Bölüm 48

18 5 0
                                    

Binlerce şarkı sığdırdım hayatıma, binlerce şarkıyla ağladım ağlayacak kimsem olmadığı için, binlerce kez düştüm ardından kalktım yine yalnız beni kaldıracak kimse olmadığı için, binlerce kez işledi iliklerime yalnızlığım, binlerce kez dank etti başıma ölüm, binlerce kez yarının olmaması umuduyla uyudum, binlerce kez uykusuz kaldım, binlerce kez hapsettim kendimi karanlıklara, binlerce kez uymadı bana aydınlıklar, binlerce kez sustum, binlerce kez bağırdım fakat hiçbiri işe yaramadı, binlerce kez düşüncelere boğuldum, binlerce kez susturamadım içimdeki sesleri, binlerce kez... öldüm.
***
Söylensek de bende paylaştım ve otele döndük, Elyas yorgunca kendini yatağa attı

"Ayaklarım ağrıdı"

"Benim de"

Banyoya girip üzerimi değiştirdim ve bende yorgunca yatağa uzandım

"Yarın kaçta döneceğiz?"

"Akşam 9'da"

"İyi"

Kafamı sallayıp yavaşça ona sokuldum, gülüp kolunu açınca kafamı göğsüne yasladım

"Elyas, biraz hayatından bahseder misin?"

"Nasıl yani?"

"Geçmişinden işte"

"Ha, ne oldu birden?"

"Sen benimle ilgili her şeyi biliyorsun ama ben bilmiyorum"

"Çok güzel bir ailem vardı, annem şarkıcı babamsa askerdi"

"Annen şarkıcı mıydı?"

Dedim şaşkınca

"Evet, söz yazarı ve şarkıcıydı"

"Annenin adı ne?"

"Sahne adı Manolya'ydı... eskilerden"

"Sen şaka yapıyorsun!?"

"Ne oldu?"

"Ben çok severdim o şarkıcıyı... daha doğrusu babam çok severdi, birlikte dinlerdik sürekli..."

Gülümsedi ve daha sıkı sarıldı ardından derin bir nefes verdi

"Sonra işte o kaza oldu, ben yapayalnız kaldım... ilkokulda Caner'le tanıştım, o zamandan beri arkadaşız, lisede de Ekin geldi aramıza, daha 15 yaşında ufak ufak bestekarlık yapmaya başladım kimse yaşımı adımı bilmiyordu, bir numaram bir de takma adım vardı sonraları bu büyüdü daha fazla şarkılar yazmaya başladım. 18 yaşında geldiğimde Caner'le ve Ekin'le birlikte ev tuttuk, belalı bir tiptim ben bir boklar yerdim onlar da öyle arkamı toplamaya çalışırdı, isyankardım hiçbir şeye boyun eğmezdim... herkes korkardı benden kimseyle konuşmak istemezdim konservatuvar okudum sonraları öyle öyle ünlendi adım, kendimi tanıttım o şarkıları ben yazdım ben Elyas Yel. İnsanlar şarkılardan çok hoşlandı, hayatıma Hazal girdi, mutluyum sanıyordum. Aşk bu diyordum, daha iyi hissettiremez gibiydi hiçbir şey ama meğer aşk değilmiş o sevgiye olan açlıkmış zaten sonra öğrendim de insanlar çok sevdi çok destekledi beni belki de yüzümden dolayıydı bilmiyorum... sonuç olarak böyle olmuştu işte, sonra hayatıma bir kadın girdi, Allah'ım dedim... gerçek olabilir mi bu? Yabancıydım bu duygulara oysa sorsan aşık olmuştum aşkımdan ölüyordum fakat ilk defa deneyimlediğim duygulardı bunlar zamanda taş gibi kaskatı olan ruhum bir o kadına yumuşadı, diğerlerine suratsız olan yüzüm bir ona güldü... tuhaftı, tanıyamadığım oldu kendimi, sonra bir baktım hayatımın merkezi haline geldi o kadın"

Güldüm ve yanağından öptüm

"Sen çok güçlüsün"

Güldü

SENİ BULMAM LAZIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin