35.BÖLÜM

416 75 729
                                    





Lâl,mağazada işler yoğun olunca öğle yemeğinden ancak şimdi dönmüştü.Saat neredeyse akşam üzeri 4'e yaklaşıyordu.Yerine geçti ve kendisine bir kahve söyledi.Biraz sonra mağazada bu işlere bakan Emel hanım

"Buyurun Lâl hanım,afiyet olsun!"

diyerek kahvesini masasına bırakmıştı.Teşekkür edip kahvesini yudumlamaya başladı.Amber'i aramak,biraz sohbet etmek istiyordu.Ama bir türlü karar verememişti.Sonunda

"Aman canımmm!Uygun değilse söyler,sen de kapatırsın Lâl!"

diye söylendi kendi kendine ve telefonunu eline alarak,genç kadının numarasına dokundu.Telefon çalmaya başlamıştı.


Amber öğle yemeğinden döneli bir kaç saat oluyordu.Bu süre içinde 3 hasta daha gelmişti.Kısacık bir an,sandalyesinde arkasına yaslanıp gözlerini kapattı.Aynı anda telefonu ısrarla çalmaya başlamıştı.Arayan Lâl'di.Zaten burada onu arayabilecek kaç kişi vardı ki?

"Merhaba canım!Nasılsın?"

diyerek açtı.

"Merhaba Amber'cim!İyi ama çok yorgunum.İnanır mısın,ancak biraz önce yemek yeme fırsatı buldum.Sen müsaitsin değil mi?"

"Müsaitim merak etme.Sesinden yorgun olduğun belli canım.Kulağa çok bitkin geliyor."

"Aynen,ama birazdan düzelirim.Kendime Türk kahvesi söyledim,onu içiyorum çünkü."

"Haklısın Lâl,ben pek kahve sevmesem de,sınav zamanları çok içerdim.Böylece ayılır,ders çalışmaya devam ederdim."

Sözleri,Lâl'in kendi üniversite dönemeni hatırlamasına ve gülümsemesine neden olmuştu.

"Okul döneminde hangimiz yapmadık ki bunu güzelim?"

diyerek kıkırdadı ve devam etti.

"Tabi tıp okumak çok daha zor.Bu nedenle sana hayranım Amber'cim."

"Teşekkür ederim canım.Ama bence kendini asla küçümsememelisin.Senin öyle değişik bir auran var ki,insanı hemen etkisi altına alıyor.Ayrıca o pratik fikirlerini de unutmamak gerek.Sen olmasaydın,evime bu kadar kısa sürede kesinlikle yerleşemezdim.Sana ne kadar teşekkür etsem,az yani."

dediğinde gülümsüyordu Amber.

"Rica ederim canım,sana zevkle yardımcı oldum ve bu süre içinde dostluğundan inanılmaz keyif aldım.Senin gibi bir dost edindiğim için çok şanslıyım.Neyse,dost demişken Sinâ'yla nasıl gidiyor?"

Lâl'in övgü dolu sözlerinden çok mutlu olmuştu.Ta ki son soruya kadar.Bu sorunun öyle çok masumca sorulduğunu sanmıyordu.Sanki sorunun altında bir ima vardı.Yine de,anlamamış gibi yaparak

"Nasıl gitsin işte Lâl?Sağolsun bana evin eksiklerini gidermede çok yardımcı oldu.Derin'e gelirsek,çok tatlı bir çocuk.Çok da akıllı.Onunla zaman geçirmeye bayılıyorum.Aynı şekilde senin dostluğun da benim için çok değerli,yani duygularımız karşılıklı."

diye konuştu gülümseyerek.Ardından ekledi.

"Akşam bana gelsen ne güzel olur,hatta Çağrı'da gelsin.Çay demler,sohbet ederiz.Hem belki şansımız varsa Kiraz,çayın yanına gidebilecek bir şeyler de yapmış olabilir."

Teklifi kabul edilirse rahatlayacaktı.Akşam Sinâ masayla uğraşırken yalnız olmazlarsa daha iyi olacağını düşünüyordu.

"Sinâ,hem çok yardımsever biridir hem de çok sağlam bir dosttur.Derin konusunda da haklısın canım.Teklifine gelirsek,yok Amber'cim yaa!İşten çıkınca hemen eve gidip koltuğa uzanmak istiyorum.Bizimkileri de çok ihmal ettim bu ara yoğunluktan.Çağrı'nın durumu da benden farklı değil.O da bu akşamı ailesiyle geçirecek."

AMBERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin