67.BÖLÜM

231 52 308
                                    





Amber,sabah odasına vuran güneş ışığıyla uyandı uykusundan.Dün gece test çözmeye dalmış,oldukça geç yatmıştı.Bu nedenle,telefonunu eline alarak saatin sabah 10'a yaklaştığını görünce hiç şaşırmadı.Ayrıca Sinâ'dan gece gelen bir mesaj da vardı.

"Test çözmeye daldığım için görmedim demek."

diye mırıldandı ve mesajı okudu hemen.Okudukları,yüzüne keyifli bir gülümseme yayılmasına neden olmuştu.

"Kusura bakma lütfen!Test çözüyordum,mesajını duymamışım.Gecenizin iyi geçmesine sevindim!Bu arada günaydın ve teşekkür ederim aşkım.Ben de seni çok seviyorum!Derin'i benim için öp olur mu?Görüşürüz!"

yazıp gönderdikten sonra güzelce gerinip yataktan kalktı ve banyoya ilerledi.

Aradan yarım saat geçtiğinde,tüm hazırlıklarını tamamlayıp giyinmiş,kendisine kahvaltı hazırlamak üzere soluğu mutfakta almıştı.Bugün,Kiraz'ın izin günüydü.Su ısıtıcısına çay için su koydu,ardından telefonunu eline alıp mesajlarını kontrol etti.Kendini liseli bir genç kız gibi hissediyor,yeniden aşkı bulduğuna inanmakta zorlanıyordu.Genç adam mesajına şöyle karşılık vermişti.

"Günaydın güzelim!Hiç dert değil,tahmin ettim zaten.Derin'i de çoktan öptüm merak etme.Kahvaltımız bitti,Doğa'yla kahve içiyoruz.Uygunsan sen de gel,özledim seni!Görüşmek üzere,öpüyorum!"

Suyun ısındığını bildiren "dıt "sesi mutfağı sarınca,çabucak çayı demledi,2 dilim kepekli ekmeği kızarması için makineye yerleştirdi ve

"Daha kahvaltı etmedim canım,ama sonra uğrarım.Size afiyet olsun!Ben de öpüyorum!

yazıp gönderdi.5-10 dakika içinde kahvaltısı hazırdı.Masaya oturup sessizce yemeğe başladı.Kahvaltısı bittiğinde,halasını arayacaktı.


Sinâ,kitap okumaya dalıp oldukça geç yatmış olmasına rağmen,salondan gelen neşeli sesler yüzünden erkenden uyanmıştı.

"Kelebek,bugün önce Doğa'yı uyandırmaya karar verdi demek."

diye düşünerek gülümseyip hemen yataktan kalktı ve banyoya geçti.İşlerini bitirip odasına döndüğü sırada Derin,hâlâ neşeyle amcasına bir şeyler anlatıyordu.Üzerine kırmızı bisiklet yaka kısa kollu tişörtle siyah eşofman altı giydi,parfümünü sıktı,dağınık saçlarını elleriyle düzeltti ve salona adımladı.

Salonda onu karşılayan manzara,tam da beklediği gibiydi.Kızı;amcasının yanına kıvrılmış,heyecanlı heyecanlı haftaiçi Alin'le yaptıklarını anlatıyordu.

"Hadi bebeğim,ben kahvaltı hazırlıyorum.Siz de hazırlansanız iyi olur."

diyerek gülümsedi.Küçük kız,babasının sesini duyar duymaz,

"Günaydın babacımmmm!Ben erkenden uyandım,banyoda işlerimi halledip dişlerimi fırçaladım sonra da Doğa amcamı uyandırdım."

deyip neşeyle Sinâ'nın kollarına koşmuştu.Derin'in yanaklarına kondurduğu sayısız öpücük,genç adamı iyice keyiflendirdi.Bu nedenle

"Tamam güzelim,sen giyin o zaman.Ben,mutfaktayım.Amcan da birazdan gelir."

derken gülümsüyordu.Aynı anda Doğa

"Günaydın Sinâ!"

deyip koltuktan kalkarak banyoya ilerlerken,genç adam dediği gibi mutfağa,küçük kız da giyinmek üzere odasına geçti.

Sinâ'nın mutfakta ilk işi çay suyu koymak olmuş,ardından Derin'in tostunu hazırlayıp kızarması için makineye yerleştirmişti.Su ısınınca çayı demledi,kahvaltılıkları bir bir masaya dizdi.Son olarak küçük kızın süt bardağını da masaya bıraktığında,her şey hazırdı.Tost,birazdan nar gibi kızaracaktı.O sırada Derin neşeyle

AMBERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin