19.BÖLÜM

510 94 590
                                    






Amber ve Sinâ sessizce evin kapısından içeri adım attıklarında genç adamın ilk gözüne çarpan, girişe yayılmış çarşaflardı.Elinde olmadan gülümseyip sordu.

"Bu çarşafları buraya Firuze hanım getirdi,öyle değil mi Amber hanım?"

Amber'in yüzünde büyük bir tebessümle verdiği karşılık tam da beklediği gibiydi.

"Evet Sinâ Bey,çarşaflar evin kirlenmesine engel olurmuş.Çünkü eşya taşıyan adama "ayakkabını çıkar" denmezmiş."

Bu sırada Sinâ'nın ayaklarına cebinden çıkardığı galoşları geçirdiğini fark edince

"Teşekkür ederim Sinâ Bey,çok düşüncelisiniz."

diye devam etti sözlerine.Aklından geçense Sinâ'nın o galoşları hangi ara cebine koyduğuydu.Genç adam

"Rica ederim,ne demek?O kadar temizlik yapıldı,dikkatli olmak gerek.Neyse,ben mutfağa gideyim."

dedikten sonra elinde aspiratör filtresi ve havalandırma ızgarasıyla mutfaktan içeri girdi.Eski havalandırma ızgarasını yerinden dikkatlice çıkarıp,yenisiyle değiştirmesi  10-15 dakika sürmüştü.

Amber hiç sesini çıkarmadan genç adamı izliyor,bir yandan da

"Sinâ Bey'in getirdiği şeyler ne benim,ne de Lâl'in aklına geldi.Adam öğlende aradığı sırada söylediklerinde haklıymış."

diye düşünüyordu.Havada adı konmamış,tuhaf bir gerginlik vardı.

Genç adam şimdi de,aspiratörün filtresini değiştirmekle uğraşıyordu.Yavaş hareketlerle eski filtreyi çıkarıp,yerine yenisini yerleştirmesi fazla uzun sürmemişti.

"Mutfakta işim bitti Amber hanım,isterseniz banyoya geçelim."

diye konuştu.Amber,

"Tabi Sinâ Bey."

deyip banyoya doğru ilerlemeye başlamıştı.Genç adam onu takip ediyordu.Banyoya geldiklerinde vidalarını gevşetip eski klozet kapağını yerinden çıkardı ve yeni kapağı yerine yerleştirdi genç adam.Sonra da bu kez vidaları sıkarak kapağı yerine iyice sabitledi.Bunu yapmak mutfaktaki işlerden bile kısa sürmüştü.

İşi bitince ellerini lavaboda güzelce yıkayıp,kağıt havluyla sildi.Amber,

"Çok teşekkür ederim Sinâ Bey,gerçekten size çok yük oldum."

dediğinde yüzünde mahçup bir gülümseme vardı.Ama tabi kuru bir teşekkürün yeterli olmayacağının farkındaydı.Eve yerleşir yerleşmez,kek ya da pasta yaparak herkesi davet etmeyi aklının bir köşesine not etti.

"Rica ederim biz arkadaşız ve işlerim bitti Amber hanım,atölyeme gidip masa için ağaç seçebiliriz."

diyen genç adamın sesiyle ana dönmüştü.

"Önce ölçü almamız gerekmez mi?"

diye sordu gülümseyerek.Sinâ,

"Haklısınız,dalmışım.Ben hemen eve gidip metremi alayım."

diyerek kapıya ilerlemiş,1-2 dakika sonra elinde metresiyle geri dönmüştü.

"Masa yarım daire şeklinde mi,yoksa dikdörtgen mi olsun?"

diye konuştu.Amber hiç bekletmeden cevaplamıştı.

"Sizi çok uğraştırmayacaksa yarım daire şeklinde olsun Sinâ Bey."

AMBERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin