RESMİ TANIŞMA

72 38 30
                                    

Kafamı çevirmemle şok olmam bir oldu. Çünkü karşımda bana çarpan çocuk duruyordu.

"Senin ne işin var burada?"

"Niye ya, bende gelemez miyim? Şaka bir yana sabah buraya gelip kitap aldım. Çok hoşuma gitti. Diğer kitaplarını da almak için geldim."

"Anladım. Sabah hangi kitabı aldın?"

"Miraç Çağrı Aktaş Gökyüzüne Not."

"Sahi mi? Bende Kendine Hoş Geldin kitabı var. O kitabı bitireyim diğerlerini de alacağım. Ben kitap okumayı çok seviyorum. Bana sırdaş oluyor. Onunla bazen konuşuyorum bile. Dinliyorlar gibi hissediyorum." Derken çok konuştuğumu hissedip sustum ve kafamı kaldırıp baktım. Ama o hiç rahatsız olmuş gibi değil, aksine sanki bir çiçeğe ya da güzel bir şeye bakıyormuş gibi hayranlıkla bana bakıyordu. Şaşırdım ve ona doğru döndüm.

"Neden sustun?"

"Kafanı şişirdim çok konuşarak, birazda sen anlat. Hem ben senin daha adını bile bilmiyorum. Sahi adın ne senin?"

"Asaf Denizoğlu." Tam ağzımı açıp onunla tanıştığıma memnun olduğumu söyleyecektim ki içerden yavaş adımlarla gelen Necdet amca'yı gördüm ve elinden tutup getirdim.

"Kızım kim bu delikanlı?"

"Bir arkadaş amca."

"Nasıl bir arkadaş?" Dedi gözlerinde muzip muzip ışıklar yanıp sönerek.

"Ay yok artık amca, normal arkadaş sadece." Dedim. Ama boynumun aşağısına kadar kızarmıştım. Bunu hissedebiliyordum.

"Bey amca ben kendimi tanıştırayım size. Ben Asaf. Bugün yolda gelirken ufak bir kaza oldu. Ben Açelya'ya motorumla çarptım da. Oradan tanışıyoruz."

"NE!!! İyi misin kızım?"

"İyiyim amca hiç merak etme, bak sapasağlam karşındayım."

"Nasıl oldu bu? Anlatın bakalım."

"Ya aslına bakarsanız olayda Açelya'nın hiçbir suçu yok. Tamamen benim hatam."

"Hiç beni aklamaya çalışma Asaf. Senin kadar ben de hatalıyım. Sabah okula gitmek için yurttan ayrıldım. O sırada kulağımda kulaklık vardı ama. Neyse tam ben sağ tarafımdaki yola dönerken Asaf bana çarptı. Sorun tamamen benden kaynaklı yani."

"Bana bakın ikinize de söylüyorum. Sen Asaf bundan sonra motor kullanırken daha dikkatli olacaksın. Sen de Açelya yolda giderken kulaklıkla yürümeyeceksin anlaştık mı?" Dedi gözlüğünün üstünden bakarak. 

"Anlaştık" Dedik ikimiz de aynı anda. 

"E hadi çay koy da içelim canımı çektirdin ya."

"Tamam. " Dedim ve mutfağa gittim. 3 tane bardak alıp tepsiye koydum, çayları doldurdum ve içeriye geçtim. Ben geçtiğimde Necdet amca Asaf'a anlaştık mı? Deyip göz kırptı ve benim geldiğimi fark edip sustular.

"Ne konuşuyordunuz öyle baş başa vermiş?"

"Hiç" Dediler ikisi bir yandan. Hoş sohbet, muhabbet derken Necdet amca saatine baktı ve ıslık çaldı

"Saat bayağı geç olmuş."

"Eyvah!" Deyip telefonuna baktı Asaf.

"Tam 10 kere bizim valide sultan ve 15 kere de kardeşim tarafından aranmışım. Yandığımın resmidir, sizi tanımak güzeldi." Tabi biz anında kahkahalara boğulduk. Gülmemi zar zor durdurarak ona baktım.

"Neden ki? Çok mu sinirli bir annen var?"

"Tanısan gazabından korkarsın."

"Bir gün tanıştırırsın bizi o zaman."

Yaşam MucizesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin