Endişeyle her yere bakıyordum ama sanki yer yarılmış da içine girmişti!
"Afedersiniz, 1.70 boylarında turuncu saçlı, mavi gözlü bir kız gördünüz mü?"
Diye sordum 100. Kişiye tekrar
"Gördüm sanırım, kalabalığı delip geçen turuncu saçlı bir kız vardı, koşuyordu"
Panikle sordum
"Nerede gördünüz tam olarak?"
"Şurada, sağda atlı karıncanın sağında."
"Peki çok teşekkürler"
Dedim ve koştum fakat göremedim yine, yoktu...
Kıpırdamadım bir süre öylece gökyüzüne baktım, tam gidecekken belimden birisi sarılınca şaşkınca kalakaldım, tanıdık çiçek kokusu gelince şaşkınca konuştum
"Kumsal?"
"Kurtar beni..."
Arkamı döndüm ve kireç gibi olmuş suratına ve alışkın olmadığım korku dolu gözlerine baktım, yüzünü ellerim arasına aldım ve sordum
"Ne oldu? Anlat hadi"
"Korkuyorum... götür beni"
Önce bana sıkıca sardığı kolları düştü ardından gözleri kapmdı ve kollarım arasına yığıldı
"Kumsal! Kumsal!"
Hemen kucağıma aldım ve
Koşmaya başladım Ekin ve Caner'i sol tarafta görünce tüm gücümle bir ıslık çaldım ve beni fark edip panikle bize koştular onlar da bu görünüme alışkın olmadığı için benden daha çok paniklemiş gibiydiler ama bir şey söylemeden arabaya kadar koştuk yalnızca...
Ekin arabayı sürerken ben arkada Kumsal bir bebek gibi kucağımdaydı, paltomun yakasından sıktı ve daha da sokuldu içime, kabus gördüğünü fark edip belini desteklediğim elimi daha da sağlama alıp diğer elimle saçlarını okşamaya başladım
"Ştt, geçti... iyi olacaksın"
"Acıyor.. amca.. lütfen.. vu-vurma.."
Daha da sinirlenip kinlenmiştim şimdi, saçlarına bir öpücük bırakıp sıkıca sardım onu
"Ştt.. buradayım güzelim... geçti"
Araba durunca hastaneye geldiğimizi anlayıp hemen çıktım arabadan kucağımda Kumsal'la...
İçeri girince bizi gören hemşireler sedyeyi getirdi ona yatırınca yürürken sordular
"Neyi var?"
"Baygınlık..."
"Peki, siz burada bekleyebilirsiniz..."
Durdum onlar odaya girerken, soğuk hastanenin duvara yapışmış sandalyelerinden birine oturdum, bu hastane kokusundan ne kadar nefret ettiğimi hatırladım o an tekrar...
Bir yanıma Caner bir yanıma Ekin oturdu ve Caner sırtımı sıvazladı
"İyi olacak"
"Aklım almıyor küçücük çocuk ya.. abi küçücük ya, nasıl alır senin vicdanın or*spu çocuğu nasıl!"
"Sakin ol kardeşim insanların büyük çoğunluğu vicdandan yoksun artık, kimisi zorunda bırakılmış, kimisi para için vicdanını satmış... kimisi de çocukluktan böyle..."
"Haklısın Ekin haklısın ama aklı almıyor işte insanın be"
"Kıracaksın o ellerini işte"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ BULMAM LAZIM
Novela JuvenilÖğrendiğim çok şey oldu 27 yıl boyunca, mesela insanlara güvenmemeyi öğrendim, hayatın ne kadar acıtabileceğini öğrendim, ayakta durmayı öğrendim bir de.. duygusuzluğu öğrendim.. Öğrenemediğim de çok şey oldu, mesela hiç yıldızlara hayallerimi asama...