Doğa,kahvaltısını anne ve babasıyla ettikten sonra şirkete doğru yola çıktı.Öğlen 3 uçağıyla yine Sinâ'ya gideceğini öğrenen annesi habere hem çok sevinmiş,hem de çok şaşırmıştı.Arabadaki ön panele dokunup Sinâ'nın numarasını buldu.Henüz saat sabah 9 bile değildi.Genç adam,büyük olasılıkla evde,Derin'le kahvaltı ediyordu.Aklından
"Cimcime'nin sesini duymak güzel olacak."
diye geçirirken telefon çalmaya başladı.
Sinâ,neşeyle kahvaltısını ediyordu.Derin'in
"Babacım,yarın parka ya da deniz kenarına gidebilir miyiz?"
diye sorduğu sırada,mutfağı telefonun sesi doldurdu.
"Olabilir bebeğim,bakarız."
deyip gülümsedi ardından
"Günaydın Doğa!"
diyerek açtı telefonu.
"Günaydın Sinâ!Nasılsınız bakalım?"
"İkimiz de iyiyiz.Sen?"
"Ben de iyiyim.Öğlen 3 uçağıyla yanınıza geleceğimi söylemek için aradım.Gerçi senin zaten haberin vardır ama."
derken muzipçe gülüyordu Doğa.
Sinâ,kardeşinin neden böyle güldüğünü elbette anlamıştı.Bu muzip gülüşün nedeni Amber'di.Sakin olmasını umduğu bir ses tonuyla
"Yani,Amber biraz sözetmişti.Sema'yla konuşmuşlar.Ama saatinden haberim yoktu.Aradığın iyi oldu.Derin'le seni almaya geliriz."
diye karşılık verdi.Bu sözleri duyun küçük kız
"YAŞASINNNNN!DOĞA AMCA'M GELİYORRRRR!"
diye neşeyle bağırmaya başlamıştı.Doğa
"Bana şu cimcimeyi ver biraz."
diyerek gülünce Sinâ,
"Babacım,Doğa amcan seni istiyor."
deyip telefonu Derin'e uzattı.Ufaklık hemen
"Doğa amca,yine buraya gelmene çoook sevindim!"
diye neşeyle şakımıştı.
"Evet güzelim geleceğim,gelirken getirmemi istediğin bir şey var mı?"
"Yok Doğa amca,sadece sen gel yeter.Bu akşam beraber çizgi film izleriz."
"İzleriz tabi cimcime.Neyse,şimdi benim biraz işim var.Öpüyorum seni.Babana selam söyle."
deyip kapattı genç adam.Derin,
"Amcamın işi varmış baba.Sana selam söyledi."
diyerek telefonu Sinâ'ya uzatmıştı.Kahvaltı bitmek üzereydi.Onlar yerken salonu toparlamakla meşgul olan Firuze hanım konuşmaları duyunca mutfağa gelerek sordu.
"Doğa oğlum geliyor herhalde Sinâ Bey'im,akşam için size ne hazırlamamı istersin?"
Aldığı cevap
"Hazırlık yapmana gerek yok Firuze hanım.Sen dolaba bir kaç zeytinyağlı koy yeter.Doğa sever,biliyorsun.Akşam yemeğini Amber'de yiyeceğiz."
olunca biraz şaşırmış ama daha çok sevinmişti.Sinâ'yı iyi tanırdı çünkü.Eğer birinin evine yemeğe gidiyorsa,bu o kişiyi ailesi kabul ettiği anlamına gelirdi.Şimdiye kadar böyle bir şey hiç olmadığına göre,Sinâ ve Amber hakkında ettiği dualar bir işe yarıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMBER
FanfictionEski polis Sinâ,küçük kızı Derin ve güzel doktor Amber'in hikayesi...Kapak için @selinhantol arkadaşımıza çok çok teşekkür ederim ♥️