Söylememe gerek var mı bilmiyorum ama yine o güzel parfümün kokusuyla gözlerimi açmıştım. Evet bugün çok anlamlı ve özel bir gündü, en azından benim için. Bugün benim doğum günümdü ve kızların hatırlayıp hatırlamayacağını çok merak ediyordum. Ben kızların hiçbir özel gününü unutmamış ve hep bir parti organize etmiştim. Asaf'ın hâlâ uyuduğunu görünce dudaklarına öpücük kondurdum ama uyanmadı. Saçlarını okşayıp aşağı kızların yanına indim. Birşey konuşuyorlardı ama ben gelince sustular. Neyse yakında çıkar kokusu diyerek yanlarına oturdum.
"Naber kuzularım?"
"İyiyiz tatlım. Bugün hep beraber biryerlere mi gitsek ne diyorsunuz?"
"Olabilir. Ama nereye?"
"Bilmem. Çocuklar bir gelsin konuşuruz." Tamam anlamında başımı salladım ve arkama yaslanıp gözlerimi kapattım. Gözümün önüne kızlarla kutladığım doğum günleri geliyordu. Ama görünüşe göre şu an ikisi de hatırlamıyordu. Onlar hatırlamıyorsa bende hatırlatmayacaktım. Hem belki Asaf hatırlardı. İyi insan lafın üzerine dedim içimden ve çalan kapıyı açmaya gittim. Çocuklar gelmiş ve içeriye geçmişlerdi direkt. Ama Asaf yoktu yanlarında.
"Rüzgâr Asaf nerede?"
"Bilmiyorum ki yenge. Biz kalktığımızda yoktu."
"Allah Allah nerde olabilir ki? Bir arasanıza."
"Bekle ben ararım. Panik yapma hemen." Dedi Efe. Aradı ve sesi hoparlöre verdi.
"Efendim kanka?"
"Neredesin kanka Açelya merak etmiş?"
"İşlerim var gelirim 1 saate."
"Anladım kanka tamam. Görüşürüz."
"Ne işi olabilir ki?"
"Bilmiyorum yenge. Gelir birazdan duydun sen de zaten." Dedi ve Asel'in yanına geçti. Rüzgâr da Gece'nin yanına geçti ve ben sap gibi ortada kaldım.
"Ben duşa giriyorum." Dedim sesimin titremesine engel olamayarak. Asaf ilk defa bu kadar soğuk konuşmuştu ve buda benim canımı sıkmıştı. Bir şey söylemelerine izin vermeden yukarıya çıktım ve kıyafetlerimi ayarlayıp duşa girdim. Sıcak su küçüklüğümden beri beni sakinleştirirdi. Şimdide o yüzden duşa giriyordum zaten. Gözlerimi kapattım ve kendimi suyun sıcaklığına bıraktım. Gözyaşlarımı yüzüme düşen damlalara akıtmıştım. Neden ağladığımı bilmediğim gibi kaç saat orda kaldığımıda bilmiyordum. Çıktım ve üzerime salaş bir elbise geçirdim. Aşağı indiğimde Asaf'ın gelmiş olduğunu gördüm. Ama yüzüme bile bakmıyordu. Başlarım tribine ha. Tamam biz de oyunun kurallarına göre oynarız o zaman. Madem o trip atıyor ben daha beterini atardım. Gece suratımın halini görmüş olacak ki gel benimle dedi ve yukarıya odama çıktık. Saçlarımdaki havluyu bir hışım yere attım ve sertçe saçlarımı taramaya başladım.
"Şşt. Biraz sakin ol. Ver ben tarayayım saçlarını." Dedi ve yavaş yavaş saçlarımı taramaya başladı. Dolabımdan toka aldı ve saçlarımı iki yana mısır örgüsü örmeye başladı.
"Gece ben biraz uyumak istiyorum." Dedim ve yatağa yatarak arkamı ona döndüm. Sırtımı sıvazlayarak odadan çıktı ve bende kendi başıma odada kaldım. Gözlerimden istemsizce yaşlar dökülüyordu ve ben silmiyor öylece gözlerimi kapatmış uyumayı bekliyordum.
Asaf'tan:
Sabah Açelya'nın o güzel gülüşünü izleyerek uyandım. Ama gözlerimi geri kapatıp uyuyor numarası yaptım. Bugün Açelya'nın doğum günüydü ve ben ona mükemmel bir sürpriz hazırlıyordum. Ona evlenme teklifi edecektim. Evet biliyorum daha okuyoruz. Ama en azından parmağımızda yüzük olursa kimse karışamaz diye düşünüyordum. Okul bitincede evlenirdik. Açelya uyanıp dudaklarıma öpücük kondurmuştu ve ben uyanmamak için kendimi zor tutmuştum. Uyanmadığımı görünce saçlarımı okşadı ve gitti. O gittikten bir 15 dakika sonra bizim çocukların yanına gittim. Efe elma yiyor Rüzgâr ise çay içiyordu. Onlara söylemeye karar verdim. Şok olacaklardı belki ama onlara söylemezsem yapmak istediğim oyun boşa giderdi ve kızlarla bizim çocukların yardımı olmadan o oyunu asla beceremezdim. Ve mecburen Açelya'nın üzülüp hatta ağlamasını görmezden gelip onu birazda benim üzmem lazımdı. Muhtemelen yaptığım oyun boyunca trip yiyecektim. Ama olsun. Sonu o kadar güzel olacak ki Açelya'nın üzülüp ağlamasına deyecek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşam Mucizesi
Romance"Eğer insan bir çiçeği seviyorsa ve milyonlarca yıldızın üzerinde bu çiçekten yalnızca bir tanecik varsa,yıldızlara uzaktan bakmak bile bu insanı mutlu etmeye yetecektir. Bizim aşkımız da yıldızlar kadar parlak ve muhteşem bir şekilde ilerliyordu ve...