34.Bölüm (Yeni Dünya)

164 23 154
                                    


°İyi Okumalar ^^°

|🍂🌼|

~Şimdi~

Gökçe'den:

Evde kimsenin olmamasını fırsat bilerek hızlı hızlı hazırlanıyordum. Telefonumun çalmasıyla duraksadım. Telefonumu elime alarak kimin aradığına baktığımda yabancı bir numara görmem ürkmeme neden olmuştu. Aramayı reddederek mutfağa ilerledim.

Mutfakta birkaç şişeye su doldurdum ve yanıma ağrı kesici aldım. Nereye gideceğimiz belli değildi ve başımın ağrıması çok olağan bir durumdu. Dolapta önceden hazırlanmış birkaç sandviç olduğunu gördüğümde onları da elimdeki karton poşete koydum.

Telefonumun tekrar aynı yabancı numara tarafından arandığını gördüğümde sinirle soluyarak saçlarımı çekiştirdim. Aramayı tekrar reddettikten sonra portmantoya doğru ilerledim. Üzerime şişme montumu ve botlarımı geçirirken telefonumun tekrar çalmasıyla sinir katsayım artmıştı.

Telefonu sinirle tekrar elime aldığımda bu sefer arayanın Akay olduğunu görmüştüm. Telefonu açtığımda Akay'ın çok sevilesi (!) cırtlak sesiyle karşılaştım.

"Çok saygıdeğer hanımefendi, telefonunuz aranınca neden açmadığınızı çok büyük bir merakla duymak istiyorum!" diye burnundan solurken bağırarak konuşmuştu.

"Kim aradığını nereden-"

"AÇINCA ÖĞRENİLEBLİYOR!"

"Bağırma..." bağıran Akay'ın arkasından gelen tanıdık ses duraksamama neden olmuştu.

"BAĞIRIRIM! KARIŞMAYIN BANA."

"Akay?" diye konuştuğumda beni susturarak yine kendi konuştu.

"Geldik alt sokaktayız. Kapının önüne çık. Arabaya geldiğinde daha çok bağıracağım."

"Her gerildiğinde bana bağırıyorsun! OFF!" diyerek telefonu yüzüne kapattım ve dışarıya çıktım. Yaklaşık beş dakika sonra önümde duran arabaya bindim.

Akay tam ağzını açmış konuşacakken ben ondan önce davrandım.

"Tek bir kelime edersen çantamda olan atletimi ağzına tıkıştırırım." dediğimde sessizce önüne döndü. Bende sessizce kavgamızı izleyen Karan'a döndüm. "Sende aramak yerine mesaj atarak kim olduğunu bildirip boşuna stres yaratmamış olabilirdin. Ama siz ikiniz Gökçe'nin sinirlerini germek için uğraştığınız için ne desem boş, değil mi?!"

Herkes benim konuşmam sonrası sus pus olduğunda yola koyulabilmiştik.

|🍂🌼|

Mihri'den:

Anlattığı şeyleri kendime kabul ettirmek için çabalıyordum. Gözlerim aster çiçeklerine odaklıyken onun beni izlediğini biliyordum. Bende bakışlarımı ona çevirdiğimde hafif bir gülümseme yer edindi yüzünde.

"Anlayacağın, acilen kurtulmamız gerek bu dünyadan."

"Nereye gideceğiz? Nasıl yapacağız?"

"Kendimize papatyalardan yeni bir dünya aratacağız biriciğim, huzurlu yeni bir dünya."

Bize doğru gelen üçlüyü gördüğümde ayağa kalktım. O da benimle beraber ayağa kalktı. Ve beraber uzun bir yola çıktık...

°°°

3 Hafta Sonra

"Mihri, ne yapıyorsun kanka?"

"Sence ne yapıyorum, Akay?"

"Hmmmm..." dedi düşünür gibi yaparak.

"Akay boş yapma da git domates getir!"

"Diye bağırdı cariye kılıklı." diyerek Gökçeyle dalga geçti ve domatesleri almak için dolaba yöneldi.

Beraber şehirden uzakta iki katlı bir eve yerleşmiştik. Küçük bir bahçesi vardı ve bahçe papatyalarla doluydu. Bahçenin iki köşesinde de iki güzel ağaç vardı. Kısaca mükemmeli yaşıyorduk.

Bugün Akay'ın doğum günü olması da küçük bir heyecan yaratmıştı. Yaptığımız minik plana göre Gökçe ve Karan, Akay'ı şehir merkezine götürecek ve onu oyalayacaklardı. Bizde Çağanla beraber evde küçük bir parti ortamı yaratacaktık.

Yaptığımız güzel kahvaltının ardından Gökçe ve Karan, Akay'a farklı farklı bahaneler söyleyerek onu şehir merkezine götürmüşlerdi. Biz de Çağanla birlikte pasta yapmaya başlamıştık.

"Yumurtaları ben kırsam mı?" diye sorduğunda onu kıramayarak kabul etmiştim. Fakat yumurtanın kabuğunu içine düşürdüğünü görünce kocaman olan gözlerimle ona baktım.

"Çağan, Çağan, Çağaaaaan!"

"Ne oldu?"

"Kabuk gitti."

"Özür dilerim." dedi dudaklarını bükerek.

"Tamam, önemli değil." diyerek uzandım ve kabuğu kabın içinden çıkardım. Kabuğu ona doğru uzatırken "Diğerini daha dikkatli kır." diye ikazda bulundum.

"Emriniz, görevimdir efendim." diyerek asker selamı durduğunda ona gülümsememek elde değildi.

Yaklaşık on dakikalık bir işin ardından durmamıza neden olan şey kapının çalması olmuştu. Bu kadar erken gelmemeleri gerekiyordu.

"Ben bakarım!" diye bağırıp önlüğünü çıkararak kapıya yönelen Çağan'ın arkasından önlüğümü çıkararak ilerliyordum. Kapının hemen önüne geldiğimizde Çağan hızlı davranarak kapıyı açmıştı.

Çağan gördüğü adamla şoka uğramışken ben kim olduğunu anlamaya çalışıyordum. Adamın arkasında bekleyen grubu gördüğümdeyse tüylerim diken diken olmuştu.

Benim gerilmiş olduğumu hissetmiş gibi elimi sıkıca tuttu ve çatık kaşlarıyla karşısındaki adama bakmaya devam etti.

"Niye buradasın?" diyerek konuşmayı başardığında karşısındaki adamın cevabı hiç gecikmeden gelmişti.

"Oğlumu ve sevdiği kızı benim paramla kurdukları yeni düzende görmek istedim."

"Yanlışın var. Senin değil, annemin benimle beraber huzuru yaşamak için biriktirdiği parayla yaşıyoruz."

|🍂🌼|


-OOOOYŞŞŞŞ NE BİÇİM KAPAK OLDUUUUUU!!!~

Herkese Selamlar! ~

Gece gece bölüm yazdım ve yazmışken neden atmayayım diye düşünerek atıyorum. ~

Çok fazla uzatmadan gidiyorum çünkü yarın canlı dersler falan var... ~

Neeeeyse hepinizi kocaaamaan öpüyorum. ~

Ben tarafından seviliyorsunuz. ♥️👑~

22.02.2021

Papatya'm🌼 - Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin