Eğer her şey doğru gidiyorsa, neden böyle hissediyorum? Dünya'dan dışlanmış hissediyorum, doğdum büyüdüm fakat yaşamadım sanki. Cennetten atılmış bir melek gibiyim, aslında bir evim var fakat gidecek bir yerim yok sanki, hayat yine dayatıyor bir şeyleri ne dersem diyeyim değişmeyeceğini bilerek yürüyorum engebeli yolumda, ayaklarımın altındaki küçük taşlar acıtıyor çıplak ayaklarımı fakat biliyorum ki eğer bırakırsam, dinlenmek için oturduğum o yerden bir daha kalkamayacağım. Bunu yapacak gücüm yok çünkü...
Sanırım ben ışıktan korkuyorum, sanırım mutsuzluğa alıştığım için mutluluğa ihtiyacım kalmamış. İnsanlara olan inancım ince bir ipliğe bağlı, kopmak üzere... kendime olan inancımı sıkıca tutuyorum, ellerim yanıyor ısrarla tutmaya devam ediyorum... bırakmak üzere gibiyim, gitmek üzere gibi, ağlamak üzere gibi... gözlerim kuruduğunda anladım yıllarımın gittiğini, gözlerim tutuşurken hüznümü avutmaya çalışıyorum. Bazen dayanamıyor bağırıyorum, içimdeki çocuk isyan edercesine ağlıyor. Ah be çocuk, benim kendime faydam yok. Olmadı hiçbir zaman, şu saatten sonra yardım edemem ki sana. Kendimi zor tutuyorum, zor sahip çıkıyor, zor engelliyorum... yokluğun, yokluğum kaç yaşında bilmiyorum. Kaderim uğursuz, gözlerim yorgun, bedenim savaşı kaybetmek üzere olan bir asker gibi... Tanrım, sesimi duyuyor musun?
****
Gözlerimi açtığımda havada süzüldüğümü görünce gülümsedim... manzara o kadar güzeldi ki size anlatamıyorum.Yeşilliklerin üzerinde huzurla süzüldüğümüz sürenin ardından yavaşça indirdi bizi, bu süreç biraz ürkütücü olsa da zararı yoktu
İndikten sonra halatları çözdü ve başta ayakta durmakta zorluk yaşadık, Elyas elimi tuttu ve arabaya binip başladığımız yere döndük
"Nasıldı?"
"Beklediğimden uzun sürdü ama"
"Korktunuz dimi lan"
Kafamızı salladık olumsuz anlamda aynı anda
"Bence çok zevkli ve güzeldi, insan uçuyor gibi hissediyor"
"Uçtum bacım ben uçacağım kadar, canıma susamadım. Dimi Gamze?"
Hepimiz gülünce Gamze Caner'in omzuna dokundu ve kafasını salladı
"Ama sen bana öyle dokunursan ben evlenme teklif ederim"
Gülmemiz katlanırken Gamze utançla elini çekti
"Ulan kalsaydı elin sıkıntı yoktu"
"Hadi gidelim artık, acıkmadınız mı ya?"
Dedi Gamze konuyu değiştirerek
"Harbiden, yoruldum ben"
"İyi hadi gidelim"
Aynı şekilde döndük ve bir restorana gitmeyi düşünürken Fadime nine aradı Elyas'ı
"Efendim anneannem?"
"Uşağum, neredesunuz?"
"Gelelim mi?"
"Gelun hadi deden çagırayi, mangal yapacakmişsinuz"
"Mangal mı?"
"Hee, ha gelun artuk"
"Tamam geliyoruz ninem"
Eve sürdük, öncesinde markete uğrayıp bir şeyler aldık bir süre sonra tanıdık köy yoluna girdik ve köye vardık
"İnin bakalim uşaklar"
Elyas'a gülümsedim ve poşetlerle indik
Kapıyı çalınca, hızla açan Fadime nine şaşkınca baktı bize
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ BULMAM LAZIM
Teen FictionÖğrendiğim çok şey oldu 27 yıl boyunca, mesela insanlara güvenmemeyi öğrendim, hayatın ne kadar acıtabileceğini öğrendim, ayakta durmayı öğrendim bir de.. duygusuzluğu öğrendim.. Öğrenemediğim de çok şey oldu, mesela hiç yıldızlara hayallerimi asama...