30.BÖLÜM

432 74 587
                                    





Küçük kızın sorusu hem Sinâ hem de Amber'i gülümsetmişti.Genç adam,Amber'in onun hakkında neler söyleyeceğini çok merak ediyordu.

Genç kadın kısa bir süre durup düşündü.Sinâ'yla okul arkadaşı olduklarını öğrendiği günden beri onu ilk nerede ve nasıl gördüğünü hatırlamaya çalışmış,en sonunda dün bulmuştu.Boğazını temizleyip anlatmaya başladı.


17 Yıl Önce Bir Eylül Günü


Küçük kız henüz 12 yaşındaydı.Yeni okuluna başlayalı bugün tam bir hafta olacaktı.Sütunlar üzerine oturan 2 katlı taş binadan çıktı ve merdivenlerden inerek bahçeye ilerledi.

Biraz sonra bahçedeki büyük ağaçlardan birinin altında bulunan ahşap banka oturmuştu.Teneffüs zili henüz yeni çaldığı için bahçe pek kalabalık değildi.Çevresini incelemeye başladı.

Ağaçların yaprakları sonbaharın etkisiyle kızarmaya başlamıştı ve çok güzel görünüyorlardı.Okulunu ve öğretmenlerini kısa sürede çok sevmişti.Ama çekingen bir yapısı olduğundan henüz arkadaşı yoktu.1-2 dakika sonra ona doğru gelen 2 kız girdi görüş alanına.Onu göstererek kendi aralarında konuşup gülüşüyorlarlardı.

İlk anda ne dediklerini anlamamıştı.Fakat ona doğru yaklaştıkça kızlardan birinin

"Ayyy!Şu bankta oturan kıza bak!Kocaman,kalın camlı gözlükleriyle ne kadar çirkin!"

dediği çalındı kulağına.Diğer kız hemen araya girmişti.

"Gözlükleri neyse de,geçen gün tesadüfen gördüm.Dişlerinde teller var,yazık!

"Aaaa!Evet,ben görmedim.Ama başka bir arkadaş söyledi,öyleymiş.Ondan kimse arkadaş olmuyor onunla demek.Bak yine yalnız oturuyor bir köşede.

Kızların ondan söz ettiklerine artık hiç şüphesi kalmamış,buna üzülmüştü.Ama kızlar ondan bir kaç yaş büyük oldukları için sesini çıkarmaktan korkuyordu.

Tam yerinden kalkıp sınıfa dönmeye karar vermişti ki

"NE BİÇİM KONUŞUYORSUNUZ ÖYLE?AYIP DEĞİL Mİ?GÖZLÜKLERİ YA DA DİŞLERİNDE TELLERİ VARSA NE OLMUŞ?HEM BELKİ BİR GÜN SİZ DE GÖZLÜK TAKMAK ZORUNDA KALIRSINIZ!"

diye bağıran bir ses duydu.Başını sesin geldiği yöne çevirdiğinde karşısında kızların yaşında sarı saçlı,oldukça sempatik ve mavi gözlü bir çocuk duruyordu.

Kızlar çocuğun söylediklerini duyduklarında hemen susmuşlardı.Sarışın çocuk konuşmaya devam etti,şimdi sesi daha sakindi.

"Ondan özür dileyin çabuk!Yoksa sizi ilk defa şikayet ederim.Biliyorsunuz,Gülsün hoca böyle şeyleri hiç sevmez."

Amber'in Gülsün hocanın kim olduğu hakkında bir fikri yoktu.Ama kızlar bu adı duydukları anda

"Çok özür dileriz."

diyerek yanına gelmiş,sonra da onun cevabını bile beklemeden uzaklaşmışlardı.Amber şaşkındı.Bu çocuk kimdi bilmiyordu.Onu koruduğu için teşekkür etmek istedi.Ama çocuk geldiği gibi bir anda ortadan kaybolmuştu.

Bu olaydan sonraki haftalarda bir daha o kızlar onun yanına hiç yaklaşmamış,hatta yavaş yavaş arkadaş edinmeye başlamıştı Amber.İçten içe o sarışın çocuğa ona yardımcı olduğu için minnet duyuyordu.


Günümüz


Derin dikkatle Amber'in anlattıklarını dinlemiş,çok da şaşırmıştı.Genç kadının anlattığı küçük kız Amber ablasına hiç benzemiyordu ki!O kız gerçekten çirkindi.

AMBERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin