Beyaz: Beyazlık için saflık ve temizlik kelimelerini kullanırlar genelde. Açıkçası bende öyle düşünüyorum. Beyazın da siyahın gibi bir asilliği var. Aslında her renkte var o asillik. Ama beyazda daha mükemmel bir asillik var.Etrafa bakıldığında beyazı her tarafta görebiliriz: Gökyüzünde, bir kedide, bir kuşta, çiçeklerde, yağan karda, kendimizde... Gözümüz ne kadar aşina olsa da her gördüğümde tekrar tekrar etkileneceğim bir renktir şahsen.
|🍂🌼|
°İyi Okumalar ^^°
(şarkıyı bölüm sonunda dinlemenizi tavsiye ederim...)
~Geçmişten~
Genç kadın evli olduğu adamın yaptıklarını öğrendikten sonra onunla beraber, hiçbir şey olmamış gibi yaşayamayacağını anlamıştı. Evden kaçmıştı. Daha varlığı bile belli olmayan bebeği ile sokakta kalmıştı.
Kimsesizdi. Ailesi o çok küçükken bir yangında can vermişlerdi. O gün çok istemişti ona yakın birinin olmasını. Sadece o gün değil. Sokaklarda geçirdiği bir ay boyunca hep bu geçmişti aklından.
Uzunca yürüdüğü yollar sonucu küçükken büyüdüğü yere varmıştı. 'Gümüşservi Bakım ve Destek Merkezi' Aradığı yardımı bulabileceği yere gelmişti.
(Gümüşservi: Geceleri Ay'ın suya yansımasıyla oluşan parıltılı görünüme denir. Kökeni de bildiğim kadarıyla Türkçe.)
İçeri adımını attığında etrafta koşuşturan küçük çocukları, yaşlıları ve kimsesiz, yardıma ihtiyacı olan insanları görmüştü.
Hepsinin ayrı, farklı ve hüzünlü hikayeleri vardı. Hayat buydu işte... Hüzünle dolu, acı verici hikayeler. Herkes kırılırdı kendi hikayesinde. Herkes üzülürdü kendince. Kimisi çocukluğundan, kimisi ailesinden, kimisi çevresinden, kimisi aşkından yaralanırdı. Herkes kırılırdı.
Yavaş adımlarla koridoru geçti ve önceden 'Müdire Odası' olan yere ilerledi. Hala aynı yerin olması yüzünde buruk bir tebessüm oluştu. Titreyen eliyle kapıyı çaldı ve içeri girdi. Müdireyle göz göze geldiklerinde eski müdirenin görevine devam ettiğini fark etmişti.
"Çağla?" diyen müdireyi başıyla onayladı. "Seni tekrar gördüğüme inanamıyorum."
Müdire buraya genç yaşında atanmıştı. Herkesin düşüncesinin aksine çok sevilen bir müdireydi. Çağla ile çok yakınlardı. Birlikte dolaşıp muhabbet etmişlikleri çoktu.
"İnan bana bende inanamıyorum." dediğinde müdire konuşmaları gerektiğini anlamıştı. Beraber bahçeye çıkarak bütün olan biten hakkında konuşmuşlardı. Bir bebeği olacağını öğrenen müdire hemen buraya yerleşmesini istemişti. Onu korumak istiyordu.
°°°
Birkaç ay sonra Çağla'nın oğlu dünyaya gelmişti. Yardım merkezinde çalışarak müdirenin gerek olmadığını söylemesine rağmen işlere yardım ediyordu. Az biraz da para alıyordu. Bu parayı biriktirerek oğlu ile uzaklarda güzel bir evde yaşamayı hayal ediyordu. Oğlunu koruyabileceği bir hayat geçirmek istiyordu. Sakin ve huzur dolu bir hayat...
°°°
Oğlu ile beraber orada geçirdikleri altı senin yeni günündelerdi. Gece ninni söylerken uyuyakalan Çağla odaya bir anda dalan müdire ile yerinden fırlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Papatya'm🌼 - Yarı Texting
Roman pour Adolescents'Papatyalar ne kadar narin olursa olsun içlerinde onları özel yapan çok önemli bir detay vardır...' Ruhu yaralı küçük bir kız büyüdüğünde ruhu hemen iyileşebilir mi?