71.BÖLÜM

200 43 278
                                    





Günler Sonra


Zaman su gibi akmış,uzmanlık sınavına yalnızca 2 gün kalmıştı.Amber,bu süre içinde biraz fazla yorulmuş olsa da konuları çalışmayı bitirebildiği için keyifliydi.

"Tabii Sinâ'nın verdiği desteği asla unutamam!"

diye mırıldanarak yatağında güzelce gerinip kalktı ve soluğu banyoda aldı.Zira Kiraz'ın türkü söyleyen sesi eşliğinde mutfaktan yayılan kızarmış ekmekle çay kokusu,karnını guruldatmıştı.

Yarım saat içinde banyodaki işlerini tamamlayarak odasına döndü.Ardından dolabından kendine kıyafet seçmeye koyuldu.Üzerine beyaz,hakim yaka yarım kollu gömlek,lacivert bol kesim keten pantolon ve beyaz spor ayakkabılarını giydiğinde çıkmak için hazır sayılırdı,Saçlarını tek örgü yaptı,parfümünü sıktı,çok sevdiği kot sırt çantasına her ihtimale karşılık lacivert ince bir hırka ekleyip çantayı omzuna astı sonra da mutfağa doğru adımladı.

Mutfakta onu tam da tahmin ettiği gibi,mükemmel bir sofra bekliyordu.

"Günaydın Kiraz,yine döktürmüşsün!"

diyerek gülümsedi.Kiraz hemen

"Size de günaydın Amber hanım,rica ederim!"

deyip onun gibi gülümsemiş ve çayını masaya bırakmıştı.Yerine oturup kahvaltı etmeye başladı.1-2 dakika geçmeden Kiraz'da çay içerek ona katılmış,aralarında neşeli bir sohbet başlamıştı.Genç kadın bu sohbetleri hem çevrede olan bitenden haberdar olabildiği,hem de Kiraz'a isteklerini iletebildiği için çok seviyordu.

Kahvaltısı bitmek üzereyken Kiraz odasını toplamak üzere mutfaktan çıkınca,çayından bir yudum alıp düşüncelere daldı.Sinâ'yla yaklaşık 1 aydır birlikteydiler ve şimdilik her şey yolundaydı.Üstelik henüz kimseye yakalanmamışlardı.

"Gerçi bir kaç kez neredeyse Lâl'e yakalanmanın eşiğinden döndük ama olsun,onun da zevki ayrıymış."

diye geçirdi içinden.Düşüncesi,yüzündeki gülümsemenin büyümesine neden olmuştu.

"Acaba şu an Sinâ ve Derin ne yapıyor?Bir mesaj yazayım hemen,çoktan uyanmışlardır."

diye mırıldanarak telefonunu çantasından alıp Sinâ'yı buldu ve yazmaya başladı.

"Günaydın aşkım!İkinizi de çok özledim.Birazdan çayımı bitirip hastaneye gideceğim.Gitmeden önce dışarıda buluşalım mı yine?Öpüyorum çok!"

Kısa sürede mesajı göndermiş,kaldığı yerden neşeyle çayını yudumlamaya devam etmişti.Nasılsa genç adam mesajını gördüğü anda karşılık verirdi.


Sinâ,güne her zaman olduğu gibi Derin'in öpücükleriyle başlamış,tüm hazırlıklarını tamamladıktan sonra da soluğu mutfakta,kahvaltı masasında almıştı.Bir yandan Kelebek'in heyecanla ona anlattıklarını dinlerken,bir yandan düşünüyordu.Son 1 aydır özel hayatında her şey yolundaydı.Amber'le birlikteliğinin bu kadar güzel ilerleyebileceğini hiç düşünmemişti doğrusu.

Genç kadın yoğun sınav hazırlığına rağmen,hem ona hem de Derin'e vakit ayırmanın bir yolunu buluyor,temposundan hiç şikayetçi olmuyordu.Artık neredeyse her akşam yemeğinde birlikteydiler.Akşam saat 7.30 gibi üçü masa başında toplanıyor,yemek bitince de çay eşliğinde neşeyle sohbete koyuluyorlardı.

Sonra sıra,Derin'i yatırmaya geliyordu.Amber'in yumuşacık sesiyle küçük kıza masal okumasını dinlemek,kısa sürede Sinâ'nın en büyük keyfi olmuştu.Zihninde Kelebek uyuduktan sonra Amber'in çalışma masasında test çözdüğü,kendisinin de koltuğa uzanıp sessizce kitap okuduğu anlar canlanır canlanmaz mutlulukla gülümsedi.Çok uzun bir aranın ardından tam bir aile gibi hissetmek hem çok güzel,hem de tuhaftı.

AMBERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin