Sinâ,arabasını hastane yakınlarına park ederek telefonunu cebinden çıkarmış ve Amber'e kısa bir mesaj yazmıştı.Hastaneye ilk kez geldiği için,genç kadının odasının yerini bilmiyordu.Amber'den gelen karşılıkta yazan kafeteryanın yeri hakkında da bir fikri yoktu.Ama danışmadan öğrenebilirdi.Derin'in elinden tuttu ve baba-kız girişteki bir kaç basamağı tırmanarak kapıdan içeri girdiler.Küçük kız çevresine hayranlıkla bakıyordu.Bu sırada danışmaya ulaşmışlardı.Sinâ
"İyi günler,ben Doktor Amber Ataklı'yla görüşecektim.Kendisi kafeteryada bizi bekliyor.Rica etsem,yerini tarif edebilir misiniz?"
diye konuştu gülümseyerek.Danışmada çalışan 3 kızdan biri,kulağına dolan soru üzerine başını yaptığı işten kaldırmış,
"Tabi beyefendi,kafeterya arka tarafta.Danışmadan düz devam ederseniz göreceksiniz."
diyerek cevaplamıştı soruyu.
"Teşekkür ederim."
dedi ve Derin'in elini bir an bile bırakmadan,söylenildiği gibi arka tarafa doğru ilerledi.Kafeteryayı görmesi çok sürmemişti.İçeri girdiklerinde etrafa bakındı.Amber,az ileride bir masada oturuyordu.Karşısında uzun,kıvırcık saçlı bir kadın vardı.
Derin babasının baktığı tarafa bakışlarını çevirince genç kadını görmüş,neşeyle
"Selam Amber Abla'cım!"
diye bağırarak o yöne koşmaya başlamıştı.Kendisine seslenildiğini duyan Amber,bakışlarını sesin geldiği yöne çevirdiğinde ona doğru gelen Derin'i gördü ve yerinden kalkarak bekledi.Biraz sonra küçük kız yanına gelmişti.
"Hoşgeldin güzelim!"
deyip eğilerek başının tepesine bir öpücük kondurdu.Bu arada kollarını açmış,Derin hemen kollarının arasında yerini almıştı.
Sinâ bir süre durdu ve karşısındaki bu güzel görüntüyü izledi.Amber'i,Derin'le birlikte olduğu anlarda izlemek çok güzeldi.Çünkü,sadece o anlarda genç kadının yüzünde gerçek bir gülümseme görebildiğini fark etmişti.
"Acaba Nil'in bahsettiği o acı ne olabilir?"
diye geçirdi aklından ve masaya doğru adımladı.Amber genç adamı fark edip
"Hoşgeldin Sinâ."
demiş ve el sıkışmışlardı.
"Hoşbulduk Amber."
dedikten sonra kızının hemen yanındaki boş sandalyeye oturdu genç adam.
Sema şaşkın bakışlarla karşısındaki 3'lüyü izliyordu.Adam anladığı kadarıyla,Amber'in geçenlerde sözünü ettiği karşı komşusuydu.Ama o adamın bekâr olduğunu düşünmüş,hatta şaka yollu Amber'e takılmıştı.Oysa boncuk boncuk bakan mavi gözleri ve sapsarı saçları olan çok güzel bir kızı olduğuna göre,adam evli olmalıydı.
Amber hiç böyle bir ilişki yaşayacak birine benzemiyordu.Birlikte geçirdikleri şu kısacık zaman bile,bunu anlamasına yetmişti.Bu durumda onun tahmin edemediği başka bir şey vardı ortada.
"Merhaba ben Sema.Tanıştığıma çok sevindim Sinâ Bey,seninle de güzellik!"
diye konuştu gülümseyerek.Sinâ
"Ben de öyle Sema hanım."
diye karşılık vermiş,ardından Derin
"Çok teşekkür ederim Sema abla,keşke benim de senin gibi kıvırcık saçlarım olsaydı.Çok güzelll!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMBER
FanfictionEski polis Sinâ,küçük kızı Derin ve güzel doktor Amber'in hikayesi...Kapak için @selinhantol arkadaşımıza çok çok teşekkür ederim ♥️