"Nasıl yani,siz şimdi okul arkadaşı mısınız?"Lâl'in heyecanla sorduğu soru karşısında Amber,
"Öyle görünüyor ve bu benim için de hoş bir sürpriz oldu canım."
diye konuştu gülümseyerek.Şaşkınlığı sesine de yansımıştı.Hafızasını biraz zorlayınca çok sevdiği biyoloji hocası Gülsün hanımı hatırlamıştı.1.70 boylarında hoş bir kadındı.Dalgalı kahverengi saçları,mavi gözleri vardı.Şimdi 60 yaş civarlarında olmalıydı.
"Bak sen şu tesadüfeeee!"
diyerek araya giren Çağrı,genç kadının düşüncelerinden sıyrılmasını sağlamıştı.
"Evet Çağrı çok haklısın,gerçekten de güzel bir tesadüf oldu."
diye karşılık verdi neşeyle.
Aynı anlarda Sinâ,geçmişi düşünmeye dalmış,zaman zaman okul koridorlarında rastladığı kızı hatırlamıştı sonunda.Bu anlarda çoğunlukla annesi Gülsün kızın yanında,onun heyecanla sorduğu soruları cevaplıyor olurdu.
Tabi o zamanlar dişlerindeki teller ve gözlükleri yüzünden şimdikinden çok farklı görünüyordu Amber.Demek geçen yıllar içinde diş tellerinden kurtulmuş ve lens kullanır olmuştu.Ama upuzun siyah saçları,gece gözleri ve gülünce ortaya çıkan gamzeleri hala aynıydı.Hatta bakışları bile hiç değişmemişti.
"Geçen zaman içinde diş tellerinizden kurtulmuş,gözlük yerine de lens kullanmaya başlamışsınız sanırım Amber hanım."
diyerek sohbete dahil olduğunda,Lâl kendini tutamayıp kahkahalarla gülmeye başladı.Bir yandan da,
"Hala mı "siz"demeye devam edeceksin Sinâ?Okul arkadaşısınız siz yahu!"
diyordu.Sinâ genç kadının sözlerini şöyle bir düşündü.Haklıydı aslında.Sonuçta aynı okulun öğrencisiydiler.Ama hiç aynı sınıfta olmamışlardı.Yanlış hatırlamıyorsa Amber ondan 3 yaş küçüktü çünkü.
"Belki haklısın Lâl de,biz hiç aynı sınıfta okumadık,Amber hanım benden küçüktü.Hem beni bilirsin,insanlarla öyle kolay samimi olamıyorum Bunun tek istisnası var,o da sensin.Ayrıca Amber hanımın bu durumdan rahatsız olduğunu düşünmüyorum."
diye konuştu.Bu noktada araya
"Hayır,hiç rahatsız olmuyorum Sinâ Bey.Daha önce de söyledim zaten,bazı şeyler kendiliğinden olmalı.Zorlamaya hiç gerek yok."
diyen Amber girmişti.Ardından devam etti.
"Haklısınız diş tellerimden kurtuldum ve lens kullanmaya başladım.Beni hatırlamanızı beklemiyordum doğrusu,sevindim.Şimdi düşündüm de,siz benden 3 sınıf büyüktünüz yanılmıyorsam.Sarı saçlarınız,mavi gözleriniz yüzünden de tüm kızların gözü sizin üzerinizdeydi."
Konuşurken gülümsüyordu.Sözleri Sinâ'yı hem güldürmüş,hem de mahçup etmişti.Genç kadın haklıydı.O yıllarda fiziksel görünümü ve okuldaki en sevilen hocalardan birinin oğlu olması yüzünden yaşıtı olan kızların arasında çok popülerdi.Ancak o bu
ilgiye karşılık vermez,kızlardan uzak durmaya çalışırdı.Kızlarsa bu ilgisiz,soğuk tavır karşısında onun burnu havada,kendini beğenmiş biri olduğunu düşünerek bir süre sonra ondan umudu keserlerdi.Oysa bilmedikleri bir şey vardı.Bu soğuk ve ilgisiz tavırların tek nedeni,genç adamın çok çekingen bir yapıya sahip olmasıydı.Sinâ bakışlarını Çağrı'ya çevirdi.Genç adamın gözlerinde muzip parıltılara rastlamak onu hiç şaşırtmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMBER
Fiksi PenggemarEski polis Sinâ,küçük kızı Derin ve güzel doktor Amber'in hikayesi...Kapak için @selinhantol arkadaşımıza çok çok teşekkür ederim ♥️