Dün hayatımda yaşadığım en güzel geceydi ve ben olayın şokunu hâlâ tam olarak atlatamamıştım. Ve herhalde idrak etmem biraz uzun süreceğe benziyordu. Ben ya ben. Açelya Eren evlenme teklifi almıştım. Hem de hayaller kurduğum adam tarafından. Bugün Asaf'la tek başımıza takılmak istemiştik. Dün gece sahilde coşup eve geldikten sonra kızlarla uyumamış, dedikodu yapmıştık. Ve beni dün o kadar mutlu etmişlerdi ki Allah'a onları benimle tanıştırdığı için bir kez daha şükür ettim. Gözlerimin altı uykusuzluktan morarmıştı. Ama umursamadım. Ben ne kadar açmaya zorlasamda gözlerim geri kapanıyordu. Baktım kızlar da uyuyor, dedim Açelya yat. Kaç saat geçti hatırlamıyorum. Ama gözlerimi açtığımda uyanmayan tek ben kaldığımı gördüm. Gülerek bizimkilere baktım. Sanırsam daha uyumaya devam edecektim, çünkü gözlerim açılmıyordu.
"Ya beni salın ne olur! Biraz daha uyuyayım."
"Salamam sevgilim, ama istersen seninle beraber yukarda biraz daha yatabiliriz. Ne dersin?"
"Aldığın en doğru karar hayatım." Dedim gözlerim kapalı kıkırdayarak. Birden havalandığımı hissettim. Baktığımda Asaf'ın beni kucağına alıp odaya doğru gittiğini gördüm. Başımı boyun girintisine gömdüm ve yıllarca orda kalmayı diledim. Çünkü orası çok huzurluydu. Ve ben bu huzura daha yeni kavuşmuşken kopmak istemiyordum. Odaya girdiğimizde beni kucağından bırakmak yerine benimle beraber yatağa girdi ve örtüyü üzerimize çekip beni göğsüne yasladı ve saçlarımdan öpüp, okşamaya başladı. Onun en çok bu merhametli oluşunu seviyordum. Çocuklara, hayvanlara, ve yaşlılara karşı çok hassastı. Ben gözlerimi kapatmış uyurken veya uyumaya çalışırken onun mırıldanarak birşeyler söylediğini duydum.
"Sen, ömrüme yazılan güzel kadın. Ne güzel şey varlığın, dilime duadır adın. Olduğun yer gönlümün mabedidir, sanadır attığım her adım. Seni nereden bulduysam, o bulduğum güne şükürler olsun. Sana çarptığım için seviniyorum bile. Vallahi bak. Alın yazımsın be kızım. Kaderimsin sen benim. Bu kadere şükürler olsun ki seni buldum. Biliyorum yaraların var, canın acıyor. Ama o yaraları birlikte saracağız. Yaşayamadığın her hâyâli ben yaşatacağım sana. Ve seni sevmeyi asla bırakmayacağım. Sen benim diğer yarımsın ve öyle de kalacaksın. Bazen kavga edebiliriz ve hatta hiç istemediğim halde küsüp ayrıladabiliriz. Ama sen ne olursa olsun beni dinlemeden yargılama. Çünkü, tek yaşama sebebim olan seni kaybetmeye asla dayanamam. O kadar naif, o kadar narinsin ki, inan bana sevgilim senin saçının tek bir teline zarar gelse benim canım yanıyor. Ama kimsenin, senin canını yakmasına izin vermeyeceğim." Dedi ve sustu. Asaf'ın bana olan sevgisini hiçbir şeyle kıyaslayamazdım. Beni kaybetmekten ölesiye korkuyordu. Aynı şeyler benim için de geçerliydi. Aradan kaç saat geçti, veya Asaf ne zaman uyanıp da bana bakıyordu bilmiyordum. Tek bildiğim havanın kararmış, ve bizim yaptığımız lunapark planının iptal olmuş olmasıydı. Durgun bir şekide Asaf'a baktım ve nedensizce gidip sarıldım. Başta afallasa da sonradan kollarıyla beni sardı ve dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu. Bu mutluluğun bitmesini hiçbir zaman istemiyordum. Tek istediğim birlikte kurduğumuz o güzel hayalleri yaşamaktı. Ve bu hayallerimizi de gerçekleştirmeden ölmek istemiyordum. Bir kızımız, bir oğlumuz olacaktı. Gözlerim hâlâ kapalı duruyordu ve ben bu anın bitmesini hiç istemiyordum. Sonunda kendime gelebildiğimde kafamı kaldırıp Asaf'a baktım ve gülümsedim. Hiçbir şey söylemeden kalktım ve banyoya girip rutin işlerimi hallettim. Asaf'la aşağı indik ve bizimkilerin şaşkın bakışları ile karşılaştık. Sanırım saatin çok geç olmuş olması ve benim hala uykulu gözlerle onlara bakmam şaşkınlık nedeniydi.
"Kanka sen iyi misin?" Diye sordu Gece.
"İyiyim kuzum. Bir problem yok. Ama nedensizce uykumu alamadım ve kendimi çok halsiz hissediyorum."
"Çok garip. Normalde de geç kalkarsın, ama bu sefer fazla uyudun." Diye ekledi Asel. O sırada çatık kaşlarla Asaf yanıma geldi ve dudaklarını alnıma bastırarak ateşime baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşam Mucizesi
Romance"Eğer insan bir çiçeği seviyorsa ve milyonlarca yıldızın üzerinde bu çiçekten yalnızca bir tanecik varsa,yıldızlara uzaktan bakmak bile bu insanı mutlu etmeye yetecektir. Bizim aşkımız da yıldızlar kadar parlak ve muhteşem bir şekilde ilerliyordu ve...