Genç kadın,"Amber ablaaa!Seni gördüğüme çok sevindim!"
diyerek kendisine doğru koşan küçük kızı gördüğünde farkında bile olmadan kollarını açtı.Az sonra Derin,kollarının arasında yerini almıştı.Başını hafifçe okşadı,ardından başının tam tepesine minicik bir öpücük bıraktı.Balıksırtı şeklinde 2 yandan örülmüş saçları küçük kıza çok yakışmıştı.
Amber,her zaman çocuklarla iyi anlaşırdı.Ama çocuk hastalıkları alanında staj yapmaya başladığından beri,yani son 1 yıldır onlarla arasındaki bağ giderek daha da özel bir hal almıştı.
Çocuklar çok masumdular,onları içtenlikle sevdiğinizi anladıklarında size aynı şekilde karşılık vermekten çekinmiyorlardı.Derin,çok kısa bir süre sonra Amber'in kollarından çıkmış,
"Amber abla,sen şimdi bizim komşumuz oldun,öyle mi?"
diye sormuştu neşeyle.
"Evet güzelim,öyle oldu.Beni arkadaşın olarak kabul eder misin peki?"
karşılığını aldığında mavi gözleri sevinçle parladı.Hayran olduğu bu güzel kadın,onun arkadaşı olmak istiyordu.
"Bu da sorulur mu Amber ablacım?Senin arkadaşın olmayı tabi ki çok isterimmmm!"
deyip kıkırdadı ve ekledi.
"Madem artık arkadaşız,güzel olmuş muyum Amber abla,bahçıvan pantolonum ve t-shirtüm yakışmış mı?"
Amber'in vereceği cevabı duymak için nasıl sabırsızlandığı,o kocaman açılmış mavi gözlerinden çok net okunuyordu.Genç kadın,bu harika görüntü karşısında daha fazla dayanamayıp,içten bir kahkaha attı ve
"Kesinlikle çok güzel olmuşsun Derin'cim,giydiklerin sana çok yakışmış."
diyerek bu kez yanağından öptü onu.
Bu içten kahkaha gece gözlerinin upuzun bir aradan sonra bambaşka bir ışıkla parlamasına neden olmuş,her 2 yanağında bulunan gamzeleri ortaya çıkarmıştı.
Aynı anda Sinâ yanlarına geldi.Gördüğü manzara karşısında şaşkındı.Gözlerindeki mutluluk pırıltılarıyla Amber,olduğundan kat kat daha güzel görünüyordu.1-2 saniye ne diyeceğini bilemeyerek sessiz kaldı.Sonra kendini toparlamayı başararak konuştu.
"Kusura bakmayın Amber hanım,umarım Derin sizi sorularıyla fazla yormamıştır."
Bir yandan da sıkması için genç kadına elini uzatmıştı.Amber hemen,
"Hoşgeldiniz Sinâ Bey!Kusur da ne demek?Aksine,Derin'i gördüğüme çok sevindim.Hem biz onunla artık arkadaş olduk.Değil mi güzelim?"
diye karşılık verdi ve genç adamın kendisine uzattığı eli nazikçe sıktı.Bu sırada Derin,genç kadının sözlerinden duyduğu mutlulukla neşeyle kıkırdamıştı.Amber,
"Şöyle geçip oturalım isterseniz."
diyerek lobideki koltukları işaret edince,Derin ve Sinâ koltuklarda yerlerini aldılar.Amber de bu sırada yerine dönmüştü.
Mavi kadife kumaşla kaplanmış,geniş arkalıklı ve kolçaklı koltuklar çok rahattı.Koltukların ortasında üstü turuncu,ayakları siyah ahşaptan yuvarlak bir sehpa vardı.Sehpanın üzerine içinde 3 pembe gül olan küçük bir cam vazo konmuştu.Çiçekleri,özellikle de gülleri çok seven Derin onları görünce,
"Babacım,ne kadar güzeller değil mi?"
diye sordu hemen neşeyle.Sinâ,
"Evet bitanem,haklısın çok güzeller."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMBER
FanfictionEski polis Sinâ,küçük kızı Derin ve güzel doktor Amber'in hikayesi...Kapak için @selinhantol arkadaşımıza çok çok teşekkür ederim ♥️