52.BÖLÜM

338 58 333
                                    





Amber anahtarıyla kapıyı açıp eve girdiğinde,mutfaktan enfes kokular yayılıyordu.Anlaşılan Kiraz yine döktürmüştü.

"Merhaba Kiraz,ben geldim."

diye seslenerek banyoya ilerledi.Aradan 5-10 dakika geçtiğinde odasına dönmüş,kendisine akşam için kıyafet seçiyordu.

Sonunda dolabından mavi,üzerinde beyaz çiçekler bulunan ve dizin biraz üzerinde biten kloş bir etek,beyaz ince askılı bir penye,bir de beyaz bez ayakkabılarını çıkararak giyindi.Omuzlarına dökülen saçlarına eteğiyle aynı renk maviden taç şeklinde bir eşarp takmıştı.Bu haliyle 60'lı yılların filmlerinden çıkmışa benziyordu.Parfümünü sıktı ve mutfağa geçip masaya oturdu.Kiraz onu görünce

"Hoşgeldiniz Amber hanım,saçınız çok güzel olmuş!"

diyerek gülümsemiş,ardından tabağına yemeğini koymuştu.

"Hoşbuldum,teşekkür ederim Kiraz.Beğenmene sevindim."

dedi neşeyle ve yemeğinden tattıktan sonra devam etti.

"Ellerine sağlık,istersen çıkabilirsin."

Karnıyarıkla pilav gerçekten çok lezzetliydi.Genç kadın

"Tamam Amber hanım,birazdan çıkarım öyleyse.Çayın yanına kurabiye yapmıştım.Yarın görüşürüz."

diye karşılık vermiş ve kapıya ilerlemişti.Az sonra kapı kapandı.Amber artık evde yalnızdı.

Masadan kalkıp salona ilerleyerek,müzik setine bir CD koydu.Saniyeler içinde eve hoş bir müzik yayılmıştı.Mutfağa dönerek yemeğine kaldığı yerden devam etti.Böylesi çok daha iyi olmuştu.İnsanın evde bir ses duymaya ihtiyacı vardı.Bir yandan yerken,bir yandan düşünüyordu.Eve geldiği sırada Sinâ'nın arabasını görmemişti.Kolundaki saate gözattı.Akşam 7'ye yaklaştığını görünce de

"Artık gelmiştir herhalde,şimdi Kelebek'le oturmuş yemek yiyordur benim gibi."

diye mırıldanarak kendi kendine gülümseyip tabağındakileri bitirdi.

Masayı toplayarak bulaşıkları makineye yerleştirdiğinde işi bitmişti.Artık çıksa iyi olurdu.Çünkü geç kalırsa Derin'i göremezdi.

Salona gelerek müziği kapattı ve telefonunu eline alıp kapıya ilerledi.Tam evden çıkmak üzereyken,telefonunun elinde titremesi onu gülümsetmişti.Mesaj Sinâ'dan geliyordu.

"Şimdi yemekten kalktık Amber.Çay demlenmek üzere.Eğer işin yoksa gel,Derin seni görünce çok sevinecek.Firuze hanım kurabiye de yapmış."

yazmıştı genç adam.

"Tamam Sinâ,ben de çıkıyordum.Görüşürüz!"

yazıp gönderdi ve evden çıkıp kapıyı kilitledikten sonra Sinâ'nın evine doğru yürüdü.Az sonra zili çalmıştı.


Genç adam arabasını park ederken karşı kaldırıma baktı.Amber'in arabasını gördüğü an içi huzurla dolmuştu.

Gülümseyerek eve doğru ilerledi ve zile dokundu.Derin neredeyse hemen

"Hoşgeldin babacımmm!"

diyerek kapıyı açmış ve kucağına atlamıştı.Bu anlara tek kelimeyle bayılıyordu Sinâ.

"Hoşbulduk bebeğim."

deyip kızını yanağından öptü.Sonra da baba-kız birlikte mutfağa ilerlediler.Derin

AMBERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin