20.Bölüm (Benim)

175 30 89
                                    

°İyi Okumalar ^^°

|🌼🍂|

Yazar'dan devam:

Anonim mesaja baktı uzun uzun. Yanına gitmek istiyordu. Onu kollarıyla sarmak ve yaşadıklarından kurtarmak istiyordu. Mihri'yi bütün bu saçmalıklardan çıkarmak ve onu korumak istiyordu.

Mihri ise bu sefer çok kötüydü. Hiçbir suçu yokken onu böyle bir şeyle suçlamışlardı. Öyle olabilirdi ama değildi. Bütün okulun önünde çok aciz gözükmüştü. İşte bu yüzden kimseye güvenmek istemiyordu. Her zaman bir başına bırakılıyordu. Her zaman o çiçek bahçesinde ağlarken buluyordu kendini.

Büyük bir yorgunlukla oturduğu yerden kalktı göz yaşlarını sildi ve yavaş adımlarla hemen papatyaların önüne geldi. Bağdaş kurarak oturdu ve o güzel çiçekleri izlemeye başladı. İnce  dokulu olan bir yaprağına dokundu. Avcunun içinde durunca ne kadar da benzediklerini anlamıştı sanki. Burukça bir tebessüm belirdi yüzünde.

Tam o sırada onu izleyen anonim onun güzelliğinde kayboluyordu. O güzel bakışları her şeyi güzel kılıyordu sanki. O an karar verdi yanına gidecekti. Şaşırmasını umursamadan 'benim' diyecekti. 'Her kırıldığında mahvolan o kişi benim. Sana delicesine tutulan kişi benim. Çok aşığım sana Papatya'm.' diyecekti.

Mihri tam o sırada gözlerini kapattı kışın o soğuk rüzgarını hissetti, papatyaların o naif kokusu doldu ciğerlerine ve işte o an önüne bir gölge düştü. Gözlerini açmak istemedi. Belki de korkuyordu.

|🌼🍂|

Mihri'den:

"Şeey-" duyduğum sesle yerimde irkildim ve ona döndüm. Ne işi vardı onun burada?

"Ne işin var senin burada? Yine birilerine fotoğraflarımızı falan mı çektireceksin? Hangi kameraya gülümseyeyim onu da söyle istersen." diye tek nefeste konuştum.

"Bak Mihri-"

"İsmimi ağzına almadan konuş." derin ve titrek bir nefes aldı. Adem elmasının hareketinden yutkunduğunu anlamıştım. Bana bakmıyordu.

"Tamam." dedi bir anlık gözlerime bakışından sona. "Benim hatam değildi."

"Hayır, senin hatandı." yüzüme kırgın bir şekilde baktığında kalbim teklemişti. Ama onunla yakın olamazdım. Hatalı veya hatasız.

"Lütfen Omaç, ikimizde elinin ne kadar uzun olduğunu biliyoruz. İsteseydin bugün bunların hiçbiri olmazdı." kafasını yere eğdi tekrardan.

"Hak-ohm haklısın. Aklımı kullanabilseydim senin kalbin kırılmış olmazdı." ayağa kalktım ve onu küçümsermişcesine baktım.

"Elbette haklıyım." gitmek için arkamı döndüğümde Akay'ın burnundan soluduğunu gördüm. 'Yapma' der gibi baktım. O ise kırmızı görmüş boğa gibi Omaç'ı gözleriyle esir almıştı.

Tam bu tarafa doğru gelirken gözlerimi kapattım. Ama tahmin ettiğim şey olmadı. Tek bir ses duydum. Bir bağırma sesi.

"Hay a**** k****** ben seni hep Omaç'a dalarken mi bulacağım ya?!"

|🌼🍂|

-Selamlaaaar.~

Olm bugün yazdığım üçüncü giriş. O yüzden ne diyeceğimi tam kestiremiyorum.~

Kısa konuşayım en azından.~

Bölümün sonundaki kişiyi tahmin ediyorsunuzdur.~

Neyse yaf. Gidiyorum ben.~

Hadi hepinizi öptüm. ♥️👑~

09.01.2021

Papatya'm🌼 - Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin