Amber'in söyledikleri,düşündüklerinin çok ötesindeydi.Aynı acıyla sınanmış olabilecekleri hiç aklına gelmediği için"Ama bu nasıl olur?"
diye sorduğunda mavi gözleri yaşadığı büyük şokla kocaman açılmıştı Sinâ'nın.
Amber,genç adamın bakışlarından duyduyduklarına çok şaşırdığını anlayıp
"Nişanlım Ufuk da benim gibi doktordu.Geçtiğimiz yıl bu zamanlar,hocasıyla birlikte bir kalp ameliyatına girdi."
diye söze başladı.
"Anlıyorum,peki sonra?"
diyerek araya girmişti Sinâ.Sesi hâlâ çok şaşkındı.
"Sonra,ameliyat sırasında bazı aksilikler olmuş ve hasta masada kalmış maalesef.Ufuk,hastanın hayatını kaybettiğini yakınlarına haber vermek üzere ameliyathaneden çıktığında,üzücü haberi duyan akrabalar olay çıkardı.Hastanenin başhekimi araya girerek,onları sakinleştirmek için elinden geleni fazlasıyla yaptı.Ancak çabaları hiç bir işe yaramadı ve hasta yakınlarından bir adam,elindeki bıçağı Ufuk'un tam göğsünün ortasına sapladı."
"Sen de buna şahit oldun."
diye Amber'in cümlesini tamamladı genç adam.Korkunç olay gözlerinin önünde bir anda canlanınca gözleri dolmuştu.
"Evet,tam da dediğin gibi oldu.Çok garip aslında,olaydan biraz önce küçük bir kızla ilgileniyordum.İlaç yazıp reçeteyi annesine uzattım,kadın gülümseyerek teşekkür etti.O an içimde tuhaf bir huzursuzluk hissedince,onlar yanımdan ayrılır ayrılmaz odamdan çıktım ve ameliyathaneye doğru ilerledim.Sonra da olay patlak verdi işte."
"Hastanedekilerin elinden bir şey gelmediğine göre,çok kötü yaralanmış olmalı."
"Öyle,yere yığıldığında koşup başını kucağıma koydum.Tün doktor arkadaşlar yanımıza gelerek ellerinden gelenin fazlasını yapmalarına rağmen olmadı,kaybettim onu."
Anlatırken ağladığının farkında değildi Amber.Genç adam uzanıp onu kendine çekti ve saçlarını çok yavaş hareketlerle okşamaya başladı.
Bir süre sonra okşamalar etkisini göstermiş,genç kadın biraz sakinleşerek farkında olmadan Sinâ'ya iyice sokulmuştu.Yine de ara ara hıçkırıyordu.
Şimdi,neden bu kadar kısa sürede yakınlaşabildiklerini anlamıştı genç adam.Onları bir araya getiren şey,aynı acıyı yaşamış olmalarıydı.
"Gerçekten çok büyük bir acı yaşamışsın,bu kadarını tahmin etmemiştim.Kaçmak istemene şaşmamak gerek."
diye konuştu perişan bir ses tonuyla.
"Biz Ufuk'la üniversitenin ilk yılında,okul kantininde tanıştık.Aynı yaştaydık.Bir daha da hiç ayrılmadık birbirimizden.Önce çok yakın 2 arkadaştık,zaman içinde ilişkimiz sevgililiğe evrildi."
Amber'in sözlerinden,yaklaşık 10 yıllık bir birliktelikten söz ettiklerini anlamıştı.Bu durumda toparlanmanın hiç de kolay olmadığını tahmin etmek zor değildi Sinâ için.
"Yıkıldığını tahmin edebiliyorum."
dedi ciddi bir ses tonuyla.Ardından devam etti.
"Sevdiğin insanın kollarında öldüğünü düşünmek bile korkunç.Oysa sen,bunu yaşamak zorunda kalmışsın.Ne diyeceğimi bilemiyorum Amber,çok üzgünüm."
Samimiyetini ses tonundan anlamıştı genç kadın.
"Acımı paylaştığın için çok teşekkür ederim Sinâ.Gerçekten çok uzun bir zaman perişan haldeydim.Çünkü,onun ölümü normal bir ölüm değildi.Bir adamın saçma öfkesi almıştı onu benden.Bunu bir türlü kabul edemiyordum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMBER
Hayran KurguEski polis Sinâ,küçük kızı Derin ve güzel doktor Amber'in hikayesi...Kapak için @selinhantol arkadaşımıza çok çok teşekkür ederim ♥️