16.Bölüm (Öldün)

207 30 187
                                    

°İyi Okumalar ^^°

Gözlerimi araladığımda duyduğum sesler beni ürkütmüştü.

"Akay, bu kız her sıkıştığında sana sığınamaz biliyorsun değil mi?!" diye bağırıyordu Akay'ın annesi. Daha doğrusu herkesi kullanan kadın.

Akay'ın annesi, Akay küçük yaştayken babası iflas edince evi terk etmişti. Babası da uzunca bir süre depresyona girmiş ve işlerini düzeltmek için çabalamıştı. Annesi, babasının işleri düzelince tekrar gelmişti. Ama Akay zaten tek başına büyümüştü, beraber büyümüştük. İkimiz de terk edilmiş çocuklardık. Çocukluğunu yaşamaya hakkı olmayan kişilerdik biz.

"Bak, senin sözünle hareket edecek biri değilim. Bunu artık anlaman gerekiyor." şu an merdivenlerin hemen yanında olmasaydım Akay'ı zor duyardım.

"Akay ben senin annenim." Akay'ın sinirle güldüğünü gördüm.

"Annemsin, öyle mi?" dedi birkaç adım yaklaşarak.

"E-evet"

"Sen beni bir başıma bıraktığın gün öldün. Sana sorsam ilk onur belgemi ne zaman aldım diye bilir misin? Bilemezsin. Babam da bilemez. O gün sen bilmem kiminleyken, babam da iş toplantısı için yurt dışındayken yanımda kimse yoktu ulan benim. Bu kız diye bahsettiğin kız var ya hani. İşte o vardı yanımda. Gözlerim dolu dolu çıktığım kürsüde gözlerimin içine baktı ve göğüs kabartarak gülümsedi." yutkunarak gülümsediğinde benim de yüzümde buruk bir tebessüm vardı.

"Bunu senin yapman gerekiyordu, bunu babamın yapması gerekiyordu. Ama ikinizde yapmadınız. Anne benim ilk disiplin cezamı müdür ikinize de haber vermesine rağmen ikinizde gelmediniz." sesinin titrediğini duyunca gözümden bir damla yaş aktı.

"Yoktunuz. Müdürün odasında tamı tamına 5 saat bekledim ben. Sonra ne oldu biliyor musun? İçeri Mihri girdi ve önemli bir işiniz olduğunu söyleyerek beni dışarı çıkardı. Anne hiç sormadın ama ben çok aşık olmuştum." Akay durdu ve derin bir nefes aldı.

"Ben sevdiğim kızı kaybettim anne. Benim sevdiğim kız öldü. Ben krize girdim ağlamaktan. 2 gün hastanede yattım. Haberin var mı? Elbette yok. Bana bu kız dediğin Mihri 1 hafta boyunca bu evde baktı. Elleriyle yemek yedirdi. Bana çocuğuymuş gibi baktı.

"İşte bu yüzden sen öldün. Benim bir annem yok. Bana annelik yapan bir kardeşim var. Anlayacağın benim sana da babama da ihtiyacım yok. Ben zaten en dipleri yaşarken yanımda ikinizde yoktunuz. Bir zahmet şimdi de olmayın." dedikten sonra zaten ayakta olan annesini sırtında ittirerek kapı dışarı etti.

Evden çıkardığı gibi kapıyı yüzüne kapattı ve kapıya yaslandı. Tam o sırada başımı uzattım. Gözleri beni bulunca yine dolu dolu olan gözleriyle bana baktı.

İkimizde çok kırılmıştık. Bizi çok kırmışlardı. Biz de birlikte sarmıştık kırılmışlıklarımızı. Benim kırılmışlıklarım ne kadar taşmak için uğraşsa da o iyiydi. Onun kırıklıkları toparlanıyordu. O mutlu olmalıydı. O üzülmemeliydi. Çünkü o benim küçük çocuğumdu. Hiçbir anne çocuğunun mutsuz olmasını istemezmiş. Öyle diyorlar. Ben Akay'ın mutsuz olmasını istemiyorum. Ne kadar ikimizin de annesi bizleri ne kadar üzmüş olsa da.

-Selamlaaaaar. ~

Yine ağlayarak yazdığım bir bölüm. ~

Akay'ın da annesine sövmek serbest. ~

Bu bölüme şarkı koymadım. Ama bir sonraki bölümde hikâyeme çok uyumlu olan bir şarkı koyacağım. ~

Size bir soru soruyorum hazırsanız. ~

En sevdiğiniz karakter hangisi? ~

Evet biliyorum bu soru için biraz erken ama herkesin kafasında az çok bir isim vardır. ~

27.12.2020


(Canlarım ben bu bölümü yılın son gününde paylaşıyorum. O yüzden sizlere en içten şekilde mutlu olmanızı istediğimi söylemek istiyorum. Hepiniz mutlu olun. En mutsuz yılınız bu yıl olsun, gerisi de gönlünüzce olsun. Hepinizi ayrı ayrı seviyorum. Wattpadten tanıdıklarım, gerçek hayatta tanıştıklarım... Hepinize çok teşekkür ederim. Hepinizi tanıdığım için, benimle tanıştığınız için çok şanslıyım.

Bu yıl bana wattpadte güzel arkadaşlıklar getirdi. Ve ilk defa hikayelerimi yayımladım. Ne kadar bu yılı sevmedim desem de bana kattığı şeyler için teşekkür ederim.

Hepinizi ayrı ayrı çok seviyorum ve hepinizin mutlu olmasını istiyorum. Umarım bir gün bir yerde karşılaşırız ve ben sizlerin mutlu olduğun görürüm. Mutlu olun, mutlu kalın.

Yeni yıldan fazla ümitli değilim 2020den de ümitli değildim. Cidden bugün sabah fark ettim yeni yıla gireceğimizi o derece yani. Ama ben ne kadar ümitli olmasam da umarım sizin için çoook güzel bir yıl olur.

Hepinizi öpcüklere boğuyorum ♥️👑)

Papatya'm🌼 - Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin