4.Bölüm (Yaralı Kuş)

344 40 203
                                    

°İyi Okumalar ^^°

|🌼🍂|

Bu sefer kendimi tutamamış ve ona cevap yazmıştım. Neden böyle yaptım kii? Tam bir aptalım.

Peki neden hâlâ engellemiyorum? Çünkü ilk defa biri tarafından farklı şekilde seviliyorum.

Kafamda dönen daha nice düşünceyi susturmak için uğraştım. Kafamdaki sesler sonunda sessizleşince 4 kez okuduğum sayfayı bir kez daha okudum anlamak için.

Telefonumun uzun uzun titremesiyle birinin aradığını anlayarak ekrana baktım. Ekranda çıkan 'Yakışıklı Padişahım' yazısı ister istemez gülümsememe yol açtı.

Telefonu açar açmaz "Heeeeeyyyyooooo!" diye bir bağırış ilişti kulağıma. Akay'ın incelerek çıkan sesi yüzümü buruşturmama ve telefonu kulaklarımdan uzaklaştırmama sebep olucak kadar kötüydü.

Sonuçta 5-6 saattir sessiz bir ortamdayken bir anda aşşşırı cırtlak bir sesle Akay'ın bağırışını duyan herkesin yüzünde bu ifade oluşur.

"Ne bağırıyorsun be kulaklarım öldü..." diye söyledim.

"Sana şuan fazlasıyla boş yapabilirdim ama Neysee. Ben geldim, aşağıdayım. Hadi gel de eve bırakayım seni." dediğinde kısa bir veda edişin sonunda ceketimi giydim.

Dışarıya çıktığımda Akay okulun duvarına yaslanmış etrafını inceliyordu. Onun bu bakışlarına karşılık 'yaralı kuş' diyorum.

Akayla 8.sınıfı da beraber okuduk. O zamanlar gördüğüm şiddeti inkâr ediyordum. Akay sınıftan bir kıza kör kütük âşık olmuştu. Evet o küçük kalbi başka bir kalp için delicesine attı. Ben ilk defa bir erkeğin beni de böyle sevmesini istemiştim.

Kız şimdi daha iyi anlıyorum. Kızın aile içinde yaşadığı problemler vardı. Daha doğrusu babası annesine tecavüz etmiş ve annesinin ailesi de kızı istememiş. Ama annesi ölünce kıza bakmak zorunda kalmışlar. Biz bunu öğrenmemiz gereken zamanda öğrenmediğimiz için kendime her seferinde daha da kızıyorum.

Bir gün dedesi okula gelmişti. Okulun meydanında kızı dövmeye başlamıştı. Kimse kızı korumamıştı. Ben Akay'ı etrafta göremeyince olaya müdahale etmiştim.

Sonra ne mi oldu? Saçlarımdan tutularak yerde sürüklendim. Burnumdan kanlar boşalınca beni bir köşeye attı ve kıza saldırıda bulunmaya devam etti.

Akay okula gelip beni o anda, kanlar içinde gördü. Biz göz göze geldiğimizde Akay sinirle çantasını yere fırlattı ve koşarak dedesinin elinden o kızı kurtardı. Beraber hastane koridorlarında sürüklenmiştik. Her şey bir ana kadar hep güzeldir.

Bir doktor yanımıza geldi ve kızın beyninde tümör olduğundan bahsetti. Son evrede olduğu için hiçbir şey yapamayacaklarından da...

2 ay sonra Beste'yi kaybettik. Akay'ın yaşadığı o çöküntü beni de öldürmüştü adeta. Akay ağlamayarak güçlü durduğunu zannediyordu. Bu inancı bir hafta sonra yüzü gözü şişene kadar, hatta gözyaşları kalmayana kadar ağlayınca yok oldu.

Omzumda 3 saat aralıksız ağladı. Aşkla bakan gözlerinde yansımasını gördüğüm Beste gitmişti çünkü... Beste'nin ardından sadece Akay'ın gözyaşları kalmıştı omzumda kuruyan.

Ben o gece yağan yağmura Akay'ın gözyaşları demiştim. Benim yakışıklımın yüzünden düşen bir tane damla dünyada çok güzel gözükebilir. Ama o gözyaşı akıyor. Dünyayı boş verin. Benim Akay'ımın gözünden yaş düşerse o dünyayı yakarım.

Papatya'm🌼 - Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin