38.BÖLÜM

381 77 468
                                    





Yarım saat süren rahat bir yolculuk sonrası Amber ve Sinâ havaalanına gelmişlerdi.Arabalarını otoparkta yanyana park ederek indiler.Derin,babası emniyet kemerini çözdüğü anda soluğu

"Amber ablacım,seni çok özledim."

diyerek genç kadının kollarında almıştı.Amber hemen

"Ben de seni çok özledim güzelim.Ama hem işlerim çok yoğundu,hem de ders çalışmam gerekiyordu.Bu nedenle size gelemedim."

deyip gülümsedi ve küçük kızın saçlarına bir kaç öpücük kondurdu.Ardından el ele binadan içeri girdiler.Sinâ,gözlerinde neşeli pırıltılarla onları takip ediyordu.

Henüz uçağın inmesine epey bir süre vardı.Sinâ

"Hadi gelin,şu cafelerden birine oturalım biraz."

diye seslendi.Teklif,Amber'in de hoşuna gitmişti.

"Neden olmasın,tabi.Biz birer çay içeriz,Derin'de dondurma yer.Değil mi güzelim?"

diye karşılık verdi.Derin'se

"Hımmm,dondurma çok güzel olurrr."

deyip kıkırdamıştı.

Az sonra Sinâ çay ve dondurma almak üzere sıraya girerken,Derin ve Amber cam kenarında bir masaya oturmuşlardı.

Derin babasının gelmesini beklerken

"Hani sen doktordun Amber abla,neden ders çalışıyorsun o zaman?"

diye sordu.Biraz aklı karışmıştı.Doktor olan biri niye ders çalışırdı ki?"

Küçük kızın sorusu genç kadını gülümsetmişti.

"Bitanem,evet ben doktorum.Ama olduğumdan daha iyi bir doktor olmak istiyorum.Bunun için de ders çalışmam gerek."

dedi neşeyle.

"Yani insanlar sadece küçükken değil,büyüyünce de ders çalışmak zorunda kalıyor,öyle mi Amber abla?"

"Evet canım,aynen öyle.Aslında insanlar yaşadıkları sürece hep ders çalışıyorlar.Çünkü hayat onlara sürekli yeni bir şeyler öğretiyor."

"Teşekkür ederim Amber ablacım,şimdi ben de senden yeni bir şey öğrendim."

diyerek kıkırdadığında Sinâ içinde 2 fincan çay ve bir kap dondurma bulunan tepsiyi masaya bırakmıştı.Derin,bir top çilekli,bir top da sade dondurmayla dolu kabı önüne çekip kaşıklamaya başladı.Sonra da

"Hımmm,dondurma çok güzel babacım,sağol."

diye teşekkür etti genç adama.Sinâ

"Rica ederim bebeğim,afiyet olsun!

deyip çayından bir yudum almış ve konuşmasına devam etmişti.

"Eee Amber,görüşmeyeli neler yaptın?"

Soruyu bir çırpıda cevaplayan Amber değil,Derin'di.

"Amber ablanın işleri çok yoğunmuş babacım,bir de ders çalışması gerekiyormuş."

"Aaa!Öyle mi güzelim?Sen ne zaman öğrendin bunu peki?

Genç adam telefonda böyle bir şeyden söz ettiklerini hatırlamadığı için,ders çalışma konusu onun için sürpriz olmuştu.

Küçük kız neşeyle kıkırdayıp cevapladı hemen.

"Hem buraya gelirken,hem de sen sırada beklerken,biz de Amber ablayla konuştuk babacım."

AMBERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin