°İyi Okumalar ^^°
|🍂🌼|
Yazar'dan:
"Şu masaya oturalım." diyerek yön gösterdi Karan. Oturduklarında Karan kafasında anlatacaklarını düzenliyordu.
A⩪ Hadi, anlatacaksan dinliyoruz kardeşim.
K⩪ Nereden başlayacağımı toparlamaya çalışıyorum.
O⩪ Bodoslama dal.
K⩪ Tamam... Biz Eftalle çok eskiden tanışıyoruz. Ailelerimiz arkadaş olduklarından tanışmıştık. Zaman geçtikçe daha yakın arkadaş olduk. Onun ailesiyle benim ailemin arasına iş meseleleri yüzünden soğukluk girdi. Tabii biz arkadaşlığımıza devam ettik en azından ben öyle sandım...
Geçmişi hatırlamak iyi gelmiyordu ama hatırlamazsa da olmazdı. Ciğerine batan derin bir nefes aldı. Tam o sırada garson sipariş ettikleri şeyleri getirdi. O soğuk havada yanmış gibi soğuk su içiyordu. Kendini durdurdu ve anlatmaya devam etti.
K⩪ Meğer benden iş ile ilgili bilgiler almak için arkadaşlığımızı sürdürüyormuş. İstediğini elde edince de beni kapı dışarı etti.
Burukça gülümsüyordu Karan, içinde yatan kırılmışlığa tezat bir şekilde.
O⩪ Bana takıntılı olduğunu nereden çıkardın?
K⩪ Dediğim gibi onu herkesten iyi tanıyorum. Gözündeki bakıştan ne yapmak isteyeceğini anlayacak şekilde biliyorum. Tabii buna gözlemlemek de dahil olunca her şey çözülüyor.
A⩪ Yani Omaç'ın hiçbir suçu yok mu?
O⩪ YOK!
K⩪ YOK!
A⩪ Tamam ya. Demiyorum bir şey. Ve gidiyorum.
K⩪ Nereye?
A⩪ Mihri'yi alacağım?' diye sorar gibi baktı Akay.
K⩪ Bende geleyim.
A⩪ Neden?
K⩪ Gelmemi mi istemiyorsun?
A⩪ Hayır ya sadece merak ettim.
K⩪ İyi o zaman gelmiyorum ben.
A⩪ Çattık ya.
Söylenerek cafeden çıktı ve Mihri'yi almak için yola koyuldu.
Mihri'den:
Akay mesaj atıp nerede olduğumu sormuştu. O da gitmek isteyince onu tutmadım. Bir bankta oturmuş etrafımı izliyordum. O sırada hemen yanıma gelen kediye gülümsemiştim. Ona gülümsediğimi anlayarak bana doğru yaklaştı ve dizlerime yattı.
Kendini sevdirmek istediğini anlayınca simsiyah tüylerini okşamaya başladım. Tüylerinin aksine masmavi olan gözleriyle o da bana bakarken kendimi gülümsemekten alıkoyamıyordum.
Uzaktan gelen Akay'ı gördüğümde kedi kucağımda uyuyakalmıştı.
"Hadi sultanım." diye kolumdan tuttuğunda ona baktım.
"Akay..."
"Aha... Konuşmaya Akay diye girdiğine göre bir bok yedim." dediğine kıkırdadım. Niye sürekli gülüyordum ki? Benim gülümsememle o da gülümsedi.
"Kedi uyuyor diye biraz daha oturalım mı, diyecektim..." Ben bunları söylerken sanki beni dinliyormuş gibi kafasını kaldırdı ve masum masum bana baktı.
"Uyandığına göre gidebiliriz, değil- haşuu" onu biraz itekledim.
"Alerjin varsa biraz uzak durman gerekiyor, deli."
"Hapşuu... Neyse hadi gidelim." dedi burnunu silerken. Kedinin başına küçük bir öpücük kondurdum ve el salladıktan sonra arkamı dönerek yolda ilerleyen Akay'a yetişmek için adımlarımı hızlandırdım. Yanına geldiğimde koluna girdim ve öyle yürümeye devam ettik.
Caddeye çıkmak için bir ara sokağa girdiğimizde olanlar olmuştu. Saçımın çekilmesiyle aniden donmuştum resmen. Akay gözlerime baktıktan sonra hemen arkama baktı. Oydu... Sami Selçuk, namı değer şerefsiz, buradaydı. Akay ağzından bir küfür savurdu. Gözleri koyulaşırken benimse sol gözümden bir yaş akmıştı.
Tam o sırada bir ses duyulmuştu. Kurtarıcım olan o ses...
"Hayır Sami Selçuk, bu sefer olmaz."
°°°
|🍂🌼|
-HELLÜ EVERYBODY!! ~
Neler yapıyorsunuz gençler? ~
Neyse ben bugün çok uzatmayacağım. ~
Ama şunu söylemek istiyorum. Bölüm yazarken aşırı tıkanıyorum. Bu yüzden çok sık atamıyorum. ~
Yeni hikayeye başladım bu arada siz bunu okurken o da yayımda olacak. Okursanız çok mutlu olurums. ~
Hepinizi koskocaman öpüyorum. ~
Ben tarafından seviliyorsunuz. ♥️👑~
18.01.2021
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Papatya'm🌼 - Yarı Texting
Ficțiune adolescenți'Papatyalar ne kadar narin olursa olsun içlerinde onları özel yapan çok önemli bir detay vardır...' Ruhu yaralı küçük bir kız büyüdüğünde ruhu hemen iyileşebilir mi?