Dawn of the World

Bölüm 48

1 Haziran 2013
Çocuk Bayramı

Sektör altının okyanus yüzeyine çıkmasının üzerinden uzun zaman geçti. Yüzeye geri döndüğümüz zamanı hala hatırlıyorum; gökyüzü açıktı ve fırtına geçtiğinde su, yüzen zombileşmiş ahtapotların uzuvlarıyla doluydu.

Ama şans eseri buradaki deniz canlılarının hiçbiri onlarla ilgilenmemişlerdi.

Yaklaşan krizle birlikte, Birleşik Cephe Karargahı'nın batması bir tür sinyal gibiydi. Muhtemelen insanlığın sonu yaklaşıyor. O gün okyanus üssündeki tüm mülteciler paniğe kapılmış durumdaydılar. Birçoğu ilk geri çekilenlerdi ve anakaradaki durumu hiç görmemişlerdi. Sayıları ve istatistikleri yalnızca gazete ve televizyon aracılığıyla okuyabiliyorlardı.

Ancak canavarlar okyanusta göründüklerinde dünyanın sonu olduğunu gerçekten hissetmeye başlamışlardı.

Neyse ki o sıralarda Xie Fenghua, birçok insanın huzursuzluğunu hafifleten bir makale yazdı.

Bu dönemde çok şey oldu. Amiral Zhou görevinden alındı. Meng Feng'in babası, korgeneralliğe terfi etti ve işini devraldı. Savaşa katılan tüm askerler terfi ettiler. Hayatını feda edenlerin aileleri ise şehit maaşı almaya başladılar.

Geçtiğimiz yarım ay içinde halkın görüşleri oy birliğiyle alındı. Bedeli ne olursa olsun, Uzun Gece Operasyonu gerçekleştirilmek zorunda.

Ancak bu, Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Kuruluşu'ndakilerin imzaları da dahil olmak üzere tüm mülteci merkezlerinin işbirliğini gerektiriyor.

Durum çok zor görünüyor. Mültecilerin azarlamaları, Birleşmiş Milletler'in baskısı ve sayısız diğer spekülasyonlar General Meng'in omuzlarına binmiş durumda.

Karar vermesi zor.

Bu günlerde, okyanus tabanı yavaş yavaş normale dönmeye başladı. Şu an sektör beşte beklemedeyiz.

***

"Evliliğinizi tebrik ederim."

Xiaoli "Teşekkür ederim" dedi ve gülümseyerek elindeki bardağı kaldırdı.

Zhang Min ve Jue Ming de dahil olmak üzere Kasırga ekibinin tüm üyeleri akşam yemeğine gelmişlerdi. Lai Jie bira satın almıştı. Kafeteryanın en ucunda yemekli bir masa vardı. Bu olağanüstü dönemde ikisine düğün yapma izni verilmişti.

Xiaoli "İlk kadehimi kardeşime kaldırıyorum" dedi. "Liu Yan söyledi, burada hep birlikte olabilmemizin sebebi oymuş."

"Doğru." Liu Yan üzülerek gülümsedi. Geçmişe dönüp baktığında karışık duyguları vardı.

Li Song'un rehberliği olmasaydı, sadece Meng Feng'in tek silahına ve altı mermisine güveniyor olacaklardı ve muhtemelen kemikleri hiçliğin ortasında gömülü olarak, büyük ve boş bir zeminde ölmüş olurlardı.

Uzun zaman önce ölmüş olan Li Song, kader çarkındaki ilk top gibiydi ve onlara bir kapı açmıştı. Liu Yan ve Meng Feng (onun sayesinde); Zhang Min, Jue Ming, Lin Musen, Hu Jue ve Xie Fenghua ile tanışmışlardı. Umut Kasabası'na vardıktan sonra ise Lai Jie ve... Wen Qiege ile tanışmışlardı.

Meng Feng "Kader gerçekten gizemli bir şey" dedi. "İlk zamanlarda hepimizin bu şekilde burada oturabileceğini asla düşünmezdim."

Lai Jie "Şu s*ktiğimin cıvıldanmasını kesin artık. İçelim!" dedi.