaç yaşındaydı?" diye sordu.

Xiaoli "Yaklaşık on yediydi. Tam olarak hatırlamıyorum" dedi. "Paraşütle ilk inişinde neredeyse korkudan ölüyordu."

Meng Feng "Aşağı yukarı Jue Ming'in yaşındaymış. Çok kötü" dedi.

Xiaoli içini çekerek "Patronu çok severdi. Her zaman gizlice yatağına girerdi" dedi. "Liu Yan, uyuduğun yatak eskiden Lao Xiao'nun yatağıydı. Geceleri onu pek çok kez duyuyordum; hepimizin uyuduğunu düşündüğü zamanlar patronla birlikte uyayabilmek sessizce yatağından kalkardı."

"Ah" dedi Meng Feng. "O da... Şey miydi?"

Xiaoli "Bu konuda herhangi bir fikrim yok" dedi. "Siz de 'o şekilde' değil misiniz?"

Meng Feng dürüstçe "Ben değilim" dedi. "Liu Yan'dan ayrıldıktan sonra kadınlardan hoşlanmaya başladım."

Liu Yan, Meng Feng'i görmezden gelerek "Sonra ne oldu?" diye sordu.

Xiaoli devam etti. "Patron, Lao Xiao'ya her zaman ona karşı ilgisinin olmadığını ve yataktan çıkmasını söylerdi, sonra da onu yataktan atarak uyumak için arkasını dönerdi. Lao Xiao sorun çıkarmayı ve patronu korkutmayı severdi. Ne zaman bir göreve çıksak Lao Xiao her zaman bir eylemde bulunur ve etrafının zombilerle çevrili olduğunu söylerdi. Bir gün yine arabanın dışında bir grup tehlikeli zombi olduğunu söyleyerek patrondan geri gelip ona yardım etmesini istedi."

Dawn of the WorldHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin