Bölüm 43

21 5 1
                                    

Hazırla kendini, tüm savaşlara hazırla, tüm fırtınalara hazırla kendini, tüm gözyaşlarına, tüm düşüşlere hazırla...
Çünkü eğer sen bunlara hazır olmazsan kimse seni hazırlamayacak, bir gün düşeceğini bile bile gül, bir gün güleceğini bile bile ağla... kendini her şeye hazırla...
Çok düşünme, çok yorma kendini, inancınım kayıp gökyüzüne doğru yol alıyor. Ruhumu arayış çabam hala devam ediyor, denizim kurumuş fakat tüm balıklar boğulmuş, bu kışın ayazını çekiyorum çaresizce, beynimde tonlarca düşünce "bitecek mi?" İnsan çaresiz bir yaratık, elinden gelen pek bir şey yok. Öylece tabağına konulanı yiyor çoğu, çoğu önündekini reddettiği için aç kalıyor, çoğu önündekini reddettiği için aklındakine erişiyor...
sanırım ben hiçbir zaman aklımdakine erişemeyeceğim fakat üzgünüm tabağına konulanı da yiyemem...
***
(Kumsal)
İşte vakit gelip çatmıştı, bir yabancı gibi gidip bir yabancı gibi dönecektim... hoş, bana kalsa gitmezdim bile..

Üzerime siyahları geçirdim, saçlarımı bir savaşa gider gibi sıkıca bağladım ve son bir kez aynaya baktım

Düşüncelerim beni ele geçirecek gibi gelse de hepsinden sıyrıldım veya yalnızca sıyrılmış gibi davrandım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Düşüncelerim beni ele geçirecek gibi gelse de hepsinden sıyrıldım veya yalnızca sıyrılmış gibi davrandım...

Tıklanan odamın kapısını açtım, Elyas sanki nasıl olduğumu anlamak istercesine bana bakıyordu

"İyiyim, hadi çıkalım"

Kafasını sallayıp elimi tuttu, çıkmadan seslendim

"Caner! Ekin! Bir şey olursa arayın"

"Tamaaam!"

Yine Gece'ye onlar bakıyordu

Derin bir nefes verip kapıdan çıktım, evin önü gazetecilerle doluydu

"Kumsal Hanım! Nasılsınız!"

"Annenizin intiharı hakkında ne düşünüyorsunuz!"

"Kumsal Hanım bir açıklama yapmayacak mısınız?!"

"Kumsal Hanım!"

"Çocuk iddialarına bir cevabınız var mı!"

"Kumsal Hanım!"

Korumaların barikatıyla arabaya bindik ve hızla gaza bastı

Mezarlığa geldiğimde titrek bir adım attım arabadan inerken

***
"Anne! Ne olur bende geleyim!"

Dedi küçük kız ağlamaktan bitap düşmüş bir halde, dik duruşlu kadın arkasını dönüp sert bir bakış attı kızına

"Hayır dedim"

"Anne! Lütfen! Neden götürmüyorsun beni?"

"Oraya gidip bir ezik gibi zırlayışını kameralar önüne sermeyeceğim!"

"Tamam söz, söz ağlamayacağım! Anne lütfen beni de götür babamın cenazesine!"

"Sana hayır dedim Kumsal Duru!"

SENİ BULMAM LAZIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin