Bir süre sonra nefeslenmek için ayrıldıklarında,ikisinin de gözlerinde hem muzip hem de utangaç bakışlar okunuyordu.Konuşarak aralarındaki huzurlu sessizliği sona erdiren Sinâ oldu."Sen,bu yaşadığımız şeyin gerçek olduğuna inanabiliyor musun Amber?Bana hâlâ bir rüyadaymışım ve her an uyanabilirmişim gibi geliyor da!"
"Aslında ben de bazen öyle hissediyorum.Ama sonra o akşam yumuşak dudaklarının dudaklarıma nazikçe dokunuşu,o sana has kokunun burnuma doluşu aklıma geliyor.İşte o an,yaşadığımız şeyin gerçekliğinden emin oluyorum."
deyip gülümsemiş,başını genç adamın göğsüne yaslamıştı Amber.
Sinâ,aldığı bu son derece romantik cevap karşısında muzipçe kıkırdadı.Genç kadının söyledikleri,kendi hissettiklerine çok benziyordu çünkü.
"Biri öpücüklerimi sevmiş anlaşılan.Hâlâ yeteneğimden bir şey kaybetmediğimi duymak güzel."
diye karşılık verdiğinde,genç kadının yüzü utançtan hafifçe pembeleşmişti.Öyle bir cümleyi,daha ilişkileri bu kadar tazeyken kurabilmesi gerçekten şaşırtıcıydı.
"Yaaa!Ben nasıl öyle bir cümle kurdum,kendime inanamıyorum Sinâ.
dedi mahçup mahçup.O haliyle genç adamın gözüne ne kadar güzel göründüğünün farkında değildi.
"Bunda utanılacak bir şey yok ki canım.Ben sana bir soru sordum,sen de içinden nasıl geliyorsa öyle cevapladın."
"Öyle tabi de,her şey çok yeni olunca utandım biraz işte.Ne bileyim?"
"Sen de haklısın canım.Ama bu dürüst cevabın çok hoşuma gitti."
"Buna sevindim işte!"
derken,ferahladığı ses tonundan çok net anlaşılıyordu genç kadının.Sinâ,
"Neyse,bugün Derin'le yaptığın konuşma için sana çok teşekkür ederim."
diye karşılık verince sohbet yön değiştirmişti.
"Neden teşekkür ediyorsun anlamadım,daha açık olur musun lütfen?"
derken bakışlarında merak vardı genç kadının.
"Derin bana hiç böyle sorular sormaz,biliyor musun?Hatta şimdiye kadar Lâl ya da Çağrı'yla da bu konuyu konuştuğunu hiç duymadım."
Genç adamın dediklerine fazla şaşırmamıştı Amber.Çocukların çok güçlü hisleri olduğuna defalarça tanık olmuştu çünkü.Bu konu açıldığında,babasının ne kadar üzüldüğünü küçük kız fark etmiş olmalıydı.
Öte yandan,Lâl ve Çağrı da ona bu tür bir konuda yardımcı olamazlardı.Zira insan,yaşamadığı acıyı bilemezdi.Sinâ,merakla genç kadının cevabını bekliyordu.Biraz daha düşünüp konuştu.
"Rica ederim canım,bunda teşekkür edilecek bir şey yok.Ona yardımcı olabildiysem,çok mutlu olurum.Ayrıca daha önce sizinle bu konuda konuşmamış olması bana çok doğal geldi."
Sözünün burasında nefeslenmek için durunca Sinâ araya girmişti.
"Neden peki?"
"Senin bu konu açılınca üzüldüğünü fark etmiş olmalı.Çağrı ve Lâl'e gelirsek,onlar şimdiye kadar böyle bir acı yaşamadılar.Dolayısıyla,yaşamadıkları bir acıda ona yardımcı olmaları mümkün değil de ondan."
Aldığı cevap üzerinde biraz düşündükten sonra Amber'in dediklerini mantıklı buldu.Yine de,henüz 5 yaşında olan küçük bir kız çocuğunun her şeyin bu denli bilincinde olması tuhaf gelmişti genç adama.Hemen aklından geçenleri bir soruyla söze döktü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMBER
FanfictionEski polis Sinâ,küçük kızı Derin ve güzel doktor Amber'in hikayesi...Kapak için @selinhantol arkadaşımıza çok çok teşekkür ederim ♥️