31.Bölüm (30 Eylül)

163 24 126
                                    

°İyi Okumalar ^^°

|🍂🌼|

~Şimdi~

"Seni gördüğüm ilk an anladım, sana aşık olduğumu. Hani, parka gitmiştin bir kere... Yanına beyaz tüylü, masmavi gözlü bir kedi gelmişti. Sen o kediyi, farkında değildin belki, ellerin titreye titreye sevdin. Ben o gün bir insanın, bir canlıya kıyamadığını sende gördüm. Ben senin saf ve temiz olan yüreğini korumak istedim." gözleri sadece bana bakıyordu, gözleri bütün sevgisiyle bana bakıyordu.

"N-ne zaman öğrendin?" diye sordum sesimin titremesini umursamadan. Her şeyi konuşuyorduk. Masadaki bakışlar bizim üzerimizden ayrılmıyordu.

"30 Eylül."

"Doğum günüm..."

"Aslına bakarsan doğum günün olduğunu bile bilmiyordum. O gün kütüphanedeydin."

~Geçmişten~

Mihri yine çıkabileceği en geç saatte kütüphaneden çıkmıştı. Yavaş adımlarla ev denen o cehenneme gidiyordu. Bir anda aklına gelen acı gerçekle olduğu yerde durdu. Bugün onun doğum günüydü. Bugün o gündü. Olduğu yerde dikilirken bakışlarını gökyüzüne çevirdi.

"Özür dilerim, baba. Bu seni geri getirmeyecek ama var olduğum için, doğduğum için özür dilerim." derin bir nefes aldıktan sonra bulutlu gökyüzünde ışığıyla kendini fazlasıyla belli eden dolunaydan bakışlarını ayırdı ve yürümeye devam etti.

Zihnine düşen anıları yok etmeye çalıştı. Pek başarılı olduğu söylenemezdi. Babasıyla beraber yaptıkları ilk ödev aklına geldi. Yavaş yazdığı için fazlasıyla uzun sürmüştü. Ama babası sabırla ona yardım etmişti. Sol gözünden düşen yaşı sildi.

Oyun parkında bir çocuğun itmesi sonucu oluşan morluğu gördüğünde gidip çocuğun babasıyla tartışmıştı. 'Şimdi her yerim mosmor ve kimse bunun için kimseyle tartışmıyor.' diye düşünmüştü.

Çağan da o sırada, Mihri'nin tam arkasında onu izliyordu. Bir anda verdiği tepkiler yüzünden şaşırmış ve olanlara anlam vermeye çalışmıştı. Hayranı olduğu kadına daha dikkatli bakmaya başladı. Yüzünde her zamanki hüznün aksine kırılmışlık vardı. Sanki bir anda paramparça olmuştu.

O gün, o dakika yanına gidip 'Üzülme be güzelim...' demek istedi. Ama o bunu yapana kadar Mihri eve girmişti. Beklemek istedi. Ve kapının önünde bekledi.

Mihri eve adımını attı, üzerindeki ceketi çıkartırken o adam bağırmaya başladı. 

"NEREDEYDİN LAN SEN?!"

"Okulda." diyerek kısa cevap verdi Mihri ve onu sollayarak yanından geçmeye çalıştı.

"Nereye gidiyorsun?"

"Odama." dedi az önce kafasında verdiği karaların arkasında dururcasına. 

"Sen gelmeden önce yürek falan mı yedin?"

Kafasını dikleştirerek o iğrenilecek yüzüne baktı. "Peki bu seni ne kadar ilgilendirir?" kararlıydı, kararlarının arkasındaydı. Korkmuyormuş gibi gözüküyordu ama korku bütün vücudunu esir almıştı.

"Sen neyin artistliğini yapıyorsun?! Kim akıl veriyor sana?"

"Çok şükür kendi aklımı kullanabilecek yaştayım." tam elini kaldırmış tokat atmak üzereyken elini tuttu ve "İçkinin hakimiyet sürdüğü o iğrenç zihninin kararlarını uygulayan bedeninden de sana muhtaç kalan zavallı annemden de yaşadığım her şeyden de iğreniyorum. Varlığından iğreniyorum!" dedi sakin ve bir o kadar da sinirli sesiyle.

Odasından alması gereken birkaç önemli eşyayı alıp gidecekti. Fakat işler her zaman olduğu gibi beklenenin aksi yönünde gerçekleşmişti.

Sami odanın içine hafif yalpalayarak girdi ve kızın beklemediği anda yanağına tokat attı. Mihri sert gelen o darbeyle yere düştü ve elindeki kar küresi de o düşüşün etkisiyle kırıldı. Mihri yerde duran cam kırıklarına baktı ve ağlayarak ayağa kalktı. 

Ona doğru büyük adımlarla yaklaştı ve vurmaya başladı. Güç aldığı tek şey, babasından kalan son şey, tek umudu paramparça olmuştu. Eline saplanmış olan camlar daha da saplanmıştı, canını yakıyordu. Kalbi zaten paramparça bir cam yığınıyken eline batan cam kırıklarının acısı o kadar da düşünülecek bir şey değildi.

İki kolunun da o adam tarafından tutulması sonucu durmak zorunda kalmıştı. Hemen yatağının baş ucunda duran küçük abajur o gece gördüğü son şey olmuştu. 

~Şimdi~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~Şimdi~

"Polisleri çağırmıştım. Keşke, keşke o gece seni hastaneden alıp götürseydim. Keşke seni daha hızlı kurtarabilseydim."

A⩪ Affedersin saygıdeğer arkadaşım ama hala kurtarmış sayılmıyoruz. Planı anlat da bitsin her şey.

°°°

|🍂🌼|

-HELLÜ!!~

Yeni bölümle gelduuuum. ~

Evet bir Tuana klasiği olarak bölümlerin başında renk şeyi yapacağımı söyledim ama üşendim. Ama bir sonraki bölümde mutlaka yapacağım. ~

Bu arada yine ağlayarak yazdığım bölümlerden biriydi. İleride neler olacağını bilerek yazmak daha da üzücü yapıyor bu işi. 🥺🥺~

Neyse çok uzatmadan gidiyorum. ~

Öpüldünüz. ~

Ben tarafından seviliyorsunuz. ♥️👑~

06.02.2021

OY SINIRI 12

Papatya'm🌼 - Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin