(Elyas)
"Hayır."
Gelen anlık kalp kriziyle şaşkınca soğuk gözlerine bakıyordum
"Ne?"
"Şaka lan kabul."
Bize bakan insanları umursamadan göz devirdim
"Kızım yüreğime mi indireceksin sen benim? Rezil oluyordum vallaha"
Gülümsedi ve kollarını boynuma sardı, bende gülümseyip kollarımı beline sardım sıkıca.
İnsanlar alkışlarken ikimiz de umursamıyorduk
"Tatlı yemek istiyorum"
Bana sarılırken kulağıma fısıldadığı sözle güldüm
"Yiyelim"
"Gülüşün çok güzel"
"Bunu bir daha duyamayacağım değil mi?"
"Allah bilir"
Dedi ve benden ayrılıp çantasını aldı, bende peşi sıra onu takip ettim, Paltolarımızı alıp arabaya bindik
"Arabanı getirmedin mi?"
"Ya açma o konuyu"
Dedim sinirle
"Ne oldu? Kaza falan mı oldu?"
"Yok yok, seni beklerken ş*refsiz Caner geldi. Diyo ki-"
Ağzımı büküp Caner'i taklit ettim
"'Ew kanka ya, ya bir yere kadar gidicem, allah peygamber aşkına şu kardeşine bi iyilik yap yu' ya diyorum senin arabana noldu? Arabayı çarpmamış mı it, ulan bize de söylememiş. Hayvan herif"
Güldü ve göz devirdi
"Ya.. Caner cidden."
Bende güldüm ve yanağından makas aldım
"Sür bakalım nerelere götüreceksin bizi"
"Bayılacaksın"
"Umarım"
"Sus be"
"Sen sus"
"Nah"
Didişe didişe giderken arabayı park etmeye başlayınca geldiğimizi anladım, arabadan inip kumsal'ın arabasında kalan deri ceketimi görünce üstümdekini çıkarıp onu giydim
"Neden çıkardın"
"Çok ciddi kaldı bu, hava serin ayrıca"
"İyi peki, hadi gel"
Kafamı sallayıp onu takip ettim ve çok hoş döşemeli bir cafeye girdik
"Su!"
"Aaaaa! Kumsaallll"
Su'yla sıkıca sarıldıktan sonra bana döndü ve bende el sıkışmakla yetindim.
"İtalyadan dün döndün değil mi?"
"Ay evet evet, annem çok beğendi orayı. Bayağı kalmak istedi bende kıramadım."
Kumsal bana döndü
"Burası da Su'yun Tatlı evi"
"Öyle mi? Çok güzel bir yermiş tebrikler"
"Teşekkür ederim."
Su bize oturmamız için en güzel yeri ayarlayıp bizi baş başa bırakacağını söyleyip gitmişti.
Tatlıları beklerken yalnızca Kumsal'ı izliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENİ BULMAM LAZIM
Novela JuvenilÖğrendiğim çok şey oldu 27 yıl boyunca, mesela insanlara güvenmemeyi öğrendim, hayatın ne kadar acıtabileceğini öğrendim, ayakta durmayı öğrendim bir de.. duygusuzluğu öğrendim.. Öğrenemediğim de çok şey oldu, mesela hiç yıldızlara hayallerimi asama...