55.BÖLÜM

346 58 326
                                    





Kiraz,anahtarıyla kapıyı açarak içeri girdi,ellerini yıkadıktan sonra mutfağa geçip çay suyu koydu.Ardından,kahvaltılıkları bir bir buzdolabından çıkararak küçük mutfak masasına dizdi ve bir servis açtı.İşi bittiğinde su ısınmıştı.Hemen çayı demledi.2 dilim kepekli ekmeği kızarması için makineye yerleştirip mutfaktan çıktı.Salona geldiği sırada

"Çay ve kızarmış ekmek kokusu birazdan Amber hanımı uyandırır.Ben de o arada burayı toparlarım."

diye geçiyordu aklından.Zaten hanımı oldukça düzenli biriydi,işi çok sürmezdi.Neşeyle türkü söyleyerek etrafı toparlamaya başladı.Amber'in böyle uyanmaktan hoşlandığını fark etmişti.Saat,sabah 8'e yaklaşıyordu.Hanımı kahvaltısını ederken,kendisi de bir bardak çay içer,genç kadınla biraz sohbet ederdi.Amber'le ettiği bu sabah sohbetlerini çok seviyordu Kiraz.


Amber,Kiraz'ın türküsüyle uyandı uykusundan.Keyfi yerindeydi.Komidinin üstünde duran telefonunu eline aldı ve çalmasına 10 dakika kalmış alarmı kapattı.Sonra da güzelce gerinerek yataktan kalkıp banyoya geçti.10-15 dakika içinde odasına dönmüş,kendisine dolabından kıyafet seçiyordu.

Kırmızı zemin üzerine karışık çiçek desenli,kalın askılı diz üstünde biten elbisesini ve krem rengi babet ayakkabılarını üzerine giydiğinde hazır sayılırdı.Saçlarını az önce at kuyruğu şeklinde toplamıştı.

Krem rengi sırt çantasına cüzdan,anahtar ve telefonunu koydu,nar kokulu parfümünü sıktı sonra da çantayı omzuna astı.Artık kahvaltıya gidebilirdi.Mutfaktan gelen çay ve kızarmış ekmek kokusu çok baştan çıkarıcıydı.

1-2 dakika içinde mutfak masasında yerini alarak,Kiraz'ın çayını getirmesini beklemeye başladı.Genç kadın

"Günaydın Amber hanım,bugün yine çok şıksınız!"

diyerek çayını masaya bırakınca

"Sana da günaydın canım,çok teşekkürler!"

demiş ve neşeyle kahvaltı etmeye koyulmuştu.Kiraz kendine bir bardak çay alıp genç kadının karşısına geçti hemen.

Tereyağ ve çilek reçeli sürdüğü ekmek diliminden küçük bir parça ısırıp çayını yudumladığı sırada,aklı dün gece Sinâ'yla aralarında yaşanan sürpriz gelişmeyle meşguldü.

Genç adam kendi hikâyesini anlatırken,bir anda o hâle nasıl gelebildiklerini bilmiyordu.Ama şu an inanmakta zorlansa da artık Sinâ'yla sevgiliydiler.

Acaba şimdi genç adam ne yapıyor,kendini nasıl hissediyordu?Onun kadar keyifli miydi,yoksa pişman mı olmuştu?

"Saçmalama Amber!İlk öpen de,ilk itiraf eden de oydu.Neden pişman olsun?Çocuk musunuz siz?"

diye düşündü.Aklından geçenler,endişelerini geride bırakmasını sağlamıştı.Sinâ,şu an olsa olsa Kelebek'le kahvaltı ediyordu.Derin'in bıcır bıcır bir şeyler anlatışı,genç adamın onu gülümseyerek dinleyişi bir an gözünde canlandı.Keyifle gülümsemeye başladığının farkında değildi.

Fakat onun bu halinin farkında olan biri vardı elbette;Kiraz.Amber'le ilk tanıştıkları günden beri onu hiç böyle gördüğünü hatırlamıyordu.Yüzündeki mutlu ifadeye bakılırsa hanımının hayatında bu sıralar güzel bir şey olmuştu.

"Hadi bakalım,hayırlısı!"

diye aklından geçirdi ve

"Amber hanım,çayınız bitmiş.Bir bardak daha alır mıydınız?"

AMBERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin