8.Bölüm (Kayalıklar)

290 36 227
                                    

°İyi Okumalar ^^°

|🌼🍂|

Okuldan sonra kütüphaneye gitmek gelmemişti içimden. Ben de Akay'ın kulaklıklarımı çaldım. Gerçekten çaldım. Çantasını açtım ve aldım. Çünkü koleksiyon yaptığını söyleyerek vermiyor.

Siyah ve koyu mavi olan kulaklıkları kulağıma taktım ve hızlıca okuldan ayrıldım. Müzik dinleyen bir insan değilimdir. Ama Gökçe bana can sıkıntısından bir şarkı listesi hazırlamıştı.

Kulaklığı takarak listeye girdim ve 'karıştır' tuşuna bastım. Çıkan ilk şarkının ritmi bile ruhumu huzur kaplattırmıştı.

'Bakmadan hiç ardıma yürüyorum, gözümde yaşlar kimseye anlatmam
Dönmeden hiç ardıma, belimde taş var adım atmam uzağına
Bakmadan hiç ardıma, elimde hiç var gözümde yaşlarla
Dönmeden hiç ardıma oh, yolumda son var sen sağım solumda'

Otobüs durağına doğru yürüdüm. Kartımı bastıktan sonra en arka koltuğa oturdum başımı cama yasladım ve yolu izlemeye başladım.

'Ama sana diycektim "Hayatıma renksin sen gece gözlüm"
Ama sana diycektim "Nefesime sebepsin sen güzel yüzlüm"
Seni çok çok üzdüm, üzüldüğümün yarısıydı olsun
Senle çok çok düzdüm, bendim seninle sensiz kayboldum'

Bu adamın sesi sanki bazı şeylerin gerçekliğini anlatıyormuş gibiydi. Onu dinlerken insanlar kulaklarını pür dikkat ona yönlendiriyorlardı. Bir insan birkaç sözcükle birini merak düşürebilir mi?

(bu insan Gökşin Derin'ise evet. Evet meraka düşürebilir.)

'Gecelerce yalnızdım
Hep göklere anlattım
Yağmurları anladım ağladıkça
İçime haykırdım yandıkça'

Gözlerim yavaş yavaş kapanırken kendimi durdurdum. Çünkü uyursam uyanamazdım. Ve ben uyanamazsam hayata yetişemem.

'Bakmadan hiç ardıma yürüyorum, gözümde yaşlar kimseye anlatmam
Dönmeden hiç ardıma, belimde taş var adım atmam uzağına
Bakmadan hiç ardıma, elimde hiç var gözümde yaşlarla
Dönmeden hiç ardıma oh, yolumda son var sen sağım solumda'

Hayat gider, zaman akar. Ben ona yetişmeliyim. O benden gidebilir ben onu yakalamalıyım. Ama ben onu yakalayamazsam... İşte o zaman her şey biter. Çünkü hayat giderken birçok şey alır ve götürür. Zamansa ona yandaşlık eder. Acılarını siliyornuş gibi yapar. Ama sen tam unuttum diyince yeni bir kazık gelir.

Hayatın oyunudur bu. Sen koşucaksın, kovalayacaksın ve yakalayacaksın. Yoksa kimse senin hayatında yaşadıklarınla ilgilenmez. Herkes hayatın kazıkların yer ama kimse bunun hakkında konuşmaz.

Sen de konuşma ama hayatı da konuşturma.

Otobüsten inmiştim ve yavaş adımlarla yürüyordum. Adımlarımı izliyordum, büyük ama yavaş olan adımlarımı. Yer ayaklarımın altında eziliyordu adeta. Uzun zaman sonra ilk defa kendimde bir güç varmış gibi hissettim. İlk defa biri veya bir şey beni küçük görmüyordu. Ben ilk defa kafayı yediğimi anladım. Çünkü kendimi bir kaldırım taşıyla kıyaslıyordum. 

Evet deliriyordum. Belki de delirmem gerekiyordu. Kimsenin beni sorgulamaması ve benim delirmem gerekiyordu. Çünkü ben yorulmuştum. Ben yorgun olduğum kadar da bitmiştim. Şişenin dibine çekilmiştim. Veya bir kuyunun dibinde çırpınıyordum. Gücümü gitgide kaybediyordum. Kendimi kurtarmalıydım artık. Ama bunu nasıl yapacağıma dair en ufak bir fikrim yoktu.

Papatya'm🌼 - Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin