SENİ BULMAM LAZIM

Bölüm 18

(Elyas)

Birinin bize baktığını hissedince bir anda arkama döndüm

Hemen ağacın arkasına tekrar saklansa da kim olduğunu anlamıştım

Kumsal'ın amcasının adamı bu

"Ne oluyor?"

Bir anda Kumsal'ı kolundan tutup kendime çektim ve elimi omzuna attım

Bana anlamsız anlamsız bakarken ona döndüm

"Şey.."

Ne diyebilirim ki?

"Yakınımda dur"

"Yürüyüş yapıyoruz. Ayrıca neden yakınında duracağım?"

"Hadi dönelim çok yürüdük"

"Daha yeni geldik, ne oluyor?"

"Hasta hissediyorum, bayılacak gibiyim"

"Çocuk mu kandırıyorsun sen? Az önce turp gibiydin."

"Bilmiyorum Kumsal bir anda tansiyonum düştü sanırım..."

Elini belime attı ve kaşlarını çatarak geri döndü

"Hayır birden ne olmuş olabilir ki?"

"Bir şey var sende bakalım göreceğiz"

Bu kadar kurnaz olmak zorunda mı? Bir şey yapmam gerek

"Başım çok dönüyor Kumsal"

"Gel biraz daha yaslan"

Arabaya gelince yan koltuğa beni oturtup direksiyona geçti ve eve sürdü, yol boyunca düşünmekten hiç Konuşmadım...

Eve çıktığımızda koltuğa uzandım

"Sen bekle burada tamam mı?"

"Tamam"

Mutfakta bir şeyler yaparken ben ne yapacağımı düşünüyordum hala...

Geldi ve yanımdaki tekli koltuğa oturup siyah cam, büyük kare sehpanın üstüne elindeki ayranı koydu

"Al iç bunu hemen"

Yalan söylemem işime gelmeye başladı

"Benimle ilgilendiğini görmek gözlerimi yaşartıyor"

"Kişisel algılama canım yalnızca yaptığın iyiliklerin karşılığı"

"Hı hı peki"

Dedim ve aşırı tuzlu bir dikişte ayranı içip masaya koydum

"Bütün paketi mi boşalttın"

Kafama vurup bardağı aldı ve kalktı

"Abartma"

Mutfağa gidince dolabı açtığını duydum

"Uskumru var mı?"

"Ben genelde çok fazla bir şeyler pişirip yemem, malum pişiren olmayınca işten vakit olmuyor, yok yani"

"Tamam, sen yat uyu biraz ben alıp geleyim"

Bir anda fırladım

"Hayır çıkma dışarı!"

"Niye?"

"Şey... ben... ya ben fenalaşırsam? Hiç iyi hissetmiyorum ben marketten sipariş veririm getirirler, hem uskumruyu ne yapacaksın?"

"Bol bol al haftada bir kaç kere ye, iyi gelir."

"Tamam sen otur otur"

Bir anda karşımda dikildi ve dizlerini kırmadan eğilip sertçe gözlerime baktı