AŞKIN GÜCÜ

28 30 4
                                    

Biz kızlar dedikodudan dolayı geç uyuyunca, erkekler ve benim can parçam, aşağı bizi uyandırmaya inmişler. Miş diyorum çünkü benim ve kızların geldiklerinden haberimiz yoktu. Sabaha gözlerimi mis gibi sucuklu yumurta ve pişi kokularıyla açmıştım. Kızlara baktım, daha uyuyorlardı. 

"Günaydın aşkım."

"Günaydın hayatım. Siz uyanmayınca bizde gelip kahvaltı hazırlayalım belki uyanırlar diye düşündük."

"İyi düşünmüşsünüz hayatım." Dedim ve hapşırdım.

"Çok yaşa!'

"Sen de gör bitanem." Dedim ve tekrardan hapşırdım.

"Hasta mı olacaksın acaba ya? Gelmesen mi okula?"

"Yok yok iyiyim ben. Üstüm açık yattım herhalde üşüttüm. Bir ıhlamur içip dinlenirim birşeyim kalmaz."

"Yok bu böyle olmayacak." Dedi ve yanıma gelip dudaklarını alnıma bastırdı. Nedensiz bir şekilde bu beni duygulandırmıştı ama anı bozmak istemediğim için birşey demedim. Ama hiç istemedim o dudaklar alnımdan çekilsin. 

"Ateşin var senin. Ama hafif, çok değil. Emin misin gelmek istediğinden?"

"Eminim aşkım. Yanımda sen varsın ya bir şey olmaz." Dedim ve gidip kızları uyandırdım. Onlar kalkıp yüzlerini yıkamaya gittiler.

"Rüzgârla Efe nerede?"

"Simit, poğaça falan alacaklardı. Gelirler birazdan." Dedi ve tam o sırada kapı çaldı. Kapıyı açmaya gidecekken başımın dönmesiyle durdum ve bir adım daha attım. Ama tutunacak bir yer bulamayıp kendimi yerde buldum.

Asaf'tan:

Küt diye gelen bir sesle arkamı döndüm ve Açelya'yı yerde buldum. Başı kanıyordu ve vücudu kıpkırmızıydı. Kızlara bağırdım ve  geldiler. Onlar Açelya'yla ilgilenirken ben kapıyı açtım ve direkt olarak kızların yanına gittim. 

"Nasıl oldu?" Dedim ve dudaklarımı alnına bastırdım. Fazlaca ateşi vardı ve ter içinde kalmıştı. 

"Soğuk suyun altına sokmamız lazım." Dedi Gece.

"Ondan önce ateşini ölçtünüz mü?"

"Ölçtük. 38 derece."

"Çok fazla ya! Hastaneye mi gitsek?"

"Şu an dur Asaf, bir soğuk duşun altına sokalım belki biraz da olsa düşer ateşi." Dedi Asel.

"Tamam o zaman nasıl yapacağız?" Diye sordu Gece. Hiçbir şey söylemeden Açelya'nın yanına gittim ve üzerindekini çıkarttım. Ardından altına geçtim, ama orada durdum çünkü buna daha hazır değildim. Kızlara dönüp

"Biriniz altını çıkartabilir mi?" Diye sordum yutkunarak. Kızlar altındaki eşofmanı çıkardılar ve tam kalkacakları sırada yastıkta ki kanı gördüm.

"Başı kanıyor!"

"Ambulans çağırmamız lazım. Ateşini tekrardan ölçsenize!"

"40 derece."

"Havale geçiriyor." Dedim ve istemsizce gözlerimden yaş aktı. O sırada Açelya'nın mırıldandığını duydum.

"Anne baba beni bırakmayın. Çok üşüyorum ne olur? Bana yine ninni söylesene anne."

Dedi ve ninni mırıldanmaya başladı.

Bebeğin beşiği çamdan
Yuvarlandı düştü damdan
Bey babası gelir Şam'dan
Nenni de nenni de nenni de bebek

Yaşam MucizesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin