SENİ BULMAM LAZIM

Bölüm 27

"Anlayamadım ne?"

"Babanızın gayrimeşru oğlu olduğunu söylüyor, DNA testi yaptırılacak dava açıldığı anda"

"Babamın gayrimeşru oğlu.."

"Biliyorum ağır bir şey ama şu anda ne yapacağımızı düşünmemiz gerek"

"Babam vasiyet bırakmadı, yani sonuç olarak babamın oğlu diye gelip ellerimle kazıya kazıya yükselttiğim şirkette hak talep etse de verilemez... değil mi?"

"Normalde evet ama.. ımm kumsal Hanım"

"Ne? Söyle?"

"Babanız vasiyet bırakmış"

"Ne!"

"Kişisel avukatına eğer böyle bir şey olursa bunu açıkla diye talimat vermiş.. vasiyette tüm mal varlığımı 'ÇOCUKLARIMA' bırakıyorum yazıyor.."

"Şaka mı bu Nesrin Hanım? BİR KAN BAĞI SAYESİNDE ŞİRKETİMDE HAKKI MI OLACAK BU S*K HERİFİN?!"

"Bakın elimden geleni yapacağım ama beni bilirsiniz her ihtimali söylemeliyim, yalnızca elimden geleni yapacağımı bilin"

"Bulun bana şu herifi! Çabuk bulun!"

"Adresi belli ama olay çıkartmayın derim"

"Ne zaman olay çıkarttığımı gördün? Sinek gibi ezeceğim o sperm parçasını"

"Siz bilirsiniz efendim."

Adresi aldığım gibi arabaya atladım, bir ayakkabı dükkanının önünde durunca hızla içeri daldım

"Ne oluyor lan!"

"Eray kim?"

"Ne yapacaksın sen Eray'ı? Benimle bir işin olamaz mı?"

Adamın yakasından tuttuğum gibi gözlerimi gözlerine diktim

"Senin işini s*kerim, Eray denen ibne nerde?"

"İçerde."

Adamı bırakıp içeri daldım

Aniden içeri girince masanın başında oturan benden bir iki yaş büyük gösteren, yakışıklı birisiydi

Bana baktı ve gülümsedi

"Vay vay vay, sevgili kardeşim de buradaymış! Ben de ne zaman gelir diyordum"

Elimi masaya vurdum ve gözlerimi gözlerine diktim

"Bana bak hırsız herif, ben senin gibi kan emicileri çok gördüm, ama senin g*tündeki dona kadar almasını bilirim ben! Ne istiyorsun? Para mı? Şöhret mi? Ne yapacaksın? Şirketime ortak olup ben çalışırken sen de barlarda kızlarla çatır çutur yiyip, 'Eray Bey' mi olmak istiyorsun? Oğlum sen bana baksana bi bana, senden Eray Bey'i geçtim, Sadece 'Eray' bile olmaz daha çok Eray b*ku?, Eray g*tü? Emek hırsızı Eray?"

Gülümsedi ve bana baktı

"Kardeşimin bu kadar hırçın olduğunu bilmiyordum ama sen bana bak asıl. Sen orada bir elin yağda bir elin balda yaşarken ben aç yaşadım! Sen binlerce dolarlık kıyafetler giyerken ben yırtılanları diktim, sen bugün hangi lüks restoranda yesem derken ben ay sonu düşündüm! Şimdi karşıma geçip emekten bahsetme bana! O şirkette benim de hakkım var! Bir kere de ben yaşayayım bu hayatı!"

"Öyle mi? Nerede okudun? Ya da üniversite okudun mu?"

"Okudum, bitiremedim sadece."

"Öyle mi? Bunun suçlusu da mı para? Kusura bakma ama ben buraya kolay gelmedim, ne düşünürsen düşün! Senin gibi bir bok parçasına emanet edecek şirketim yok benim, para istiyorsan vereyim sus otur."