Okumaya geçmeden önce biraz sinir kusmak istiyorum. Ben kendi hikâyemi de farkındalık yaratmak için yazıyorum. Ama şuan anladım ki biz farkındalığı olan insanlar diğer insanları bu boktan yoldan çıkaramıyoruz. Aksine her geçen gün daha da artıyor. Ve gerçekten kendi kendime sinirleniyorum kadınlarımızı koruyamadığımız için. Koruyamadık, koruyamıyoruz.
Belki Mihri kurulabilecek ama Özgecan kurtulabildi mi? Hayır. Emine Bulut'u koruyabildik mi? Hayır. Peki o güzel gözlü Leyla'yı koruyabildik mi? Hayır. Aksine katili şuan etrafta elini kolunu sallıyarak geziyor. Pınar'ı da koruyamadık. Ve daha sayamayacağım niceleri...
Ben artık gerçekten anladım. İnsanlık diye bir şey yok. Şu siktiğimin dünyasında eşini koruyan bir hayvan kadar olamıyoruz. Hayvan dediğime bakmayın bizden daha insanlar.
Neyse kurtaramayacağımız bir dünyadayken daha fazla olmayan insanlık hakkında konuşmak istemiyorum.
°İyi Okumalar ^^°
|🌼🍂|
-552*******: Biliyor musun, ben hiç sonbaharı sevemedim.
-Mihri'm: Neden?
-552*******: Sezen Aksu bir şarkısında diyor ki 'Yok öyle güz gibi soğuk olma, Güz ayrılık taşır...'
-Mihri'm: Bu söze olan inancın yüzünden sevmiyorsun sonbaharı?
-552*******: Sadece sonbaharı değil, sonbaharı hatırlatan çoğu şeyi sevmiyorum.
-552*******: Ve hayır sadece bu yüzden değil. Ben bir sonbahar günü kaybettim var olmama neden olan kişiyi.
-552*******: Bir sonbahar günü öğrendim şiddet gördüğünü.
-552*******: Sen ise benim aksime en çok sonbaharı seversin. Sebebini sen söylesene. Biliyorum, ama senden duymak istiyorum.
-Mihri'm: Hava toprak kokusuna bürünüyor. Yağmurlar yağıyor ve gökyüzü sanki içimde olan bütün karmaşayı böyle gösteriyor.
-Mihri'm: Yapraklar dökülüyor etraf resmen sarı ve turuncu tonuna bürünüyor. Rüzgarlar mesela... Bence o mevsimde rüzgar bile bir başka esiyor.
-Mihri'm: Doğa yine muhteşemken oturup onu izlemek her şeyden daha güzel.
-552*******: O yüzden sonbaharda çiçek bahçesinde bir banka oturuyorsun sürekli, elinde çizgili bir defter bazen şiirler yazıyorsun, bazen çizim yapıyorsun, bazense sadece izliyorsun.
-552*******: Ama sonbaharda en sevdiğin şeyi biliyorum.
-Mihri'm: Neymiş o?
-552*******: Sokak hayvanları. Yavaş yavaş soğuyan o havada onlarla ilgileniyorsun ve sen, bir köpeğin bir kedinin sana mutlulukla kuyruk sallamasıyla çok mutlu oluyorsun. Çok güzel gülüyorsun.
-552*******: Ben seni ilk defa bir şeye böyle içten güldüğünü görmüştüm. Bütün insanlara somurtan Mihri minicik bedenli bir canlıya musmutlu oluyor.
-Mihri'm: Çünkü onlar çok masum.
-Mihri'm: Onlar insan değiller ve benim gibiler. İnsanlar tarafından dışlanmış.
-552*******: İnsanlar tarafından dışlanmış her şey bu kadar güzel ve temiz olacaksa bırakalım dışlanalım.
-552*******: İnsanlar bu kadar kötüyken dışlanmak çok güzel.
-Mihri'm: Sende mi insanlar tarafından dışlandın?
-552*******: İnsanlar seni dışlamışlarken insanların içinde bulunmayı isteyeceğimi mi düşünüyorsun? Benim için sen yoksan her yer hiçbir yer olur.
-Mihri'm: İnsanlardan nefret etmen için büyük bir sebebin yok yani.
-552*******: Sen varsın, biriciğim.
-552*******: Sen varsan başka bir sebebe ihtiyaç yok.
-Görüldü
|🌼🍂|
-Selam canlar. ~
Sizlere yeni bölüm getirdim. ~
Deli gibi oturdum 2 bölüm yazdım az önce. Sanki yarın ders yokmuşcasına. ~
Ama buna değer. ~
Neyse umarım bölümü beğenmişsinizdir. ~
Hepinizi ÖPTÜÜM. ~
Ben tarafından seviliyorsunuz. ~
27.12.2020
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Papatya'm🌼 - Yarı Texting
Novela Juvenil'Papatyalar ne kadar narin olursa olsun içlerinde onları özel yapan çok önemli bir detay vardır...' Ruhu yaralı küçük bir kız büyüdüğünde ruhu hemen iyileşebilir mi?